Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Ocak '15

 
Kategori
Edebiyat
 

Hasan Ali Toptaş'tan yazmak üzerine öneriler...

Hasan Ali Toptaş'tan yazmak üzerine öneriler...
 

Hasan Ali Toptaş’ ın “yazmak” hakkındaki önerilerine geçmeden önce "yazmak" ile ilgili birkaç şey söylemek istiyorum. Bence, iyi bir kitap yazmanın veya yazmanın birinci kuralı iyi bir okuyucu olmaktır ve hangi amaç için yazdığını, yazmanın ne olduğunu bilmektir. Şimdi çoğu yerde görüyoruz bir iki blog yazıp (asla genelleme yapmıyorum!) ben yazar oldum, ben kitap yazacağım diyenleri. Kimi para kazanmak, çok zengin olmak için yazmak istiyor, kimi meşhur olmak adından söz ettirmek için, kimi psikolojik anlamda rahatlamak için (ki bu rahatlamanın olduğu ve olumlu sonuçları araştırmalarla da kanıtlanmıştır) vs vs. Aslında, “yazma” amacının da bir önemi yok Dostoyevski de kumar borcunu ödemek için yazıyordu. Sorun, amatörlerin “edebiyata tecavüz etmeleri!” Tabi ki, herkes yazsın ama yayımlanan bu kötü yazılar, zaman kaybından başka bir şey olmayan kötü kitaplar, bu kısa günü karı mantalitesi, edebiyatın kolay olduğu algısının uyandırılması ve yavaştan edebiyat piyasasına da bu algının hakim olmaya başlaması ki asıl karşı olduğum nokta budur. Yoksa kimsenin yazmasına tabi ki karşı değilim yazsın, ben mutlu olurum. Yalnız kendini bilsin, öyle yazsın.

Bu öneriler, kendini yazar ilan edenlere, muazzam hayal dünyasına sahip olup onu kaleme alamayanlara, gerçekten yazmak isteyenlere, yazmaya nerden başlamalıyım diye düşünenlere gelsin. Umarım, Hasan Ali Toptaş’ın önerileri bu yolda kendilerine ışık tutar. Ayrıca yazar olmakla ilgili birçok harikulade kitaplarda mevcut.  Önce okumalı, sonra yazmalı.

Öneriler;

1. Aklınızı meşgul eden başka bir şey varsa yazmayın, mümkünse gidip önce o işi halledin; kelimeler aklınıza takılan şeye takılmasın.

2. Ortak aklın çayırlarından gelen sesler çoğu zaman size sizin sesinizmiş gibi görünür; ayıklayın onları, kulak asmayın.

3. En çok hangi yazarı seviyorsanız, yazdıklarınızı sadece o yazar okuyacakmış gibi yazın; bu, bir metni fazlalıklardan ve gereksiz açıklamalardan korumanın en basit yoludur.

4. Kalemi elinize aldığınızda, edebiyata dair bildiklerinizi aklınızda yahut öteki elinizde hazır bulundurmayın; çünkü sanat söz konusuysa, bilginin kendisi değil buharı muteberdir.

5. Bir metni yazarken, metnin de sizi yazmasına fırsat verin.

6. Kendinizi makul hissediyorsanız yazmayın; yazmak için kendinizi ya hiç ölçeğinde küçük ya da her şeye hükmedecek derecede büyük hissetmelisiniz.

7. Yazarken okuru, eleştirmenleri, yayınevini, ailenizi, dostlarınızı, toplumsal kuralları ve devletin kanunlarını unutun; yazmak, her türlü iktidarın uzağında gerçekleşen çok güzel bir uğraştır.

8. Kullanacağınız kelimeleri seçerken, iki kelime arasındaki boşluğun da dile dahil olduğunu unutmayın; o boşluk, o iki kelimenin bize çağrıştırdığı kelimelerden oluşur.

9. Gerektiğinde, buraya kadar okuduğunuz sekiz öneri de dahil hiçbir öneriyi umursamayın; çünkü, yazmak bildiğini okumaktır!

Sevgiyle Kalın…

 
Kayıt tarihi
: 04.01.14
 
 

..