Hadise’nin Kıyafeti mi ? Performansı mı ?

Anlaşılan Hadise’nin Eurovizyon macerası ve kıyafet seçimi daha çok konuşulacak. Bakın kaç gün geçti aradan, hala konuşuluyor. Çoğu modacı kıyafeti beğenmemiş. Kendi bakış açılarından olayı eleştiriyorlar.

Bir yazımda ben de eleştirmiştim. Aslında, kıyafet seçiminin, performansının önüne geçmemesi gerekirdi ama maalesef ki öyle oldu. Belki pek çoğumuz bu kıyafeti hazırlayan modacıya yüklendik, olmamalıydı dedik. Bugün ise, bir haberde biraz da günah çıkartır gibi, kıyafet seçiminin Hadise’nin kendisinin olduğunu söylemiş. Hatta bacaklarının bu kadar ön plana çıkmasını kendisi istemiş. Vardır bir bildiği ama Herkes Hadise’nin oldukça güzel ve seksi olduğu görüşünde birleşti galiba.

Yazımda ayrıca, Hadise’nin sesinin de çok kötü olduğunu yazmıştım. Bunu da performansına bağlamıştım ama bu işin de arkasında günler öncesinden hasta olduğu ve yarışma akşamına ağır ilaçlar ve antibiyotikler alarak geldiği belirtildi. Zaten performansından da kendisinde bir problem olduğu anlaşılıyordu. Fakat, ses bozukluğu yalnızca Hadise’den değil, organizasyondaki ve salondaki ses düzeninin bozukluğundan kaynaklanıyormuş. Bu konuda başkalarının da yazılarını okuduğumda, aynı mahalde fikir çarpıştırdığımız anlaşılıyor. Organizasyondaki bu hatalar ev sahibi ülkenin adına ve yarışmanın kimliğine yakışmadı ama TaTu grubunun şovu müthişti.

Hadise’ye yarışma önerisi götüren TRT, Hadise’nin kıyafetini görünce şok olmuşlar. Biraz da kızmışlar belli ki !. Yapılan anlaşmayla “kıyafete karışmayan” TRT genel müdür’ün ağzından, o akşamdan sonra “kıyafeti serbest bırakmamak lazımmış” diye bir açıklama yaptı. Görüştür, saygı duymak lazım belki ama insanın aklına ister istemez “ seçim size kalsaydı, hiçbir tarafı görünmezdi muhtemelen” diye geçiriyor ama sayın genel müdür ““Kot pantolonla çıksaydı Rusya’da çok daha etki edebilirdi” demiş. Belki de !.. Ama unutmayalım ki, insanın en çok dikkatini çeken renk Kırmızı’dır. O akşam ve yarın akşam da bu renk ve kıyafet insanların dikkatini çekecektir. Kıyafete puan verilmiyor ama yine de dikkat çekecektir.

Kot pantolonla çıksaydı daha etkili olabilir miydi ?

Önceki yazımda benim bu kıyafeti eleştirmemin en büyük sebeplerinden biri, sahnedeki herkesin hemen hemen aynı kıyafeti giymesiydi. Bir tek Hadise’nin kıyafeti diğerlerinki gibi, şalvar değil, derin yırtmaçlı. Bugün anlaşılıyor ki, böyle olmasını Hadise istemiş. Bir anlamda iyi etmiş. Yoksa, sahne’de kimin Hadise, kimin dansçı olduğunu ayırt etmek zor olacaktı. Ben yine de, Hadise’nin kıyafetinde ayırt edici bazı özelliklerin olması taraftarıyım.

Trt Genel Müdürü Şahin, Hadise’nin ilk üçe gireceğini belirterek “Birincilik bekliyorum” demiş. Merak etmeyin hepimiz aynı sonucu bekliyoruz. Bu biraz da Hadise’nin üzerinde psikolojik baskı unsuru haline gelmiş sanırım. Ruhsal durumu biraz bozulmuş. Üzerindeki bu baskı ona hata yaptıracaktır ama her şeyden önce Hadise kendine güvenmeli ve sonucun beklediğimizden farklı olması durumunda da onu dışlamayacağımızı, aynı sevgi ve saygıyla kucaklayacağımızı bilmeli. Daha önceki yarışmalardan hatırlayın, kötü sonuçlar alan bir çok kişi ve grup, uzun bir süre ortalarda gözükmüyorlar ve bir süre sonra da popülariteleri azalıyor.

Hadise’nin böyle bir durumda kendi kabuğuna çekilmesi iyi olmaz. Hazır, Belçika’dan ithal etmiş gibi olsak da, bu topraklara dönmüşken. Ama onu küstürürsek, ellerini ovuşturan Belçika’yı sevindiririz..

Bu arada yarışmanın son finalistler de belli oldu. Eurovision’da dün gece yapılan ikinci yarı final sonrası Azerbaycan, Hırvatistan, Ukrayna, Litvanya, Arnavutluk, Moldova, Danimarka, Estonya, Norveç ve Yunanistan finale kaldı.

Hadise’nin işi hem kolay, hem zor. Ne diyelim !. Biz sana güveniyoruz Hadise..