Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Ocak '08

 
Kategori
Güncel
 

Haber yorum

Haber yorum
 

Askerler


Askeri savcı, Hakkari/Yüksekova ilçesi sınırlarında bulunan Dağlıca'da meydana gelen gece çatışmasında, PKK'lılar tarafından kaçarılan 8 asker hakkındaki iddianamesini hazırlamış. İlgili haberde, iddianamede ifade edilen hususların askerlerin ailelerini üzdüğü belirtilyor.

Gerçekten de iddianamede isnad edilen suçlamalar çok ağır görünüyor.
1- Suçu ve suçluyu alenen övmek.
2- Büyük zararlar doğuran emre itaatsizlikte ısrar.
3- Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak suçuna yardım etmek.
4- Yurt dışına firar.
5- Zincirleme olarak basın ve yayın yoluyla bölücü terör örgütünün propagandasını yapmak.
6- Basın ve yayın yoluyla halkı askerlik hizmetinden soğutacak beyanlarda, telkinlerde bulunmak.

Bu suçlardan dolayı, er Ramazan Yüce’ye ömür boyu hapis, Mehmet Ezer, Dahi Gedik, İbrahim Öztaş, Halis Çağan, Mehmet Şenkul, Özhan Şabanoğlu, İrfan Beyaz için de 3 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası istenmiştir.

Biliyoruz ki yasalar, suç isnadı varsa insanların durumlarına; hatta ölü mü, diri mi olduklarına bakmaz. Kişileri yargı önüne davet eder.

Yalnız burada, insanın biraz yasalardan farklı düşünmesini gerektiren durumlar olduğunu görüyorum. Bunun en yalın örneği, "Yurt dışına firar" suçudur. Sizi, düşman kabul ettiğiniz birileri esir alıyor ve ülkenizin dışına çıkarıyorsa, buna nasıl direnebilirsiniz. Bu konudaki ısrarın, ölümcül sonuç doğuracağını herkes bilir.

Emre itaatsizlik konusunda birşey diyemiyorum. Nasıl bir emir verilmiştir de itaatsizlik yapılmıştır, bunu bilemeyiz. Yalnız Çavuş Mehmet Şenkulun Babası Ali Şenkul, "Zaman zaman Van’a gidip oğlum ile görüşüyorum. Bana, ‘Baba biz bunu hak etmedik. 3 saat çatıştık. Vatan için silah attık, bu böyle olmamalıydı’ diyerek ağlıyor. Çatışmadan kaçanlar kahraman oldu, 3 saat çatışan oğlum şimdi hapishanede" diyor.

Sanıyorum askerlerin PKK'ya esir düştükten sonra kampta yaptıkları, daha doğrusu yapmak zorunda oldukları açıklamalar iddianamenin özünü teşkil ediyor. Kimsenin avukatlığını yapmak gibi bir niyetim yok. Ama kendimi esir bir askerin yerine koyduğumda, bir hayal kahramanı gibi davranamayacağımı, hayatımın ipleri onların elindeyken, PKK'lıların yüzüne tükürerek, "alçaklar!" diyemeyeceğimi biliyorum.

Bu yazı yayınlanır da bıyığı yeni terlemiş delikanlıların gözüne ilişirse çekeceğim var. Bana, korkaklıktan vatan hainliğine kadar her sıfatı layık görebilirler. Çünkü ben de 15-30 yaşlarım arasında onlar gibi düşünüyordum. Hayal kahramanlarına kendimi iyice kaptırmıştım. Artık kazın ayağının öyle olmadığını, güç karşısında efelenmenin sağlığa zararlı olduğunu, ölünce yeniden dirilinmediğini biliyorum.

Benim aklım, bütün bunlardan önce, genel bir sorgulama yapılması gerektiğine hükmediyor. Dağlıca Piyade Taburu'na yapılan saldırının günahını sekiz askerin sırtına yüklememeli. Onlar esir düşmeselerdi veya şehit edilselerdi, o zaman kimi suçlayacaktık.

http://www.milliyet.com.tr/2008/01/05/guncel/axgun02.html

 
Toplam blog
: 462
: 707
Kayıt tarihi
: 28.04.07
 
 

Emekliyim. Herkes gibi benim de bir dünya görüşüm var. İnsanların farklı fikir ve inançlara sahip..