Güvenmek ve Paylaşmak

Güvenmek, söz olarak sıkça kullandığımız bu kelime, yaşamımızın mutlu ve huzurlu geçmesi bakımından aslında çok önemli. Yaşamımız boyunca karşılaştığımız olaylar ve tanıştığımız kişiler sayesinde güvenmenin ne kadar önemli olduğunu birçoğumuz görmekteyiz. Güvenmenin temelinde sevgi, sevginin temeli de güvene dayanmakta. Yaşadığımız ilişkiler, etrafımızla olan ilişkilerimiz, harcama yaparken seçtiğimiz yerler dahi güven konusunu hep gündeme getirir. Mesela bir alışveriş yapacaksınız. Bir mağazaya gittiniz. Oradan bir elbise aldınız. Elbiseyi kullandıkça kalitesini anlarız ve güzel bir kumaştan yapılmışsa tekrar o mağazaya gideriz. Mağazaya giderken neşeli ve sevgi dolu oluruz. Çünkü o mağazadan alışveriş yaptığımızda alacak olduğumuz giysilerin kaliteli olacağını bilmekteyiz. Ne zaman ki mağaza kalitesini düşürür ve aldığımız elbisenin veya ayakkabının kaliteli olmadığını anlarız o zaman mağazaya gitmek istemeyiz. Senelerce alışveriş yapsak dahi o mağazanın bizde oluşturduğu güvensizlik bizim tekrar oradan alışveriş yapmamıza engel olur. Çünkü güven zinciri kopmuştur. Ne kadar bir daha olmaz deseler de birçoğumuz için mağaza kalitesini düşürmüştür ve alışveriş yapılmasına imkân yoktur. Gıdaya yönelik bir markette alacağımız ürünlerin taze oluşu, bir lokantada yediğimiz yemek tüm bunlar güven çerçevesinde değerlendirilir ve yeniden gitme konusunda bizlere yön verir. Bir kız arkadaşımız veya bir erkek arkadaşımız olduğunda da yine güven duygusu gündeme gelir. Aşkta da aynı durum yaşanır. İkili ilişkilerde de sorun yaratan konu hep güvensizlik olmuştur. Kıskançlıkların ve kavgaların sebebinde de güvensizlik temel oluşturmaktadır. Bir dostumuz olduğunda veya edindiğimiz çevrede hep güven duymak isteriz. Güven duymak istiyorsak da güven vermemiz gerektiğini unutmamamız gerekir fakat tek taraflı olduğu müddetçe belli bir zaman sonra güvensizliğin getirdiği sonuçla ilişkilerimiz bitme noktasına gelir. Bu yüzden güven, hayatımız boyunca esas olanı teşkil eder. Paylaşmakta bir güvendir. Bir sorununuz olduğunda paylaşmak istediğiniz kişi en güvendiğiniz kişi olacaktır. Paylaştığınız kişi sizin anlattıklarınızı size karşı olarak kullanmazsa ve sır olarak saklarsa siz onunla paylaşıma devam edersiniz. Aksi takdirde paylaşmaya devam etmek istemezsiniz. Çünkü güven sarsılmıştır. Bir arkadaşınızı, dostunuzu misafir ettiğinizde onu en güzel şekilde ağırlamanızda, arkadaşınızın ya da dostunuzun yeniden size gelmesini sağlayacaktır. Sizinde ona gönül rahatlığıyla gitmenize imkân verecektir. Bazen yapılan iyilikler ve gösterilen iyi niyetler size ters olarak yansıyabilir. Sevdiğiniz kişi, arkadaşınız kötü davranabilir, arkanızdan iş çevirebilir. Bir daha arkadaş, dost edinmek istemeyebilirsiniz. Paylaşmak duygusundan arınmayı dahi düşünebilirsiniz. Herkesin böyle olduğuna karar da verebilirsiniz. Şunu unutmamak lazım. Güzel olan paylaşıldıkça katlanır. Sevgi, mutluluk. Herşeyin temeli sevgiye dayanmaktadır. Belki size karşı olumsuz olan sayesinde olumluyu bulacaksınız, paylaşmayı bilmeyenler sayesinde paylaşmayı öğreneceksiniz, ihaneti yaşadığınızda güvenin değerini anlayacaksınız. Çıkar ilişkilerini gördüğünüzde sizden hiçbir şey beklemeyen arkadaşlarınızın, dostlarınızın kıymetini anlayacaksınız. Hayatınızda yoksa da onları arayacaksınız. Sevgide öyle. Herşeye sevgiyle yaklaştığınız vakit her alanda mutlu olacaksınız. Azığınızı kuşlarla paylaşmayı, sizden yardım istenilince el uzatmayı, bir şey istenildiğinde gönül rahatlığınca vermeyi öğreneceksiniz. Güvenin ve paylaşımın merkezi olacaksınız. Herkes size koşacak ve sizin gibi olmak için uğraşacak. Paylaşmaya ve güven duyulmaya adım atmak, sadece bir adım...