- Kategori
- Deneme
Handikap
Küçük ve beyaz evin çatısının üzerinde kırmızı bir pelerin rüzgarda dağılıyordu. Evin içinde, kahverengi kapının gerisinde, mavi renkte, kırmızı suratlı, büyük gözleri olan, kolları ve bacakları uzun, elleri küçücük bir canlı, siyah masanın kenarında sessizce oturuyordu. Ellerini açtığında kırmızı renkli bir kağıt yere düşecek gibi oluyordu. Mavi renkteki bu canlının geçmişten gelen ve hiç kimsenin bilmediği gizli bir sırrı vardı.
Canlının küçük dünyası kurulalı beri, kabuslarla uyandığı günler hep vardı. Kapıyı açtı ve birdenbire koşmaya başladı. Deli gibi koşuyordu. Bir ormanın içine girdi. Büyük ağaçlar etrafını sarıyor, çiçekler eskisi gibi renkli görünmüyordu. Etrafı koyu bir bulut kapladı ve bulutun içinden şöyle bir ses geldi: Küçük canlı, elindekiler senin değil, yaşamın sadece bir beklenti. İçinden geçenleri iyi biliyorum, alıp götürüp, olanları gösterdiğimde anlayacaksın beni. Canlının zihninden tam olarak şunlar geçti.
Daha önce ölmüş olan, yaşama gelmeyecek değildir. Elindekini dağıtmak sadece bir geri çekiliştir. Beklediğin nihayet seni bulacak olsa da yaşamın handikapı seninledir. Kesin olarak açığa çıkacak bir sır belki, değilse de, Yaşam amacından öte ise de beklenecektir.