Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Ocak '18

 
Kategori
Tarih
 

Halide Edip Adıvar Milli Mücadele Kadın Kahramanı

Halide Edip Adıvar Milli Mücadele Kadın Kahramanı
 

Halide Edib Adıvar


Halide Edip Adıvar eğitimci, öğretmen, romancı, yazar, mütefekkir, işgal İstanbul’un da hastanelerde hemşire, Milli Mü­cadele’de nefer, sekreter, çevirmen, Hilal-i Ahmer içinde faal bir sima, onbaşı, çavuş, profesör, milletvekili ve bütün bunların yanı sıra iyi bir eş, iyi bir anne …

Halide Edib Adıvar, anılarını iki eserinde toplamış ve bunları sağlığında yayımlamıştır. Bunlar, 1918’e kadar olan hayat hikâyesini anlattığı Mor Salkımlı  Ev ve Millî Mücadele yıllarında yaşadıklarını anlattığı Türk’ün Ateşle İmtihanı‘dır. Bu eserlerin varlığı, Halide Edib Adıvar’ın hayatını 1922’ye kadar kendi anılarından okumayı mümkün kılmaktadır.

İstanbul’a döndükten sonra bir süre  İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesinde ‘Batı edebiyatı’ dersleri veren Halide Edib Adıvar, Türk Ocağı’nda yönetim kurulu üyesi olduğu Mütareke yıllarında ülkenin hemen bütün aydınlarıyla aynı tedirginlik duygusunu paylaşmakta, yazı ve konferanslarıyla yoğun bir dönem geçirmektedir. 1919 yılında İzmir’in işgalinden sonra Halide Edib Adıvar, ‘artık muhteşem millî cinnetin bir parçası haline geldiğini ve hayatta kendisi için hiçbir şeyin önemi kalmadığı’ ifade etmektedir. Daha sonra Halide Edib Adıvar’ı bir dizi miting içinde konuşmacı olarak görürüz. Bunların ilki Fatih’tedir. Aynı günlerde Tıp Fakültesi öğrencilerinin isteği üzerine Kadıköy’de bir konuşma yapan Halide Edib Adıvar, ünlü 6 Haziran 1919’da da Sultanahmet Mitingi’ndedir. Bu mitingler Halide Edib Adıvar’ı aydın bir Türk kadını olarak efsaneleşmiş bir kimliğe büründürür.

16 Mart 1920’de İstanbul’un işgal edilmesinden sonra, eşiyle birlikte Anadolu’ya geçmeye karar verir. Gizlice Ankara’ya ulaşırlar. Halide Edib Adıvar  Ankara’da Mustafa Kemal’le görüşmüş, Millî Mücadele’nin önde gelen aydınlarıyla tanışmıştır. Bu sırada Millî Mücadele devam etmektedir ve düzenli bir ordu artık zarurî hale gelmiştir. Bu sıralarda Halide Edib Adıvar yazışmalar, çevirmenlik ve çeşitli büro faaliyetlerinin yanında bir yandan silah kullanmayı ve ata binmeyi öğrenir.

I. İnönü Zaferi, düzerdi ordunun ilk galibiyeti olarak büyük sevinç doğurur ve Halide Edib Adıvar Ankara’daki Hilal-i Ahmer şubesi tarafından cepheye gönderilir. Daha sonra Hilal-i Ahmer Hastanesi’nde hastabakıcılık yapmak üzere Eskişehir’e giden Halide Edib Adıvar, bu hastanede yaralı ve yoksul askerlere ilişkin çok canlı ve çarpıcı anılarını romanlarına yansıtmıştır. Yunan ordusunun yaklaştığı haber alınınca Sakarya Cephesi’nde görevlendirilir. Daha sonra onbaşılık rütbesine yükseltilir. Karargâhta ve cephede pek çok görev alan Halide Edib Adıvar bu süre içinde at üstünde etrafında dolaşarak not alır ve bilhassa kadınların kendisine anlattıklarını “Hiçbir Katolik papaz, insanın içindeki ebedi ve vahşi hayvan hakkında bu kadar samimi itiraflar dinlememiştir” şeklinde değerlendirir.

Büyük Taarruz’un başlamasından sonra İzmir’e ilerleyenler arasında Halide Edib Adıvar da vardır. Yunanlıların sebebiyet verdiği vahşet manzaraları karşısında ‘kendinden geçer, insanlığından tiksinir, hatta ölmek ister’. Bu psikoloji içinde iken çavuşluğa terfi ettiği haberini alır. İzmir’de birkaç gün kaldıktan ve Millî Mücadele zaferle neticelendikten sonra Bursa üzerinden Ankara’ya döner. Adnan Adıvar’ın Hariciye Vekâleti İstanbul temsilciliğine getirilmesi üzerine çift, 2 yıl önce ayrıldıkları İstanbul’a geri dönerler.

Halide Onbaşıya ve diğer bütün milli mücadele kahramanlarımıza ve aziz şehitlerimize Allah rahmet eylesin.Sizlerin sayesinde kurtuldu bu vatan.Vatanımızı korumakta bizlerin görevidir. Sizler nasıl yarınlar için vatanımızı canınız pahasına korudunuz. Bizlerde vatanımızı yarınlarımız için korumamız gerekir. Sizleri unutmadık,unutmayacağız...

 
Toplam blog
: 48
: 523
Kayıt tarihi
: 26.05.16
 
 

1993 yılında Sinop ili Durağan ilçesinde doğdum. 1997 yılında ailemle birlikte İstanbul'a geldim...