- Kategori
- Kültür - Sanat
Halk Ozanı Aşık Talibi Coşkun'u anıyoruz

Bilmiyorum bu alışkanlık bana nerden geliyor. Öteden beri halk ozanlarına, halk âşıklarına bir ilgim, bir sempatim vardır. İlkokuldan beri Karacaoğlan’ı, Köroğlu’yu, Yunus Emre’yi, Kerem ile Aslı’yı, biraz da Leyla ile Mecnu’nu bunlarla ilgili kitap ve değişleri fazlasıyla okuduğumdan zaman zaman bu alanda yazıyor, bu vadiye inip çıkıyorum. Bu ünlü ozanlarımızın tesiri altında kaldığımı da fark ediyorum. Örneğin Âşık Veysel’i, Pir Sultan Abdal’ı, Karacaoğlan’ı, günümüz halk ozanlarından Murat Çobanoğlu, Âşık Mahzuni Şerif, Âşık Reyhanî, Âşık Halil Karabulut’u çok seviyor ve takdir ediyorum.
Onun için zaman zaman bu ünlü ozanlarımızdan sırası geldikçe bir şeyler yazmaya, onları anmaya çaba gösteriyorum. Bunlar yüce milletimizin kaybolmayan değerleridir. Bunlar bizim kültürümüz, şiirleriyle, desen. desen destan destan ünlenen değerlerimizdir. İşte bu yazımda hem Aşık Talibi Coşkun’u anmak ve hem de onun için hazırlanan bir kitaptan söz etmek istiyorum. Âşık Talibi Coşkun Sivas ilimizin şairlerin ve halk ozanlarımızın harman olduğu yerden geliyor. Aşık Veysel’in de aynı zamanda hem çağdaşı ve hem de hemşerisidir.
Geçenlerde bana gelen kitaplar arasında Aşık TALİBİ COŞKUN için hazırlanan bir kitap vardı. Yazarı Doç. Dr. Doğan Kaya’dır. Doç. Dr.Doğan Kaya. 1952 Sivas doğumludur. Halen Sivas Cumhuriyet Üniversitesi’nde Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü'nde öğretim görevlisidir.Araştırmacıdır;.bugüne değin otuzun üzerinde yayınlanmış kitabı vardır.Aşık İsmeti (1984 ), Aşık Ruhsati (1985), Şair nameler (1990 ), Aşık Ruhsati Bibliyografyası (1992 ), Mahmut İle Nigar Hikâyesi Üzerine Karşılaştırmalı Bir Araştırma (1993), Aşık Minhaci (1994), Sivas’ta Aşıklık Geleneği (1994 ), Anonim Halk Şairi (1999) , Aşık Veysel (2004) kitaplarından bazılarıdır.
Türk Halk Edebiyatı Araştırmaları ve Türk Folkloru konusunda almış olduğu bir çokta ödülü vardır.İLESAM, Folklor Araştırmaları Kurumu (FAK) ve Türkiye Yazarlar Birliği üyesi olup Yurt içi ve yurtdışında yapılan birçok uluslararası sempozyumlara katılmış ve belgesel bildiriler sunmuştur. Çalışkan ve üretken bir bilim adamıdır. Geçen yıl EGAY-DER’in hazırladığı sempozyumda Fethiye’de birlikte idik.( 6-7 kasım 2006 ) Âşık Talibi Coşkun’un kitabı 432 sayfadan ibaret olup Sivas Belediyesi Kültür Yayınları arasında çıkmıştır.
Daha önce de bir başka yazımda: Belediyelerin görevi sadece kentin genel temizliği, bakım ve onarımı değil, yol, su, Elektrik gereksinimlerini karşılamanın ötesinde kültür işlerine katkıda bulunma olayıdır. İşte Sivas Belediyesi de böylesine devasa bir eseri yayımlamakla hem yazarına yardımcı olmuş ve hem de Sivas kültürüne bir yapıt daha kazandırmıştır. Kitabın TAKDİM yazısını Sivas Belediye başkanı sayın Sami Aydın tarafından kaleme alınmıştır.
Sayın belediye başkanı: Türk toplumu var oluşundan bugüne bilgelerin, ozanların, âşıkların sözleriyle yol bulmuş, hayat kazanmış ve medeniyetler oluşturmuştur. Pir Sultan Abdal, Ruhsati, , Muzaffer Sarısözen, Aşık Veysel gibi söz ve saz ustaları bugün dünya edebiyatı önemli değerleri arasındadır.Bu titiz çalışmayı kimliğinde Sivas yazan değerli araştırmacılarımızdan kardeşimiz Doğan Kaya’nın kaleme alması da bizler için ayrı bir gurur kaynağıdır. Eserlerinin arasına Sivaslı bir ozanın hayatını ve eserlerini bir arada toplayan Dr.Doğan Kaya kardeşimiz, sunduğu bu çalışma ile bizleri de ziyadesiyle memnun etmiştir. Sivas belediye başkanı olarak, Dr. Doğan Kaya kardeşime teşekkür ediyorum” diyor.
Kitapta Halk ozanımız Talibi Coşkun’un Hayatı, Aşıklığı, şahsiyeti, edebi kişiliği, Şiirleri ve şiirlerinden örnekler, Şöhreti, etkilendiği halk ozanları, gibi konuları irdeledikten sonra, şiirlerini de ayrı bölümler halinde inceliyor. Bu incelemede Talibi’nin Aşk şiirleri, Tabiat Şiirleri, Dert, şikâyet şiirleri, Fikri değişler, Milli Hislenişler, Taşlama ve yergiler, Destanlar, Ağıtlar, Beldelerle ilgili Şiirler. Dua Destanları, Olay Destanları, Kız- Kadın Destanları, Kişilerle ilgili Destanlar, Kurum ve Tesislere ilgili destanlar, Milli Duygularla söylenmiş, yazılmış Destanlar, sosyal konulu destanlar, Yolculuk destanları ve halk şairleriyle ilgili karşılamalı destanlarından örnekler vermiştir.
Kitabın son bölümüne zengin bir kaynakça ile ve Talibi’nin albümünden alınmış fotoğraflara yer vermiş, eserini daha da zenginleştirmiştir.. Dr. Doğan Kaya bu eserinde titiz bir araştırma ile Âşık Talibi’yi gün ışığına çıkarmıştır. Titiz ve kalıcı bir çalışma örneğidir. Âşık Talibi Coşkun hayatta iken onu görmek bana da nasip oldu. Yıl 1974, aylardan Temmuz’du. Ankara’da Folklor Araştırmaları kurslarına katılmıştım. Bu kurs Türkiye genelinde hazırlanmıştı. Kursun amacı Folklor derleyicilerini hazırlamaktı.
İşte o günlerde Âşık Talibi Coşkun ile tanışma fırsatını bulmuştum. Yanımıza gelmiş ve şiirlerinden örnekler sunmuştu. Ölümünden sonra ( 12 Mart 1976) onunla ilgili bir anımı o zaman Sivas’ta yayımlanan Sivas Folkloru adlı dergide yazmıştım.( sayı: 43 Ağustos 1976 ) Aşık Veysel’in en yakın arkadaşlarındandı. İri yarı pehlivan yapılı idi. Başında siyah bir foter şapkası, siyah ceketi ve göğsünde bir sürü madalyası vardı. Bizlere şiirlerini okuduktan sonra ne yazık ki mendil açmak zorunda kalmıştı, .Türkiye çapında ünlü bir halk ozanımızın böylesine mendil açması benim çok zoruma gitmişti. Daha sonra iç Cebeci’de onu alıp bir lokantada birlikte yemek yemiş ve ozanımızla bir süre sohbet etmiştim..
Âşık Veysel için şöyle diyordu: Aşık Veysel’de fakirlik içinde öldü. TBMM ona maaş bağlayınca rahat bir nefes almıştı. Öldükten sonra derisi pahalı oldu. Hakkında birçok kitaplar yazıldı, Sivas’a İstanbul’a heykeli dikildi. Köyüne, yol su elektrik getirildi. Keşke Veysel hayatta iken bunları görmeliydi. Halk ozanlarının kaderi böyledir “ diyordu. Onunla bir başka buluşmamızda ( Kasım 1974 ) Ankara Rüzgarlı Sokakta yayınlanan Hür Anadolu ve Başkent Gazeteleri’ inin yayınlandığı mekânlarda yine bir araya gelmiştik..
Yanımızda gazeteci Şair rahmetli Ahmet Nadir Caner ve Gazeteci Necdet Buluz’ da vardı.Birlikte fotoğraf çekmiştik, ne yazı ki o fotoğraflar sonradan elime geçmedi. Aşık Talibi Coşkun Keklik Emine’ye vurgun bir halk ozanıdır. Keklik Emine diyor ve başka bir şey demiyordu. Keklik Emine ile onun uzun soluklu bir öyküsü vardır. Bu konuda başından birçok olumsuz olaylar da geçmiştir. Keklik Emine için yazdığı bir değişinde şöyle der:
Yanıldım da düştüm düşman içine
Yâre bir haberi duyuramadım
Beni aldattılar cazı düşmanlar
Dost olup ta yârı kayıramadım
+++
Geyik idim kement ile tutuldum
Güzel idim kötülere satıldım
Kuzu idim aç kurtlara katıldım
Yakamı tutular ayıramadım ( s.50 )
Aşık Talibi Coşkun aynı zamanda bir Atatürk hayranıdır.Sivas’tan kalkıp Ankara’da bir otelde yerleşmiş. Fakat ne yazık ki o da Aşık Veysel gibi Atatürk’ü görememiş. Atatürk’ün hasretiyle yanıp tutuşarak bir halk ozanı edasıyla duygularını şöylece dile getirmiştir:
Bir senedir Ankara’da
Atatürk’ü göremedim
Görenler erdi murada
Atatürk’ü göremedim.
+++
Şahin gibi göğe uçar
Üstümüze kanat açar
Şimşek gibi gelir geçer
Atatürk’ü göremedim.
+++
Şehitler evinde gazi
Meleşiyor koyun kuzu
Yüreğimden çıkmaz sızı
Atatürk’ü göremedim. ( s.53 )
Aşık Talibi coşkun hayatı boyunca bir çok sıkıntılar içinde yaşamıştır. Maddi ve manevi yönden birçok acı günler geçirmiştir. Bir türlü arzusuna kavuşmamış, tüm yaşamı boyunca sıkıntılar içinde geçmiş, şiirlerinde, değişlerinde çoğu kez karamsal tablolar çizmektedir. Doç.Dr. Doğan Kaya onun için şunları yazıyor :
“ Talibi. 1949 yılında Kayseri’deyken Fatma adında bir kadınla evlenir. Kış o yıl çok şiddetli geçmektedir. Karlar yolları kapattığı için yeni bastırdığı kitabı kazalara, köylere götürüp satamaz. Bu bakımdan soğuğun yanı sıra bir yandan da yoksullukla mücadele ederler. Oturup karısı ile dertleşirler. Daha sonra bunu aşağıdaki şekilde Şiirleştirirler :
Fatma Bulut:
Çok kar yağdı azgın hava
Giremedim soğuk eve
Ne tencere var, ne tava
Bu gün bize yiyecek yok.
Talibi :
Demeyelim yavan yağlı
Giyelim karalı ağlı
Rızkımız Allah’a bağlı
Kula bir söz diyecek yok.
Fatma Bulut :
Kocacığım gezme avan
Çalış ekmeğine güven
Ben aramam yağlı yavan
Kaptan kaba koyavacak yok.
Talibi :
“ Kulhü vallahu ahat”
Yoksulluk dünyada afat
Özüm sağlam, dizim sakat
Halim şudur diyecek yok. ( s.404 )
Aşık Talibi Coşkun’un hayat öyküsü sadece bunlarla sınırlı değildir. Talibi Coşkun çok zor günler yaşamıştır. Bunları bu acı günleri değişlerinde görmek olasıdır. Bir yerde hayatı çileler içinde geçmiştir. Zor günlerin ozanıdır. “12 Mart 1976 tarihinde evinin yakınında bir kahvede arkadaşlarıyla çay içip sohbet ederken birden bire yığılıp yere yığılır ve orda ölür.”(s.15) Sözün özü Doç Dr. Doğan Kaya, Âşık Talibi Coşkun’un hayat öyküsünü uzun bir çalışmanın sonunda ona yakışan koca bir eseri ortaya çıkarmıştır.432 sayfadan ibarettir.
Halk ozanı Âşık Talibi hakkında araştırma ve inceleme yapacaklar için derli, toplu bir kaynaktır. Sayın Doç. Dr. Doğan Kaya, Türk Halk edebiyatımıza bir eser daha kazandırmıştır. Eline, diline sağlık, ömrüne bereket diyoruz. Bu vesileyle aramızdan ayrılışının 35. yılında Aşık Talibi Coşkun’u da rahmet anıyor ve sevgili kadim dostum Doç. Dr. Doğan Kaya’yı da tebrik ediyorum.
Meraklısı için:
Âşık Talibi Coşkun / Hayatı ve Eserleri Doç.Dr. Doğan Kaya,
Sivas Belediyesi Kültür Yayınları Sivas - 2006