Haftanın yıldızı....

Vallahi değerli okurlar, MHP Grup Başkanvekili Sn. Oktay VURAL yok mu, bir ömür inanın.....

İlk kez, sert ama çok manidar bir uslupla Başbakana seslenişiyle dikkatimi çekmişdi....

O günlerde, Başbakan hortumculardan bahsetmiş ve hortumları kestik demişdi.....

Sayın VURAL'da O'na şöyle cevap vermişdi......

" Hortumları kestik, kestik diyorsunuzda ne olmuş, hortumları kestiniz de ne olmuş yani, yerine boru hattı döşediniz, boru hattı......"

Ben bu boru hattına çok gülerken, aklıma da bu benzetmeyi nasıl buldu sorusu takılmışdı....

Daha sonra yaptığım araştırma sonucunda, Sayın VURAL'ın BOTAŞ'da önemli görevlerde bulunduğunu öğrendim ve sorumun yanıtını da anlamış oldum....)))

Bu söze gerçekten şapka çıkarılır, inanın çok hoşuma giden bu yakıştırmayı, her vesile her platformda yeri geldiğinde dillendiriyorum....

Dillendiriyorum, çünkü, vatandaşın AKP'yi iyi tanıması gerek......

AKP'nin hortumları kesen mi yoksa kendilerine aykırı hortumları kestikten sonra yerine Sn VURAL'ın dediği gibi kendileri için boru hattı döşeyen bir parti mi olduğunu bilmesi ve düşünmesi gerek.....

Vatandaş, son 7 yıllık süreçde girdiği fakru zaruret içerisindeki yaşamının, evinden, barkından, işinden ve gücünden olmasının, işletmesinin kapanması ile ilgili sorumluluğun, AKP'de olduğunu unutmaması lazım.....

Çünkü, Devleti 220 milyar dolar borçla devir alan AKP yönetiminin bence, bilerek gerçekleştirdiği en büyük yanlış, bu borcu kapatmak yerine borcu 500 milyar dolara çıkararak, Devleti borç batağı içerisine sokmak ve bu paraları iş gerekçesi ile yandaşlarının cebine aktarmasıydı.....

AKP yönetimi, bu yanlış uygulamaları ile, akraba ve yandaşları değil ama, hem Devleti ve hem de halkı ekonomik kriz içerisine itmişlerdir......

Evet, şimdi Sayın Oktay VURAL'ın son muhabbetine gelmek istiyorum......

Sayın VURAL, bir kaç gün önce, basın mensuplarının önüne, konuşacağı masasının bir kenarına soğan, patates, makarnadan oluşan yardım paketlerini, öbür kenarına ise, bahçe içerisindeki villa maketlerini yerleştirmiş, soğan ve patatesli yardım paketlerini göstererek BUNLAR VATANDAŞA, öbür taraftaki villa maketlerini de göstererek BUNLARDA YANDAŞLARA diyerek, AKP'yi çok hoş bir şekilde halka anlatmaya çalışmıştı....

Sayın VURAL, dün de bu kez, ekranların karşısına kavanozlarla çıktı.....

Kavonozlarda ne vardı derseniz, hemen söyliyeyim, " SÜLÜK ".....)))

Kavanozların üzerine de yazmış.....

SAYAÇ SÜLÜĞÜ.....

DOĞALGAZ SÜLÜĞÜ......

SU SÜLÜĞÜ.....

MEZARLIK SÜLÜĞÜ......

SPOR SÜLÜĞÜ......

İMAR SÜLÜĞÜ......

Diye.....

Bildiğiniz üzere, sülükler, tâ doğuştan modern kan alma metoduna sahiptir. Yani, yaratan, bu iş için onları hususi tanzim etmiş. Şimdi bir laboratuara gidip kan aldırmağa kalksanız; mutlaka carınız yanar. Amma bizim tıbbî sülük hiç acıtmaz. Cenab-ı Hak ona üç adet jilet keskinliğinde çene takmış O, bunlarla operasyon yapar.Sonra yaraya, uyuşturucu şırınga etmeyi de ihmal etmez! İşte bunun için kanını emeceği kimseyi acıtmaz.

Eh be Sayın VURAL.....

Aklınızla bin yaşayın.....

Biz de güzel bir söz vardır, "Güleriz, ağlanacak halimize ..." diye...

Gerçekten de ağlanacak halimizi güzel bir yaklaşımla, bizlere hem anlattığı hem de bizleri güldürdüğü için teşekkür etmek istiyorum Sayın VURAL'a....

SEVGİLİ OKURLAR,

EKONOMİK YÖNDEN, DIŞA BAĞIMLI OLAN BİR ÜLKENİN NE BAĞIMSIZLIĞINDAN, NE DE HALKININ REFAH VE MUTLULUĞUNDAN BAHSEDİLEBİLİR......

GELDİKLERİ 2002 YILINDAN BU YANA, DEVLET BORCUNU 220 MİLYAR DOLARDAN 500 MİLYAR DOLARLARA ÇIKARAN, HALKIN %74'Ü AÇLIK VE YOKSULLUK SINIRI ALTINDA YAŞAM MÜCADELESİ VERİRKEN, OĞULLARINA, DAMATLARINA, GELİNLERİNE VE YANDAŞLARINA FIRSATLAR YARATAN AKP'YE, 29 MART, DEMOKRATİK YOLDAN DERS VERME VE HESAP SORMA ZAMANIDIR.....