Hamburg'a Doğru

HAMBURG’A DOĞRU (11.11.2009) Geçtiğimiz yıl içinde iş vesilesi ile ziyaret ettiğim Almanya’nın çok hareketli ve eğlenceli şehri olan Hamburg’da, 2010 yılının Mayıs ayında Fenerbahçe’mizi desteklemek üzere tekrardan bulunma ihtimalimin oldukça yüksek olması beni mutlu etmekte. St.Pauli caddesinde, üzerinde çubuklu forma bulunan binlerce insanın şarkılar, marşlar eşliğinde yürüyeceği gece oldukça eğlenceli olacaktır. Fenerbahçe’mizin Kupa-2’nin finalindeki muhtemel rakipleri Shaktar, Roma , Liverpool, Fiorentina veya ev sahibi Hamburg olabilir. Açıkçası benim tercihim Lucescu’nun Ukrayna temsilcisi olmasıdır. Geçen sene Kadıköy’de ağırladığımız taraftarları St.Pauli’deki renkli görüntüyü çok daha hoş kılacaklardır. Önümüzdeki hafta Beşiktaş-Fenerbahçe maçı oynanacak. Tüm Beşiktaş’lılar ve Galatasaray’lılar bu maçta Fenerbahçe’nin puan kaybetmesini beklemekteler. Fenerbahçe’nin son yıllarda olduğu gibi yine rahat kazanacağını, Trabzon’un elinden kalecisinin şanslı gününde olması sayesinde kurtulan Beşiktaş’ın ve Denizli’nin şansının bu maçta devam etmeyeceğini düşünüyorum. Yani çekirge bir daha sıçramayacaktır. Tabii ki futbolda “top yuvarlaktır” ifadesini ve hakem etkisi olabileceğini de hiç bir zaman unutmamak lazım. Lisedeki Kimya derslerinden hatırlarsınız, kısaltması “NŞA” olan “Normal Şartlar Altında” diye bir durum söz konusudur. Bu maçta da NŞA Fenerbahçe kazanacaktır. Avrupa’nın büyük kulüplerinin futbol takımları her 4-5 senede bir mutlaka kötü bir sezon geçirmektedir. Fenerbahçe de geçen sezon, yaşanan bazı şanssızlıkların da neticesi olarak maalesef böyle bir sezon geçirmiş oldu.. Örneğin bu sezon Liverpool, Lyon gibi büyüklerin kötü sezonları olarak görülmektedir. Steau Bükreş maçında karşılaşmanın gece yarısında bitecek olması ve hafta içi olması nedeni ile tribünlerde yer yer boşluklar söz konusuydu. Ancak Maraton A-B blok’ta bulunan GFB ile Telekom üst tribünde bulunan CK & Unifeb grupları yapmış oldukları güzel tezarühatlar ve görsel şovlar ile geceyi renklendirdiler. Geceyi ışıldatan isim ise yine Alex idi. Dunga eğer seyrediyor ise bu sihirbazı daha önceden niye milli takıma çağırmadım diye kafasını taşlara vuruyordur heralde. Bir çift sözüm de Diyarbakırspor başkanı Sn.Çetin Sümer için olacak. Bu beyefendi bütün hafta boyunca takımının galatasaray maçına çıkıp çıkmayacağı polemikleri ile oyuncularının dengesini alt üst etti ve sahada hiç bir varlık göstermeyen bir takım seyrettik. Bu sene Diyarbakırspor’u daha önce Fenerbahçe ve Trabzon maçlarında seyrettim ve o maçlarda sahada basmadık yer bırakmayan oyuncuların, bu karşılaşmada yürüyerek top oynamaya çalışması beni hayretler içerisinde bıraktı. Dünyanın en pahalı takımına sahip Real Madrid’in 3.lig takımlarından Alcorcon’a hem de 4-0 yenilerek İspanya’daki gazoz kupasına veda etmesinin bir anlamı olabilir mi acaba? Güçleri mi yetmedi yoksa!! Anlayana sivrisinek saaaz, anlamayana davul zurna aaaz... Saygılarımla, Muhittin KAYAKIRAN mkayakiran@borusan.com