Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Aralık '11

 
Kategori
Yurtdışı Eğitim
 

Hans ve Mara'nın Burcu Göker'in hayatındaki yeri

Hans ve Mara'nın Burcu Göker'in hayatındaki yeri
 

Burcu Göker Leipzig Bach Kilisesi Konseri 2002


Burcu Göker Eylül 2004 de ikinci ders yılı için Lawrence Üniversite'ye dönerken bir önceki yıldan daha güçlü ve deneyimli idi. Birinci yılın sonunda aldığı yuksek puanlarla bursunu devam ettirmiş, bir çok arkadaşa ve çevreye sahip olmuş, Eric'le oluşturdukları ikili ile bir çok konserler vermiş ve bu konserlerle okulda epey tanınmıştı. Bütün bunlar onu bir önceki seneye göre daha güçlü yapmıştı. Bu arada geçen yıl denediği Concord Orkestrası Konçerto yarışmasını kazanamamıştı ama bu yıl aynı yarışmayı tekrar başka bir konçerto ile deneyebilirdi. Geçen yıl Üniversite'de ilk yılı idi. Bu sebepten Konçerto yarışmasında seçilememesini bir başarısızlık gibi algılamıyordu. Daha önünde gireceği ve kazanacağı çok yarışmalar vardı. Burcuda çocukluğundan bu yana bir karekter özelliği dikkatimi çekiyor. Bir etkinlikten, konserden veya bir olaydan hemen çıkışta hemen önündeki bir başka olaya odaklanıp ona çalışmaya başlıyor. Hani derlerya trende hep gidiş istikametinde oturuyor. Kısacası hep önüne ve ileri bakıyor. Geriye dönüp ders aldıkları oluyor ama keşke sözünü ben ondan hiç duymadım.  Keşke diyerek geçmişteki olaylara dövüneceğine o olaydan ders çıkarıp aynı hataları tekrarlamayıp önüne bakmayı tercih ediyor. Sanırım bugünkü başarısının sırrı da bunda gizli. İşte geçen yıl konçerto yarışmasından sonra bu sene hedefte 2004 aralıkta aynı yarışma var. İkinci yıl Üniversite'de Keman Performans ve Kompozisyon olarak iki bölüm okuyan Burcu aldığı yoğun derslerin yanına Almanca'yı da ekliyordu. Ana dil olan Türkçe'nin yanında Fransızca ve İngilizce'yi de en az ana dili kadar hakim bir şekilde kullanan Burcu bir dilin insan yaşamında ne kadar büyük kapılar açtığının farkındaydı. Yeni bir dili ona çok büyük olanaklar sağlayacaktı. Öğrendiği her dil  ona dünyada başka bir ülkenin kapısını açıyordu.

Almanca hocası Prof. Hans yıllar önce Almanya'dan okumak için Amerika'ya gelmiş. binbir zorluklarla okumuş ve Üniversite'de profesör ve bölüm başkanı olmuş yaşlı kızıl saçlı çok tonton, sevgi dolu bir adamdı. Daha sonra Hans'ın hayat hikayesini dinleyince çok etkilendim.  Müsade ederseniz yaşı 75 olan bu çok müstesna beye Burcu ve Eric'in dedikleri gibi sadece Hans diyeceğim. Alman kökenli olan Romanya'da yaşayan bir aileden gelen Hans 19 yaşında eğitim yapmak için fırsatlar Ülkesi Amerika'ya gitmeye karar veriyor. Dünyanın, Avrupanın durumu belli.Savaş sonrası Avrupa ,dünya karışık,ekonomi feci.  Avrupa'nın bir limanından okyanus geçecek bir gemiye binip, kendisi gibi aynı amaçlı çoluk çocuk binlerce insanla bu zorlu yolculuğa başlıyor. Belki filmlerde gördünüz..Çok zor şartlarda  gerçekleşen bu yolculukta kah hasta bakarak, kah yemek pişirerek, kah temizlik yaparak binlerce kişi ile ambarda yolculuk ediyor. Gemi Amerika'ya vardığında karantina amaçlı günlerce kampta kalıyor. Nihayyet binbir zorlukla Amerika'ya göçmen olarak giriyor ve beş parasız bu ülkede yaşam mücadelesine başlıyor. Hans''ın bugünkü hayatını gördüğünüzde anlatığı zorluklara inanamazsınız. Saygın bir Amerikan Üniversitesinde Profesör ve Bölüm başkanı olan, harika bir evde çok elit bir çevrede yaşayan  bu adam hiçbir zaman geldiği coğrafyayı ve geldiği şartları unutmuyor.  İşte aynı coğrafyadan zaman farkı ile Amerika'ya gelmiş bu saygın kişi Burcu'nun önce keman hocası sonra manevi babası haline geliyor. Kısacası Burcu Amerika'daki ailesine Hans ve eşi Mara'yı da ekliyor. Burcu'nun ve dolayısı ile bizim hayatımızda Hans ve Mara'nin değerini daha sonraki yazılarımda anlatacağım.

 
Toplam blog
: 826
: 1068
Kayıt tarihi
: 26.04.11
 
 

Ben emekli bir iktisatçıyım. 21 yıldır bir sanatçı annesiyim. Küçük kızım klasik müziğe eğilim gö..