- Kategori
- Haber
Haklıydılar, susuturuldular, işkence gördüler...
“İhtilallerle ABD emperyalizmine karşı çıkanlar susturuldu, işkence gördüler. O insanların haklılığı bugün görülüyor.”
Tümgenaral Osman Pamukoğlu Pamukkale Üniversitesinde verdiği “Liderin doğası” konusunda yaptığı sunumda siyasete girebileceğinin işaretlerini verdi.
Milliyet’te yer alan haberin son satırı çarpıcıydı. Yanlış mı okudum diye tekrar baktım. Yazılanlar Türkiye’nin siyasi gerçeğin fotoğrafıydı.
Asiyazar’ı okuyanlar bilir. Atatürk’ten sonra Cumhuriyet’in ekseninden savrulduğuna ilişkin tespitlerimi… İnönü döneminde başlayan ABD ile yakınlaşmaların DP iktidarı ile “Küçük Amerika sevdasına dönüştüğünü.
Köy Enistitüleri’nin İnönü döneminde, ağaların oy baskısına boyun eğilmesi sonucunda kapatılmaya başlandığını da yazdım.
**
Artık, Atatürkten geçinenlerin iktidar kavgası kesintisiz devam edecektir. Atatürk Dolmabahçe'de gözlerini kapadığında süreç başlamıştır. Devrimlerini ve ilkelerini yok etme mücadelesi 70 yıldır sürüyor! Partilerin adları değişse de işlevleri değişmez. Emperyalizm karşıtlarını yok etmenin yolu elbet bulunur. Kimi zaman "demokratik" , kimi zaman "terörü durdurmak", kimi zaman ise "din" soslu...
** İki kutuplu dünyada SSCB’nin karşısında tutum alan Türkiye siyasetçisinin ABD bağımlılığına dönüşen teslimiyetçi politikaları Pamukoğlu’nun tespit ettiği gibi Emperyalizme karşı olanları susturdu, yok etti, işkencelerden geçirdi.
Deniz, Yusuf, Hüseyin’i 36 yıl sonra ananlar o günde emperyalizme karşıydılar, bu gün de.
İktidar gücünü elinde bulunduranlar kendilerini ülkenin asıl sahibi görüp “Tam bağımsız Türkiye” özlemlemi taşıyanları yok ettiler…
Pamukoğlu’nun söyledikleri bilinen bir gerçekliğin teslimi olarak algılanmalı. Yeterli mi?
1 Mayıs’ı Taksimde anmak isteyenlere yönelen şiddet sürecin devam ettiğinin göstergesi olarak turnusol kağıdı gibi önümüzde duruyor.
68 kuşağı Avrupa’da anlayışla karşılandığı için daha çağdaş demokrasiden söz edebiliyoruz. Türkiye’de ise tam tersi bir süreç işlediğinden yerinde saymaya devam ediyoruz. Patinaj sürüyor.
Emekli Tuğgeneral’in söylediklerini gelişme olarak saymak yerine ülkemizin siyasi tarihi ile ince bir hesaplaşmaya girilmesi gerekmektedir. Bu gün yaşadığımız sorunların yaratıcısı, iklimlendiricisi zihniyet ile hesaplaşmadıkça taşlar yerine oturmayacaktır.
Dünyanın geldiği ekonomik ve sosyal, özgürlükçü demokrasi noktasında kendi hanelerine yazacak başarıları bulunmayan siyaset aktörleri Atatürk’ün gösterdiği hedefleri AB’ye eklemlenmek olarak algılıyorlar.
Cumhuriyet’in kuruluş felsefesini içselleştirmeden Atatürk’ün gösterdiği hedeflere ulaşmak olası değildir. Bağımsız, yurttaşlarıyla barışık, düşünceyi potansiyel suçlu görmeyen ve yaptığı haksızlıkları kabullenip Pamukoğlu’nun tespiti noktasına gelebilen siyaset sorunlarımızın çözümüne giden yola da girmiş olacaktır...
http://www.milliyet.com.tr/default.aspx?aType=SonDakika&ArticleID=524269&Date=05.05.2008&Kategori=