Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Ocak '11

 
Kategori
Söyleşi
 

Haberciliğin Mutfağından Yetişmiş Genç Bir İsim

1985 Ankara doğumlu olan Burcu Keçecioğlu, ekranların yeni kuşak en güzel sunucularından biri. Onu sadece güzel bir kadın olarak nitelendirmemek yanlış olur. Bu nitelendirme önce ona ardından da sunuculuk mesleğine haksızlık olur. Herşeyden önce 2004 yılından bu yana haberleri sunmak, çeşitli dergi ve gazetelerde moda, aktüalite ve kültürel yazılar yazmak için yayından yayına koşan genç, istekli ve azimli bir kişilik var karşımızda. Burcu Keçecioğlu bir kadın olarak önce güzelliğiyle değil, başarılarıyla adından söz ettiriyor. Keçecioğlu, ekranın önü yerine öncelikle işi mutfağında öğrenmeye karar verdi ve 2004 yılında TV8 Haber Merkezi’nde haber editörlüğü, muhabirlik ve seslendirme yaptı. Daha sonra çeşitli kanallarda magazin editörlüğü ve muhabirlik yapan Burcu Keçecioğlu, 2007 yılında hem görsel hemde yazılı basında çeşitli çalışmalara imza attı. 

Ekrana çıkmadan önce 3 yıl geri planda çalıştınız. Bu süreçten söz eder misiniz?
B.K:
2004 ile 2007 yılları arası arka planda çalışarak geçti. Bu dönemin mesleğime pek çok anlamda yararlı olduğunu düşünüyorum. İşin mutfağından çıktığınızda, ekrana getirilen ürünün hazırlık aşaması ile ilgili bilginizin olması yayın anlayışınıza ve kontrol hakimiyetinize çok yararı oluyor. Birde sağlam ve güvenilir bir ekip olunca çalışması ve dert anlatılması kolay bir sunucu oluyorsunuz.

İlk program sunduğunuz günü hatırlıyor musunuz? Neler hissetmiştiniz programdan sonra?
B.K: Çok heyecan verici bir durumdu. Hiç aklımdan çıkmıyor ki, ne diyebilirim. Müthiş bir heyecandı gerçekten de, kelimeler sığmaz anlatmaya. Eşsiz bir adrenalin, titreyen bir ses ve dolan gözler hatırlıyorum şimdi geriye dönüp baktığımda. Beni kameranın karşısına geçirdikleri zaman duyduğum o hissiyat ve yapamayacağım korkusunun düşüncesi bile çok heyecanlı ve güzeldi. O günler şimdi geriye dönüp baktığımda gülerek anacağım hoş günlerden sadece biri.

Programı sunuculuğu yapıyorsunuz, çeşitli dergilerde de yazılar yazıyorsunuz.? Bize iş serüveninizi anlatır mısınız?
B.K: Üniversite de okuduğum dönemlerde aklımda önce temelden yetişmiş iyi bir gazeteci ve sunucu olma ideali vardı. Çünkü bir işte hakimiyet elde edemezseniz karşınızdakine hükmedemezsiniz. Öğrenim hayatım boyunca Gazeteci Oktay Verel, Spiker ve Sunucusu Neslihan Şengürbüz, Hülya Aydın gibi işin ehli, profesyonel hocalarımın olması ve onlardan aldığım eğitim büyük bir avantajdı benim için. İlk heyecanı ve mutluluğu onların karşısında yaşadığımı söyleyebilirim. Bu durum zamanla beni yazı yazmaya, eleştirel ve sorgulayıcı gözle bakmaya teşvik etti. Elimde sürekli kalem kağıt bir olayın muhasebesini yapıp yazıya döküyordum. Üniversite son sınıfta Kuş Dili Eğitim Merkezi’nde çok değerli hocalarımız Dr. Atilla Sarıkayalı, Orhan Ertanhan, Tuna Huş ve Gülgun Feyman gibi mesleğin duayen isimlerden eğitimler aldım ve bu noktadan sonra TV8 ile olan serüvenim başladı. Ciddi bir haber merkezinde, profesyonel ekiple beraber çalışma çansım oldu. Sonuçta işin mutfağındasınız. İşin pratik kısmını uygulayabilmek için elinizde mükemmel malzemeler, meteryaller var. Önce işin haber yazma kısmına daha sonra da muhabirlik kısmını soyunarak zamanla kendimi geliştirdim. TV8 Haber Spikeri Kaan Yakuphan’ın ve Haber Müdürü Gürcan Çilesiz’in desteklerini görmemezlikten gelemem elbette. Hem dost hem arkadaş hem ağabey hemde öğretici olarak sürekli yanımdaydılar. TV8’den sonra çeşitli kanallarda muhabirlik ve sunuculuk deneyimlerim oldu. Magazin dergilerinde editörlük yaptım. Mesleğimde öğreneceğin daha çok şey vardı. Daha sonra duayen gazeteci Seyfullah Türksoy’la yollarımız kesişti. Usta gazeteciyle tanışmam ve çalışmam benim için büyük bir şanstı. Fırsatların en güzelini bana verdi. Beni kendi kadrosuna dahil ederek, programın hazırlık aşamasından montaj süresine kadar önemli sorumluluklar verdi. FirstBusiness ve Türksoy’la İpekyolu dergisinde çeşitli yazılar yazdım. Minnettar olduğum önemli kişilerden biridir Seyfullah Türksoy. Şu an Yapımcılığını Seyfullah Türksoy’un üstlendiği Her Pazar saat 18:30’da CINE 5 ekranlarında yayınlanan Şehir ve İnsan programını sunuyorum.

Seyfullah Türksoy mesleğinde çok deneyimli bir isim. Onunla beraber çalışıyor olmanın ne gibi kazanımları oluyor?
B.K:
Sonuçta bu işi yıllardır yapan bir insanın olması benim için büyük bir şans, içinde bulunduğum ve bana yabancı bir dünyada elimi tutan birinin olması da büyük bir ayrıcalık aynı zamanda. Kendisinden çok şey öğrendiğimi ve daha da öğreneceğimi düşünüyorum.

Her güzel kadın için söylendiği gibi siz de güzelliğiniz sayesinde birtakım eleştirilere maruz kalıyorsunuzdur, bunları nasıl değerlendiriyorsunuz?
B.K: Yapıcı eleştiriler dışında olumsuz eleştrileride kabul ediyorum tabiî ki… Olumsuzluklara pek kulak asmıyorum aslında. Eğer dikkate alırsam bu inanılmaz motivasyon düşüklüğüne neden olur. Herkesle bakış açılarınızın bir olmazı mümkün değil. Kaygan bir zemindesiniz. Oun için bazı eleştirilere kulak asmamak gerekiyor.

Çekimler sırasında olayların koordinasyonu nasıl hazırlıyorsunuz?
B.K: Ön çalışma muhakkak yapıyorum, dediğiniz gibi. Bunun için kameranımızdan tutunda montajcımıza kadar harika bir ekiple çalışıyoruz. Bütün ekip bir bütün olunca ortaya güzel işler çıkıyor. Bizlerde güzel neticelerle karşılaşıyoruz.

Yoğun bir tempoda zamanla yarışıyor olmak nasıl duygu? Hayatınızda bazı şeyleri kaybettiğinize dair düşünceler yaşıyor musunuz?
B.K: Bu koşturma kesinlikle insanı genç ve dinç tutuyor. Pek sorun yaşamıyorum. Günden güne bu yoğun tempoya alışıyorsunuz. Alışmanızda lazım zaten. Zaten hayatı ve günü hızlı yaşayan biri olarak çok sorunla karşılamıyorum. Bazen sakinleşmenin ve rahatlamaının tadını çıkarmak insana iyi geliyor. Nabza göre şerbet verirseniz eğer işinizde ve özel hayatınızda herşey yolunda demektir.

Henüz çok genç yaştasınız. Ayağınızın yere bastığı, güven dolu yıllar bu yıllar.Hayata bakış açınızda dramatik değişiklikler ve duygusal değişiklikler işinize nasıl yaznsıyor?
B.K: Zamanla insanlarla ve çevrenizle olan ilişkileriniz, bakış açınız ve değerlendirme ölçütleriniz değişiyor. Yıllar ister istemez herşeyi değiştiriyor, hayatınız farkında olmadan şekilleniyor. Örneğin yoğun tempo sonrası evinize, odanıza, hatta başınızı koyduğunuz yastığınıza olan özlem dramatik açıdan büyük bir özlem yaratıyor. 7/24 iş temposu olunca Arkadaşlarımdan beklediklerim, çevremdekilere verdiklerim, işime olan yaklaşımım kısacası hayata olan bakış açım biraz daha çekirdeğe dönüş yaşıyor.

Sizce kadının güzelliğini ortaya koyabilmesinin sırrı nedir?
B.K: Herşeye rağmen gülmek en iyi neticedir sanırım. Bana göre güven, akıl ve bilge sahibi gibi niteliklere sahipseniz eğer güzelliğinizin pek de önemi kamıyor. Daha profesyonel bir gözle bakılan, akıllı ve deneyimli kişiliğiniz güzelliğinizi örtüyor.
Hepimizin gibi sizin hayatınızda da ´Hata´ olarak nitelendirebileceğiniz şeyler olmuştur mutlaka. ´Keşke´ dediğiniz şeyler var mı hayatınızda, yoksa yaşadığınız her şey için mutlu musunuz? 

B.K: Keşkelerin ve yapılan hataların insana hep birşeyler kattığına inanıyorum. Elbette benimde keşkelerim ve hatalarım vardır. Yaşadığım herşeyin olumlu avantajlarına bakarım. Bunların karşsında mutlu kalabilmek, doğru hareket edebilmek bir nebze de olsa hayatınızdaki hataların ölçütünü azaltıyor.

Kendinizle ilgili gelecekte neler hayal ediyorsunuz?
B.K: Bu sorunun cevabımı zaman gösteririm elbette. Ama bulunduğum yolda ilerlemeyi, daha iyi yerlere gelmeyi hayal etmeyi kim istemez ki... Özel hayata ilişkin evlilik ve çocuk sahibi gibi fikirler, hayal ettiklerinizi gerçekleştirirken, başınıza gelecek güzel süprizlerdir bana göre hesapta olmayan.

HABER / MEDYA TAKİP YEKTA KESEN



 

 
Toplam blog
: 8
: 410
Kayıt tarihi
: 30.01.11
 
 

Tv Presenter / Editor Atv Avrupa Ekopazar Programı Sunucusu- İKÜ Güzel Sanatlar Fakültesi İletişi..