Gündelik telaşlar... Ev hali, iş hali... Gündem... Haberler... Haber bültenleri... Gazeteler... Çarşı, pazar... Zaman geçiyor. Sağlık..
Hala takmıyor bazıları... Teyzenin yüzünden düşen bin parça; Takmıyor. Çalışanlar teyzenin peşinde. Hasta değilmiş; Hasta olsa ne işi varmış sokakta; ..
Zor günlerdeyiz... Corona... Evde kalmak... Hasta olmamak... Hasta olmamaya çalışmak... İnsanlara bulaştırmamak... Sağlığını korumaya çalışmak.....
Sıcak. Fena sıcak İzmir hele, iyice sıcak. Allah tarlada, bağda, bahçede olanlara yardım etsin. Bize hava hoş, Tepemizde hasır güneşlik, Ayakta şıpıdık terlik,
Güzel soru... Soru soruyu açıyor ama... Asil olan kim? Ehil olan kim? Ast kim? Üst kim? Asil olan ne yapar? Ehil olan ne?
Ne zamandır dilime dolandı bu kelime Tayga... Orman... Uzun, upuzun, sonsuz, uçsuz bucaksız ağaçlar... Donmaz, kurumaz, ölmez... Ekosisteminde fazla hayvan da barınama..
Uzun zaman olmuş, yine. Bir zamanlar neredeyse hergün yazarken şimdilerde üç yılda bir yazar olmuşum. Gündelik hayatın temposu, işler güçler, vs. vs. Tabii eskiden İnstagram..
Kaç zaman olmuş yazmamışım. Ölümlü dünya işte, bitmiyor telaşı :) İş, güç, çarşı pazar, kuaför vs derken geçmiş zaman :) Facebook, Twitter, İnstagram filan da var tabii...
Kaçak Gelinleri izliyorum başladığından beri. İlk defa bu akşam dikkatimi çekti dizisinin sponsoru. Bir döner markasıymış. Gayet kaliteli ürünleri olan ve işini ciddiye ala..
Ne zamandır telefonla arıyordum ya ulaşılamıyordu ya da cevap yoktu. Az önce aradı sağolsun, o zaman öğrendim ameliyatını. Kalp anjiyosu geçirmiş geçen ay. Eski toprak olduğ..
Kendi halinde biriyim, ziraat mühendisiyim. Emekli oldum ve kendi işimi kurdum. İzmir'de yaşıyoru..