Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Ekim '11

 
Kategori
Eğitim
 

Hasanoğlan köy enstitüsü uygulama okulu ve başöğretmen Hacı Küçükkaraca

Hasanoğlan köy enstitüsü uygulama okulu ve başöğretmen Hacı Küçükkaraca
 

Uygulama Okulu ve bahçede çalışma yapan öğrenciler(Mehmet Erbil arşivi)


Köy Enstitülerinde yetişecek köy öğretmenlerinin uygulama yapacağı bir okul gerekiyordu. Öyle ki bu okulda uygulama yapacak öğrenciler, köye öğretmen olduklarında hiç yabancılık çekmeden buradaki uygulamalarına benzer bir yapıyla karşılaşacaklardı. O günlerde eğitim veren okullar, köy enstitüsünden gelen öğretmenler için yeterli değildi. Bu öğretmenlerin görevlerini sürdürürken okulda kazandıkları deneyimleri sürdürmeleri gerekiyordu. İşlik, bahçe ve tarım işletmeleri gibi olanaklar yoktu. Köy okulları öyle bir planlama ile yapılmalı ki, çevre koşularına yanıt verecek, öğretmen, okulunda öğrendiklerini yabancılık çekmeden burada yapabilecek, iş ve gereçlerle çevresine, köyüne yararlı olabilecekti. İsmail Hakkı Tonguç’a göre; “ İşliği, ahırı ve kümesi, kuş tünekleri, koşum ve sağım hayvanları, tarım işlerini uygulamaya ve bu alanda deneyler yapmaya elverişli tarlası, meyve ve sebze bahçeleri, yerine göre bağı, gül bahçesi, tütün veya mısır tarlası, koruluğu samanlığı, ambarı, çayırı veya yoncalığı, tarım araçları, kooperatifi, kısacası İŞLETMESİ olmayan; öğretmeni, bu okul işletmesini yönetemeyecek durumda olan köy okulu eskimiş, eğitsel değeri kalmayan okuldur.” (1) Çocuğun eğitimi için uygulama okulları birer araştırma, deneme ve uygulama yeri olacaktı. Eğitimle ilgili bulgular saptanacak, yörelere ve çocukların gelişimlerine göre uygulamalar yapılacaktı. Denebilir ki, “uygulama okulu bir enstitünün kalbi, beyni gibidir; oradaki çalışmalar durdu mu enstitü ölmüş demektir.” (2) Uygulama okullarının deneme ve öğretmenliği öğrenme yeri olması düşünülürse, öğretmen adaylarının burada öğretmenlik bilgilerini pekiştirmelerinin anlamı daha iyi anlaşılmış olur. “Bu nedenle ilki Hasanoğlan’da olmak üzere, örnek bir “Uygulama Okulu İşletme projesi”ne girişildi ve yüksek kısım öğrencilerine uygulama okulu işletmesi ile ilgili proje hazırlama ödevleri verildi. Araştırmalar, çizimler yapıldı. Ancak Tonguç, bunları yeterli bulmadı. Çağdaş ve bölge özelliklerine göre oluşturulmuş çizimler arıyordu ve 5 yıllık bir dönemi kapsayacak şekilde planlanması gerektiğini vurguluyordu. Her çalışma için eleştirilerle yönlendirmeler yaptı. Sonunda okulun bahçe ve tarım alanları, kümesi, binek hayvanı barınağı ile planlanmış bir kaç projeyi ele aldı. Belli ki bu örnekler, uygulama okullarının işletmeleri için örnek alınacaklardı.

Sonradan Yüksek Mimar Asım Mutlu’nun planını çizdiği Uygulama Okulu’nun yapımı için yüksek kısım öğrencileri ve “Çifteler Köy Enstitüsü ekibiyle birlikte 40 İlköğretim Müfettişi de çalıştı.” (3) İlköğretim müfettişleri köy okullarının yapımında dikkat edecekleri teknik bilgileri burada uygulamalı olarak öğrenmiş oldular. Okulun yeri Hasanoğlan Köy Enstitüsü’nün kuzeybatısında, köye yakın bir konumdadır. Bozkır ve kıraç olan bu yer, on bir dekar kadardır.

“Hasanoğlan’daki uygulama okulunun yanına bir de çocuk bahçesi yapılmıştı.”

Uygulama okuluna eğitmenli köy okullarının 3. sınıfını bitirmiş çocuklarla Hasanoğlan Köyü’nden çocuklar ve okul öğretmenlerinin çocukları alındı. Okulun Başöğretmenliğine Köy Enstitüsü’nün ilk çıkışlılarından Hasanoğlan’lı Hacı Karaca getirildi. Hasanoğlan Köy Enstitüsü Uygulama Okulu, Yüksek Köy Enstitüsü’nün de burada bulunması nedeniyle deney okulu işlevi de görecekti.”(4) Bu okul uzun yıllar bu binada hizmet verdi. Köy Enstitüleri kapatıldıktan sonra öğrenci sayısı da artınca okulun revirine bitişik olan binadan ek derslikler eklendi. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramları burada kutlandı, uzun yıllar eğitim burada sürdürüldü. 1980’li yıllardan sonra tren yoluna yakın alanda Öğretmenler İlkokulu adıyla hizmet vermeye devam edildi. Sonra da okulun adı Öğretmenler İlköğretim Okulu oldu.

Başöğretmen Hacı Küçükkaraca’yı Nevşehir’e atandığım 1970’li yıllarda tanıdım. Hakkında duyduklarım, diğer Köy Enstitüsü çıkışlı öğretmenlerin yaşadıkları ile aynıydı. Sürekli üstüne gidiliyor, tedirgin ediliyordu. O yıllarda Nevşehir’den alınmış Gülşehir kasabasına verilmişti.

O günlerle ilgili yayınlanmamış bir yazıda; “Nevşehir Lisesi’nde öğrenci iken en çok etkilendiği kişi Felsefe, Mantık, Psikoloji, Sosyoloji öğretmeni Hacı Küçükkaraca oldu. Hacı Bey sevgi dolu bir insandı. Kitaplara bağlı kalmazdı. Öğrenci, emperyalizm, tutumsal ve ekinsel bağımsızlık, Kemalizm sözlerini ilk kez O’ndan duymuştur. Ve ödevler verirdi; çevreyi tanıması için öğrencinin. “ Ailenizde geçen olaylar, öyküler, atasözleri, deyimler, sözler, sözcükler… Bunları derleyin, toparlayın; getirin derslikte konuşalım, üzerinde duralım, eleştirelim,” derdi. Diyebiliriz ki, öğrenci Hacı Bey’in verdiği bu ödeve değin, ailesinde bir İstiklal Harbi gazisi varsa bile, onu dinleyip, anlattıklarını yazıya dökme gereğini duymamıştı. Fakat bu “ödevler” bir başlangıç oldu. Köylerin ilginç yöre adları, köy-kır yaşamında geçen dramatik, trajik, komik olaylar… Her şey yazılmaya değerdi.” (5) Yazar başka bir anısını da şöyle anlatmaktadır:

“Hasanoğlan denilince benim aklıma hep Öğretmenim Hacı Küçükkaraca gelir. Nevşehir Lisesi'nde 1961-64 arasında felsefe,mantık,sosyoloji,psikoloji öğretmenimizdi. Kitaplara bağlı kalmazdı. Sınavlar özgür ortamda yapılırdı. İsteyen derslik içinde gezer dolaşırdı. Alışılmadık bir öğretmendi. Tam bağımsızlık, sömürgecilik, Kemalizm terimlerini biz ondan öğrendik. Çok da eleştirilirdi. Fakat, bir kuşak üzerinde etkisi büyük oldu. Rahmetle anıyoruz.(6)

Bu yazı öğretmen Hacı Küçükkaraca’nın, öğrenciyi yönlendirme başarısının, öğretmenlik gücünün bir anlatımıydı. Çünkü onlar dopdolu yetiştiler, öğrendiler, bilgilerle donandılar. Okudular, araştırdılar, buldular. Bulduklarını arkadaşlarıyla, çevreyle paylaştılar.

Yıllar sonra bir sohbet sırasında öğrendim. Hacı Küçükkaraca’nın öğretmen okulu öğrencilerine de büyük etkileri olmuş. Örneğin, okulumuz öğrencileri Meslek Derslerinde, örnek öğretmen Hacı Küçükkaraca’nın öğretmenlik deneyiminden yıllarca yararlanmışlar, ondan öğretmenlik görgü ve davranışları kazanma fırsatı bulmuşlardır.

Bunlardan biri de Rıza Ulusoylu’dur. Meslek dersleri öğretmeni Hasan Güngör denetiminde Hasanoğlan Uygulama okulunda uygulama yapmaktadırlar. Çok güzel bir günlük plan hazırlamak üzere Rıza araştırmalar yapar, girişimlerde bulunur. Kendileri de örnek planlar yaparak hazırlanırlar ama bununla yetinmez. Araştırmaları sonunda Hacı Küçükkaraca’ya ulaşır. Bu her yönüyle örnek insanın günlük planlarını koruduğu dosyayı inceleme fırsatı bulur. Çok özenli bir şekilde hazırlanmış olan bu plan dosyası onu çok etkiler. Örnekler alarak kendi planlarında uygulamaya çalışır. Öğretmenine gösterdiğinde “Çok güzel ama bunlar Hacı Küçükkaraca öğretmenin planları” der ve yeniden yapmasını söyler. O da oturur yeniden öğrendiklerini de dikkate alarak yeni bir günlük plan hazırlar. Hem Hacı Küçükkaraca öğretmenin planları ona öğretici olmuş hem de o günün gereklerine ve sınıf koşullarına göre planını yapma fırsatı bulmuştur. Aynen aktarma yerine kendi düşünce ve deneyimlerinden oluşan bir plan çıkmıştır ortaya. Sonra da sınıfta bu çalışmasını rahatça uygulamıştır.

Yıllar sonra Hasanoğlan’a atanmamla birlikte, orada yaşamını sürdüren Hacı Küçükkaraca’nın anlatımlarından yararlanma fırsatları bulmuştum. Örneğin, kuruluş yıllarının çadırlı yaşamından anlattığı bir kesit beynime kazınmış gibidir. O günlerde henüz okul yapıları olmadığı için öğrenciler çadırlarda barınır, çadırlarda ders görülür, çadırlarda hasta bakımı ve çadırlarda banyo yapılırdı. Öğrenci çadırın birinde banyo yapar, diğerine geçer dinlenirdi. Ancak bu dinlenme sırasında boş durmaz yanındaki kitabı da okumayı sürdürürdü. Bina yapımları sürerken, dinlenme sırasında cebinden kitabını çıkarır okurdu. Kitap onlar için ekmek kadar kutsaldı. İşte onlar böyle yaratıcı oldu, işte onlar böyle aydınlık düşüncelerle donandı. Sonrasında çoğu yazar oldu, şair oldu. Kitaplar yazdılar, sanatçı oldular.


Türk halkına ışık dağıttılar.


Mehmet ERBİL

www.mehmet-erbil.tr.gg


1. Abdullah ÖZKUCUR, Hasan oğlan Yüksek Köy Enstitüsü, Ankara 1990.
2. Engin TONGUÇ, Bir Eğitim Devrimcisi İSMAİL HAKKI TONGUÇ (Yaşamı, Öğretisi, Eylemi). İzmir 2009.
3. ÖZKUCUR, a.g.e.
4. TONGUÇ, a.g.e.
5. Emrullah GÜNEY, “Öğretmen, Ozan Hüseyin Güney” yayınlanmamış makale,01.01.2011
6. Emrullah GÜNEY, “Öğretmenim Hacı Küçükkaraca” yayınlanmamış makale, 25.01.2011

 
Toplam blog
: 63
: 729
Kayıt tarihi
: 29.09.11
 
 

Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi-Yüksek Lisans Resim-19 kişisel Resim Sergisi Yazı..