Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

14 Haziran '07

 
Kategori
Siyaset
 

Hangi mayın ülkeyi böler?

Bölücü terör… Adı üstünde: Bölücü. Nedir amacı peki? Bölmek. Bunun için ne yapar? Ülkenin yedi farklı bölgesini veya Güneydoğusunu ülkeden ayıracak setler mi inşa eder? Bölünmenin faydaları üzerine konferanslar ve açık oturumlar mı tertip eder? Kitaplar, dergiler, gazeteler mi yayınlar? Açık hava mitingleri mi düzenler? ABD, Avrupa ya da Rusya ordularını yanına alıp sınırlarımıza dayanır? Hayır…

Yollarda, duraklarda veya kahpe pusularda canlara kıyar, bombalar patlatır, mayınlar döşer, roketler atar. Peki her biri; aslında benim canım olan, komşumun ciğer paresi olan, annemin evladı, babamın kuzusu, yeğenimin babası ya da kan kardeşimin kardeşi olan bir kişiyi, on kişiyi, yüz kişiyi, on bin ya da otuz bin kişiyi şehit ederek bu ülkeyi bölemeyeceğini, emellerine asla ulaşamayacağını bilmez mi terör? Elbette bilir…

Terör bu gün PKK’dır. Bundan 1030 yıl önce Bizanstı, 600 yıl önce Moğol Timur’du, 93 yıl önce 1914’lerde İngilizdi, Fransızdı, Yunandı, ana Türk yurdunu bölmek ve yok etmek isteyen. Bölündük ve yok mu olduk? Hayır. Sarsıldık, canlarımızı, nesillerimizi kaybettik ama yine de bugün dimdik ayaktayız.

Hangi türlüsü olursa olsun, ister ülke ülke, ister örgüt örgüt, bölmek ve yok etmek isteyen güçler ancak mayın patlatır, hain pusu kurar veya yıkanarak kirlenmiş beyinlerle canlı bombalar imal eder.

Bir ülkeyi, yani bu ülkeyi bölebilecek asıl bombalar vicdanlarda, bakışlarda, zihinlerde ve kalplerde patlayacak bombalardır. Ülkesinin birliği ve bütünlüğü uğruna şehit düşmüş bir vatan evladının ahirete uğurlanacağı son anlarda, kendisine fatihalarla dualar okuması gereken ellerin, onun veya bunun adına, şunu veya bunu protesto etmek için slogan atıyor olmasıdır ülkeyi bölecek bomba ya da mayın…

Akan kan üzerinden mürekkep tutup, siyaseten birilerini kana bulamaya çalışmak yazarlık sayılıyorsa, hiçbir stratejik ve reel yaklaşım olmadan manşetlerde savaş tamtamları atmak gazetecilik oluyorsa, akıldan, mantıktan ve dünya siyasetinden koparak ille de Kuzey Irak’a girilsin, ille de Kandil dağı fethedilsin yaklaşımları siyaset zannediliyorsa, ne acıdır ve ne yazıktır ki; Şırnak ya da Tunceli’deki mayınların daha güçlüleri birilerinin zihinlerine, medyaya ve siyasete de döşenmiş demektir.

Yollarda mayınları, yüreklerde fırtınaları koparan bölücü terörist sizce haince canına kıydığı canların sayısı artınca mı daha mutlu oluyordur, yoksa; ülkenin medyada, siyasette, bürokraside ve de ekonomide etkin koca koca adamları ülkenin birlik ve beraberliğini, yek vücutluğunu ve dayanışmasını sarsan laflar edince mi?

Terörle mücadelenin partiler ve siyaset üstü bir konu olduğu söylemini sokaktaki çocuklar ezbere biliyor, ülkemin koca koca adamları bilmiyor mu?

* * * * * *

AKP Cumhurbaşkanını seçse ne olur seçmese ne olur? İktidara MHP, DP ya da CHP gelse ne olur gelmese ne olur? Ama aynı şeyleri her konuda söylemek sizce mümkün mü:

Kuzey Irak’a girsek ne olur, girmesek ne olur?
AB olsa ne olur olmasa ne olur?
Ekonomi alt üst olsa ne olur olmasa ne olur?
1980 öncelerine dönsek ne olur dönmesek ne olur?
25 yılda 30 bin insan kaybettik, bir otuz bin daha kaybetsek ne olur kaybetmesek ne olur?

ÖYLE Mİ?

* * * * * *

Türk’üyle Kürt’üyle, Alevisiyle Sünnisiyle, AKP’lisiyle CHP’lisiyle, sağcısıyla solcusuyla, dindarıyla ateistiyle ACABA BİZ ÜLKE VE MİLLET OLARAK BİRLİK VE BERABERLİĞİN ÖNEMİNİ, BU ÜLKENİN BİZİM OLDUĞUNU VE BİZİM DE BU ÜLKENİN SAHİBİ OLAN “MİLLET” OLDUĞUMUZU NE ZAMAN ANLAYABİLECEĞİZ?

Sözün Özü, büyük şairin ifadesiyle bitirmek belki de en doğrusu:

“Girmese tefrika* bir millete düşman giremez
Toplu vurursa yürekler onu top sindiremez”

 
Toplam blog
: 9
: 404
Kayıt tarihi
: 14.06.07
 
 

1975 Almanya doğumluyum. Kolej tahsilimi Bursa'da yaptım. ODTÜ İngilizce Öğretmenliği sonrasında Mar..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara