Marmara'nın altı fokur fokor

-Marmara’nın altı fokur fokurmuş.
-Ben demiyorum.
-Bilim adamları diyor.
-Marmara’nın altı hem de feci düzeyde kaynıyormuş.
-Fokur fokur.
-Gürül gürül.
-Yıllardır bilim adamları Marmara’yı tartışır durur.
-Büyük İstanbul depremini konuşur.
-Ve böyle büyük bir deprem sonrasında, milyonlarca insanın yaşamını yitireceğinden bahsederler.
-Kentin altının üstüne geçeceğinden demler vurur.
-Ve olası bir felaketin resmini çizerler.
-Fotoğrafını çekerler.
-Olası acıları ruhumuzda hissetmemiz için çaba gösterirler.

* * * * *

-Deprem profesörleri doğru mu yapıyor?
-Evet.
-Hem de çok doğru yapıyor.
-Ama anlayana.

* * * * *

-Marmara depreminin üzerinden on yıl geçti.
-Ve hep konuşuldu büyük İstanbul depremi.
-Ve mutlaka yakın zamanda İstanbul’da feci bir deprem olacak.
-Ha geldi ha gelecek.
-Eli kulağında.
-Zile basmasına az kaldı.
-Kapıyı tıklatmaya birkaç adım mesafede.
-Peki, on yıldır İstanbul için ne yapıldı?
-Ne tür tedbirler alındı?
-Mesela!
-Her şeyi geçtik.
-Dayanıklı yapıydı.
-Yapıların güçlendirilmesiydi.
-Çarpık yapılaşmanın önüne geçme anlamında tedbirlerdi.
-Evet.
-Hepsini geçtik.
-Deprem vurduğunda nasıl bir organizasyon içerisinde olacak insanlar.
-Mesela!
-Devlet nasıl yön verecek insanlara.
-Ne yapmaları gerektiğine dair nasıl yol gösterecek.
-Mesela!
-Hastanelerin durumu.
-Normal gündelik yaşam içerisinde bile hizmet vermekte onca sıkıntısı olan hastanelerin durumu ne olacak.
-Hadi daha uç ve iç karartıcı bir noktaya geçelim.
-Mezarlık bile yok İstanbul’da.
-Biliyor musunuz?
-Evet, daha doğru dürüst mezarlık bile yok.
-Bu gün bile İstanbullu cenazelerine mezar bulmakta zorlanıyor.
-Her yerin dolu olduğunu biliyor muydunuz?

* * * * *

-Ne acı değil mi?
-On yıl geçti Marmara depreminin üzerinden
-Ve odur budur deprem bilginleri kendilerini yırttılar.
-İstanbul’da büyük bir deprem olacağına dair.
-Ama en küçük bir tedbir dahi alınmadı.
-Yetkili ve etkili kurumlar olası büyük İstanbul depremi lafını kulak arkası yaptılar.
-Ve yapmaya devam ediyorlar.
-Ve her zaman olduğu gibi, bu konuda da son derece pişkince davranıyorlar.
-Altı yıldır ülke yönetiminde güçlü bir şekilde oturan iktidar partisi, bu konuda kılını bile kıpırdatmıyor.
-Siz hiç başbakanın ağzından olası deprem için tek laf duydunuz mu?
-Tek bir kelime ettiğine şahit oldunuz mu?
-Başbakanın tek derdi türban oldu.
-Tek derdi yandaşlarına şirin görünmek oldu.
-Ya ana muhalefet.
-Olası İstanbul depremini gündemine hiç aldı mı?
-Ve iktidara çözüm üretmeleri için herhangi bir baskı uyguladı mı?
-Alternatif çözüm önerilerini sundu mu?
-Tek derdi oldu ana muhalefetin, parti içi iktidar mücadelesi.
-Ve koltuğunu sağlama almak adına her yol mubahtır anlayışına sarılmış bir yönetim, sadece parti içi iktidara kafa yordu.
-Başka bir şey yaptı mı bu güne kadar bu iki parti.
-Ve beklide yüzyılın en büyük dramı yaşanacak bu topraklarda.
-Ama
-Bu toprakları yaşanılabilir kılmak adına yönetime talip olanların, yüzyılın en büyük dramına sahne olacak topraklarımızda, neler yapılabilir sorusunun yanıtını aramadıklarından en küçük bir kuşkum yok.

* * * * *

-Neyse efendim!
-Hiç olmazsa biz kendimizi hazırlayalım.
-En azından psikolojik anlamda bile olsa kendimizi hazırlamak durumundayız.
-Çünkü topraklarımız, yüzyılımızın en feci dramına sahne olacak.
-Her an bu gerçeğin şamarı suratımıza inebilir.