Güzellik sırlarım...

Tipik bir ''havva kızı'' olarak zamanımın önemli bir kısmını süsüme ayırıyorum. Etrafımdakiler kullandığım bakım malzemelerinin markalarını sorarlar bazen. Onlara verdiğim minik sırları yazıyorum buraya da.

En önemlisi temiz bir cilt tabii ki. Gece yatmadan önce mutlaka cildime uygun bir temizleyici kullanırım, sonra da tonik. Gece kremlerimin cildime daha etkili nüfuz ettiğini düşünüyorum.

8 saat etkili gece kremim A vitaminli ve retinollü. Cilt onarıcı ve kırışık önleyici etkisi de var. Sonuç muhteşem. Tercih ettiğim marka mı? Bebeğimi gece kucağıma aldığımda yüzümde dolaşan minik elleri tabii ki. Parmak uçlarını öpmek dudak çevresi kırışıklarına çok iyi geliyor.

Haftada bir E vitaminli bakım kürü yaparım. Tercih ettiğim marka, bebeğimin şapur şupur öpücükleri burada da.15-20 dakikalık bir uygulama yeterli.

Saçlarım için de kullandığım malzemenin kalitesi çok önemli benim için. Pırıl pırıl parlaması ve kökten uca sağlığını koruması için devamlı kullandığım şampuanım ve bakım kürüm var. Eşimin saçlarımda dolaşan elleri. Parmaklarının arasında ahenkle dans eder saçlarım.

Gündüz işe giderken hafif bir makyaj yaparım. Rujumu çok beğenir iş arkadaşlarım. Markası mı? Eşimin öpücüğü. Gün içinde son derece kalıcı ayrıca bardaklarda da iz bırakmıyor.

Allığı fazla sürmem pek. Sabah çıkarken fırçayı şöyle bir dokundururum yeter akşama kadar. Markası derseniz eşimin kapı arkasından attığı yaramaz yaramaz bakışlar.

Gözlerime ışıltı katmak için de yıllardır kullandığım bir ürünüm var. Karşı apartmandaki yetim bebeciklere arada sırada çikolatalar alırım, oyuncaklar getiririm. Bazen de onları gezmeye götürürüm. Parkta halsiz düşerler oynamaktan. Onların gözleri parladıkça benim gözlerime bir ışıltı gelir yerleşir.

Parfümüm hafif olur sabah sabah. Hafif ve kalıcı. Markası mı? Eşimi ve bebeğimi sabah kucaklarım mutlaka. Kokuları siner üzerime. Gün boyu etkili üstelik.

Güzellik içten gelir derler. Yediklerime özen gösteririm ben de. Bazen detoks diyeti yaparım. Özel bir menüm var vücudumu arındırmak için. Hazırlayıp alt kattaki kimsesiz Hatice teyzeme de götürdüğüm mis gibi tarhana çorbam. Hatice teyze ile paylaştığım soframdaki yemekler bütün hücrelerimi yeniliyor. Ayrıca arka sokaktaki fakir komşumun ihtiyaçlarını karşılarım zaman zaman. Onların haberi bile olmaz kapıya o paketleri kimin bıraktığından.

Spora da gidiyorum. Formda ve sağlıklı bir vücuda sahip olmak önemli benim için. Uyguladığım düzenli programım var. Gittiğim spor salonu mu? Komşum Hatice teyzenin evini temizlerim. Kadıncağız hasta ve çok yaşlı, kimsesi de yok. Oraya attığım iki süpürge, aldığım iki toz formumu koruyor. Gün içinde de fırsat buldukça oturduğum yerde egzersiz yaparım. Milletin dedikodusuna kulak tıkamak, kimin ne yaptığıyla ilgilenmemek bayağı enerji harcatıyor. Ofis ortamında göbek bağlamamak için önerebilirim bunu da. Selülitlere de etkili minik bir sırrımı da paylaşayım: Sadece hal hatır sormak için diğer ofisteki arkadaşımı ziyarete gidiyorum. Varsa derdini paylaşıyorum, sevincine ortak oluyorum.

Bazen sadece içimden geldiği için oturur dua ederim. Gecenin sessizliğinde yıldızlara bakarım, dalar giderim. İçim ılık ılık olur, ruhumun huzura erdiğini hisseserim. Kalbimdeki ağırlık gider, daha bir tazelenirim.

Unutmayın, çirkin kadın yoktur bakımsız kadın vardır. Her kadın güzel ve bakımlı olmalıdır. Güzellik emek, para ve
vakit istiyor haliyle.

İstesin.

Çünkü...

Siz buna değersiniz.