Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Nisan '08

 
Kategori
Siyaset
 

Hasan Cemal, provakatörler ve demokrasi...

Hasan Cemal, provakatörler ve demokrasi...
 

Hasan Cemal'lerin Sayısı Artmalı.


Milliyet yazarı Hasan Cemal'i, son yıllarda DEMOKRASİ üzerinde oynanan oyunları bozma noktasında, gösterdiği açık yürekli tutumlarından dolayı can-ı gönülden tebrîk adiyorum.

Asker veya sivil, kim olursa olsun; bu millete ve bu memlekete, "gerçek DEMOKRASİ'yi çok görenlere" karşı uyarıcı yazı ve konuşmalarını takdîr ile tâkip ediyorum sayın Hasan Cemal'in.

Geçen yıllarda yaşanan öğrenci kavgalarının, tekrar kışkırtılmaya başlandığı şu günlerde son derece uyanık ve sağduyulu görüşlerini, gazete sayfaları ve TV ekranlarından takip ettiğim Sayın Hasan Cemal;

"Demokrasiye, istikrara, barış ve huzura bu kadar açık bir tuzak kurulur mu? Söyler misiniz, bu pis oyuna bir kez daha koyun gibi gelecek miyiz?.. Televizyon kameralarının önünde kurşunu namluya sür, tabancanı doğrult, ateşle ve sonra arkanı dönüp sakin bir havada kaçmaya başla... Apaçık bir provokasyon değilse nedir bu?.." diyor, 08.04.2008, Salı günkü Milliyet'teki yazısında.

Akdeniz Üniversitesinde yeniden tezgâhlanmaya çalışılan, eski'nin o kaos ortamını tekrar geri getirme gayretlerinin olduğu şu günlerde, Hasan Cemal'in bu uyanıklığı ve akl-ı selîm tavırları gerçekten takdîr'e şâyan bence...

"27.Nisan.2007 e-muhtıra" , "Ergenekon" ve bu son "Akdeniz Üniversitesi'nde çıkan Olaylardaki" uyanıklığı, Demokrasiden yana koymuş olduğu tavır ve açık yürekliliği, takdîr edilmez de ne yapılır?..

Bakınız;

"1950’lerde, 1960’larda, 1970’lerde üniversite gençliğini birbirine düşüren, silahlandırarak birbiriyle çatıştıran o korkunç provokasyonlar gözümün önünden bir film şeridi gibi bir an geçip gitti.

1960’ların sonuyla 1970’lerin başında, kıyısından köşesinden ben de vardım o işlerin içinde. Türkiye’yi darbe ortamına sürüklemek için atılan bomba ve dinamitlere, sıkılan kurşunlara yabancı değildim." diyor, aynı tarihli gazetede Sayın Hasan Cemal.

1977'de ben de lise son sınıfta idim. Sınıfımızdaki ve Okulumuzdaki Mao'cu, Lenin'ci, Ülkücü ve Akıncı gençler hep birbirleriyle kavgalıydılar. Hepsine, tâ o zamanlar; "Etmeyin-eylemeyin arkadaşlar!.. Fikirlerimizi açıkça gelin hep beraber tartışalım. Fakat kavga etmeyelim. Kimse kimseden daha fazla, bu vatanı sevmiyor. Bu vatan hepimizin... Fikirlerimiz farklı farklı da olsa, hepimiz kardeşiz!.." diyerek sâkinleştirmeye çalışıyordum arkadaşlarımı.

O gün, gençliğimin tüm heyecanına rağmen bunu yapabiliyordum...

Yıllar sonra; "Bektaş kardeşim!.. O günler, en doğru olanı sen yapmışsın" diyerek, geçmişte yaptığı yanlışlardan pişmanlık duyan çok arkadaşım var.

O günlerde, her yer elev alevdi.

Bugünlerde de aynı ateşi alevlendirme gayretleri var ne yazık ki!

Bugün Hasan Cemal'in misyonunu üstlenen, (sağdan-soldan, önden arkadan(!) her nerden olursa olsun) çok az sayıda insan vardı o zamanlar...

Bugün çok şükür ki, her cenah'ta da akl-ı selîm insanlara çok sık rastlamak mümkün...

Yıllardır, "birtakım güç odakları'nın", bu güzel vatanı bölme gayretlerinin her seferinde akîm kalması, işte sâdece bu gibi şahsiyyetlerin gayretleri ve Rabb'imizin Lutf'udur.

Hasan Cemal'in;

"O simsiyah adam, o kapkaranlık provokatör, yani o kışkırtıcı, bu yoldaki çabaların iğrenç simgelerinden başka ne olabilir ki? Gençler yine sağ sol diye bölünsün. Gençler İslamcı laikçi diye bölünsün. Gençler ülkücü devrimci diye bölünsün. Gençler Sünni Alevi, Türk Kürt diye bölünsün. Çatışmalar üniversitelerden sokaklara taşsın. Böylece darbe ortamları uç versin! Hayal kurmayın, istenen bu!
Bunlar organize işler! Evet aynen öyle. Özellikle 2000’li yılların başından beri Türkiye bir kez daha bu tuzağa düşürülmek isteniyor. Darbe tertipleri derken, askeri ya da hukuki darbe süreçleri derken, hep bu tuzak anlatılmak isteniyor.
Türkiye’yi ‘düşman kamplar‘a bölecek böyle bir tuzaktan sakınmak isteyenleri, yani referansı demokrasi ve hukukun üstünlüğü olanları çok çetin bir sınav bekliyor. Akdeniz Üniversitesi bahçesindeki o eli tabancalı, alnı dövmeli, ızbandut gibi simsiyah adam, bana bu topraklarda demokrasiyi bekleyen sınavın çetinliğini bir kez daha anımsattı." (a.g.y.) şekl'indeki, benzer tepkileri bugün, her kesimden aydınımız gösterebilmekte.

Bu, her şey'e rağmen, Türkiye'm(iz)'in geleceği için çok sevindiricidir...

Bir takım provakatörler ve onların maşalarının oynamak istediği oyunlar, artık "pişmiş kelle(!)" gibi sırıtmaktadır.

Bir çok menfîliğe rağmen, bu güzel Vatan'ım(ız)ın yarınlarının aydınlık olduğuna inanıyorum...

Hasan Cemal ve O'nun gibilere; BU MİLLET, DEMOKRASİ ve TÜRKİYE(M) adına sonsuz teşekkürler.

Sağlık ve Muhabbetle...

Bektaş Azizoğlu
11.04.2008, cuma
Üsküdar-İstanbul

 
Toplam blog
: 344
: 580
Kayıt tarihi
: 24.11.07
 
 

İlkokul'u Düzce'nin Gölyaka İlçesi, Açmaköy'ünde bitirdikten sonra, Ortaokul'u Gölyaka'da okuyup,..