Hanefi Avcı olayında perde arkası nedir?

Merhaba değerli okurlar,

Son günlerde ülkemiz gündemine oturan Hanefi Avcı ismi, hazırladığı kitabın ardından ortaya atılan Devrimci Karargah Örgüt Üyesi iddiası ile mahkemece tutuklanarak cezaevine konması ile şimdilik son buldu...

Son bulmasına son buldu ama, artçıların arkası gelecek gibi gözüküyor........

Türkiye'de 2002 yılından, yani AKP'nin iktidar olmasından sonra öyle ilginç olaylar yaşanmaya başladı ki, inanın kim Devlet için çalışıyor, kim Millet için çalışıyor, kim kendisi, hısım, akraba ve yandaşları için çalışıyor, anlamak çok zor...

Ülkemizin en güvenilir kurumu TSK'nın yıllarca büyük bir emek vererek yetiştirmiş olduğu generaller, o ya da bu nedenle bir bir tutuklanarak cezaevine gönderilirken, insan, kendi kendine biz kime güvenmişiz diye sormadan geçemiyor.....

Gerçi ön yargılı olmamak lazım.......

Çünkü içerdekiler aylarca, yıllarca ne olduğunu bile muhtemelen anlayamadan hala yatmaya devam ederken, henüz mahkemece karar bağlanmış bir durum yoktur ve hukuki süreç devam etmektedir....

Merak ettiğim bir husus, bu olayların ilk başlangıcında sık sık gündeme getirilen "1 NUMARA" tespit edildi mi?

Bu ülkede yaşayan sade bir vatandaş olarak, gerçekten merak ediyorum kimdi bu 1 numara diye...

Acaba, açıklandı da ben mi gözden kaçırdım...

Ülke gündemini olabildiğince takip etmeye çalışan bir kişi olarak gerçekten bilmiyorum...

Bilen var ise ve yorum ya da mesaj yolu ile bilgilendirilirsem, çok sevineceğim...

Sayın Bülent ARINÇ beyin bir açıklaması vardı........

"BAĞIRSAKLARI TEMİZLİYORUZ" diye.......

Bu çerçeve de bakıldığında, 1 numara yakalanmadan temizlik tam yapılmış sayılmayacaktır...

Evet değerli okurlar,

TSK'daki bağırsak temizleme operasyonundan sonra, sıra şimdi sanırım Emniyet Teşkilatına geldi....)))

Sayın AVCI, bu konuda düğmeye basan kişi oldu...

Sorun şu.......

Düğmeye, Sayın AVCI kendi isteğiyle mi bastı, yoksa, bir takım operasyonların başlaması adına, birilerinin talimatı ile mi bastırıldı...

Ben şahsen Sayın AVCI'nın söz konusu kitabı, Emniyette bir operasyonun başlatılabilmesi için, birilerinin talimatı doğrultusunda yazdığı kanaatini taşıyorum...

Çünkü Eskişehir gibi ülkemizin güzide bir kentinde, Emniyet Müdürlüğü yapan bir kişi, durup dururken o kitabı niye yazsın ki?

Rahatlık kendisini rahatsız mı etmişdir?

İşin bir başka boyutu, netice itibariyle, Emniyet Müdürü olan bir kişinin, memuriyette çalıştığı kurum ile ilgili bilgilerin kamuoyu ile paylaşılmasının yasak olduğunu bilmemesi söz konusu olabilir mi?

Yani kısacası insan bile bile kendini yakar mı?

Elbette yakmaz.......

Bu çerçevede olaya bakıldığında da, büyük bir olasılıkla, Emniyet Teşkilatında bazı yeni görevlendirmelerin yapılabilmesi adına Sayın AVCI düğmeye bastırılmıştır...

Sanırım, Emniyet Teşkilatında da, sanki TSK'da yaşanan olayların bir benzerinin yaşanması sırada gibi........

Evet, öyle sanıyorum ki ifadeye çağrılan Müdürler, eğer ki haklarındaki iddialar nedeniyle, hukuki süreç kapsamına alınırlarsa, onların da durumları generallerden farklı olmayacaktır...))))

Onlarda, tıpkı generaller gibi, aklanma süreçlerini, aylarca belki de yıllarca dört gözle bekleyeceklerdir...

Bu meyanda da tabii haklarında soruşturma açılıp görevden alınan Müdürlerin yerine, doğal olarak yenileri atanacaktır...

İnsan inanın sormadan edemiyor....

BU KEZ DE EMNİYETİN Mİ BAĞIRSAKLARI TEMİZLENİYOR? diye....