Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

10 Kasım '08

 
Kategori
Siyaset
 

"Sevsinler seni"

"Sevsinler seni"
 

Bu sözün gideceği adres, kalıbı ve/veya giydirildiği yer çok önemli.


Erdoğan bu sıralar sevgi dağıtıyor.
Sevgiler gönderiyor.
Sevdikçe sevesi geliyor.
Hani derler ya, 'içi kıpır kıpır'...

Kimi, kimleri seviyor dersiniz?
Daha çok kimlere gidiyor bu sevgi mesajları?

Tabii ki onu eleştirenlere.
Onun istemediği tarzda konuşanlara, yani ona bir nevi karşı duranlara, olanlara.

Peki, buna rağmen nasıl gösteriyor, nasıl belli ediyor Erdoğan sevgisini?

Daha değerli, daha kıymetli olsun diye, göndermeyi bizzat kendi yapıyor, 'canlı canlı'.

'Ne diyor' diyeceksiniz şimdi.
Ne diyecek "Sevsinler seni" diyor.
Daha ne diyecek, daha ne desin(?)

Benim hatırladığım kadarıyla; önce Aydın Doğan, geçenlerde Fehmi Koru, son olarak da Ahmet Altan, Erdoğan'ın sevgi selinden kendilerine düşen payı aldı.
Duymadım ama eminim Baykal da payını almıştır(!)

Sonu hatırlayalım:

Ahmet Altan, "... AKP; kendisini kapatmaya çalışan Anayasa Mahkemesi'nin istediği türden bir parti olacak herhalde. Artık kapatılmaz. Kapatılmasına gerek kalmadı, çünkü o eski AKP'yi bizzat Erdoğan kapatıyor şimdi. İnsanlar kendilerine yeni bir parti bulana kadar da Erdoğan çok sevdiği başbakanlık koltuğunda oturur.
Kendisini sevenlere, destekleyenlere, oy verenlere, bütün o ezilmişlere sırtını dönmesinin bedeli olarak o koltuğu bir süreliğine ona hediye ederler." demişti.

Erdoğan ise bu yorumuna, "Bakıyorum da bugün bazıları, 'Başbakan, başbakanlık koltuğunu kaçırmamak için şimdi yeni yeni bazı girişimlerin içerisinde bulunuyor' diyor. Sevsinler seni! Biraz zihinsel noktada sıkıntısı olmamış olsa, Başbakan yanındaki mesai arkadaşını cumhurbaşkanlığına taşıyacak kadar, bu noktada koltuğa uzak bir adamdır.

Bizim böyle bir derdimiz yok. Bugüne kadar olmadığı gibi bundan sonra da olmaz." diyerek sevgiler göndermişti.

Bu "Sevsinler Seni" sıcaklığı bana biraz tuhaf, pek içten, pek samimi söylenmemiş gibi geliyor.

Neden mi?

Çünkü bu sözü bir tek Erdoğan kullanmıyor.
Hani diyorlar ya, 'sokaktaki adam' (Gıcık olmuşumdur bu söze, 'ne demekse?')
İşte o sokaktakiler de sıklıkla kullanıyor bu sözü.
Sempatikliğinden öte, sanki biraz hakaret, biraz da küfür kokuyor bu söz.
Yoksa bana mı öyle geliyor?

Ne olursa olsun,
bu sözün gideceği adres, kalıbı ve/veya giydirildiği yer çok önemli.

Ondandır ki, ben hiç kullanmam bu "Sevsinler seni" sözünü...

 
Toplam blog
: 660
: 862
Kayıt tarihi
: 15.04.08
 
 

Atatürk, cumhuriyet ve Türkçe sevdalısıyım. Hayatımda hiçbir konu veya olay karşısında 'keşke' de..