- Kategori
- Siyaset
Hasan Demir:Camileri kim kundaklıyor?
Doğru olması gereken de budur!..
Türk Milleti'ne yakışan da budur.Camilerimize yapılan bu saldırı milletimizi derinden üzmüştür.Böyle bir kabuledilemez saldırı daha önce olmamıştı; hafızam böyle diyor.Yaşanan bu elim ve üzücü vakıa kimbilir belki de akla hayale gelmeyecek şeyleri de yaşayabileceğimizi gösteriyor.Allah milletimizi,devletimizi,ordumuzu her türlü musibetten korusun.
Yeniçağ yazarı Hasan Demir bu konuda dikkate değer bir yazı yazdı. Okuyup biraz daha ders alalalım diye buraya alıyorum.Ahmet Rasim'in bir sözü var: "Okumak bu bana ana nasihatıdır;kabil değil terk edemem." misalince bende de okuma tutkusu bir vazife gibidir.Beni etkileyen yazıları bir süredir sizlerle paylaşıyorum.Hasan Demir'in yazısını okuyup düşünelim birlikte:
"Camileri kim kundaklıyor?
İstanbul’un Anadolu yakasında tam 19 cami peş peşe kundaklandı. “Ne hikmetse” deniyor, “Camileri kundaklanan semtlerde Alevi nüfus yoğunlukta!” Yazıyı okuduk;okumak yetmez, düşünüp ders çıkarmak ve uyanık olmak gerek.Bu milleti sevmek ve milleti birbirine sevdirmek gerek.Beş yıllık kalkınma planları gibi, milleti birbirine sevdirme planları yapmak ve uygulamak gerek.Gücünü sevgiden, hoşgörüden alan milletleri kimse yıkamaz!.. Altemur Kılıç da Yeniçağ'daki 24.12.2008 günkü yazısına "Türkiye piş,ağzıma düş!.." başlığını koymuş.Yaşadığımız her kötü şey, Türkiye'yi pişirme ve ağızlarına düşürme planlarının bir parçasıdır.Yapacağımız hatalar da Türkiye'yi pişirmek ve ağızlarına düşürmek isteyenlerin işine yarar. 22 Aralık 2008 Pazartesi akşamı da Erhan Göksel, Habertürk televizyonundaki konuşmasının bir yerinde "Ekonomik kriz, etnik savaşı tetikler." dedi.Bir şey daha dedi: "Bu ülke kefensiz, tabutsuz gömülecek noktaya gidiyor!.." Sevgimizi ve merhametimizi harekete geçirirsek bu kriz denen zorluğu da aşarız. Erol Manisalı 27.12.2008 günü Cumhuriyet'te "Batı taleplerini karşılama komitesi" başlıklı bir yazı yazdı.Yazısının sonunda Hayrettin Karaca ile Muazzez İlmiye Çığ'a teşekkür etti: "Bir kutlama notu: İki gün önce Muazzez İlmiye Çığ ve Hayrettin Karaca'nın TBMM önünde ulusal çıkarlarımız adına taleplerini övgüyle ekranlarda izledim."Topraklarımız yabancılara satılmasın" diyorlardı.Bakalım,"milletin vekilleri"kimin tarafında yer alacaklar: Milletin mi, yoksa yabancıların mı?." Ben Hayrettin Karaca'ya "toprak ermişi", "toprak evliyası" diyorum.Karaca yıllardır topraklarımızı su götürmesin, yel savurmasın, Güneş yakmasın diye çırpınıyordu.Bu işe giriştiğinde, topraklarımızın günün birinde yabancılara satılacağını aklına bile getirmemişti.Çünkü böyle bir şey olamazdı.Ne yazık ki oluyor... Karaca şimdi de topraklarımızı su götürmesin, yel savurmasın,Güneş kavurmasın, el kapmasın (almasın) diye çırpınıyor.Bu toprak evliyasını mutlaka dinleyelim.Hep birlikte destek olalım.Yabancıya ne ev, ne bark, ne toprak satılmasın!.. Aslında Filistin'i yazacaktım.Zaman'daki Ali Bulaç'ın "İsrail!.." başlıklı bugünkü yazısı da güzeldi.Bu yazıyı okumalısınız!.. Bir güzel düşünelim:"Biz ne kadar Türkiye'yiz ve ne kadar Filistin'iz?!.." diye!.. Emperyalistler her mazlum ülkeyi Filistin'leştirmek isterler.Ruanda'laştırmak isterler.Hasan Demir'in yazısı tekrar tekrar okunmalı... Şehitlerimiz: Şehit Piyade Er Turan Damgacı,Şehit Piyade Çavuş Emrah Karataş,Şehit Piyade Er Zeki Yolcu 26.12.2008 günü toprağa verildiler.Şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum.Türk Milleti'nin başı sağolsun... Şehit Piyade Er Turan Damgacı, askere giderken annesine:"Şehit olurum geri dönemem;doya doya beni kokla." diyor. Topraklarımız ne güzel kokar bizim;toprağımızın kokusu,şehidimizin kokusu da ondan... Birbirimizi tez zamanda ve artan bir sevgiyle sevmeliyiz... Oyunlara, kalleş tuzaklara düşmemeliyiz... Unutmayalım ki büyük(!) oyuncular her milletin zaafını çok iyi bilirler... fot.Milliyet |