- Kategori
- İstanbul
Hani gitmesen diyorum
Günlerden Cumartesi, evimiz yol üstünde. Dörtyol ağzı demek daha uygun
Balkon yine toz içinde. Şıpıdık terliklerimi giydim, ayaklarım ıslana ıslana balkonu yıkadım
Balkonun dar bir alanından deniz görünüyor. Çektim sandalyemi deniz manzarasına doğru, oturdum ve denizi seyretmeye başladım.
Eskiden severdim denizi seyretmeyi, şimdilerde de seviyorum. Ama bir farkla...
Deniz artık beni korkutuyor. Sanki beni içine çekip başka bir aleme, hiç bilmediğim bir dünyaya götürecekmiş gibi.
Denizi seyrederken bir sigara yakıyorum, en uzunundan. Çabuk bitmesin diye
Duman duman, nefes nefes içime çekiyorum İstanbul'u
Sigara içmem aslında, hani içsem diyorum.
Sonra içki içiyorum, rakı beyazında. Yudum yudum İstanbul’u içiyorum.
Rakı içmem aslında, hani içsem diyorum
Arka sokaklarda hiç kimsenin beni tanımadığı, kimsenin görmediği yerlerde İstanbul'la sevişiyorum pervasızca. Hiç korkmuyorum elalem görür laf eder diye
Sen İstanbul sen var ya
Sen vefasız sevgili gibisin
Kimbilir ne aşklar besledin koynunda
Ne aşklar tükettin
Kimbilir ne aşıklar ağlattın
Yine de seni sevmekten vazgeçmedi hiçbiri
Kavuşulmayan aşıklar gibisin
Romeo-Juliet, Aslı ile Kerem misali
Her halin başka güzel
Öyle ihtişamlısın, öyle kalıcısın ki içimde
Nereye gidersem gideyim, benimle geliyorsun
Düşündüm de,
Ya beni çok seviyorsun
Ya da...
Sen zaten kimseyi sevmedin kendinden başka
Nasıl bir İstanbul'sun böyle
Hiçbir şair, hiçbir yazar, hiçbir aşık seni anlatıp bitiremedi
‘İzmir özledim seni‘, ‘Ankara' da aşk‘ diye şarkılar yazılıp söylendi
Hiçbiri senin kadar sevilmedi
Olur da birgün ben gidersem,
Olur da birgün sen gidersen...
Senin yanında, seninle ekmek yemeği, su içmeyi değil
Seni yaşamayı özledim
Kokunu özledim, havanı özledim, toprağını, kalabalığını, gürültünü özledim
Adım adım her yerini yürümeyi özledim
Kızlara atılan laf gibisin,
Üçüncü Cihan Harbi misin?
Canm İstanbul...