- Kategori
- Ekonomi - Finans
Hasat zamanı

Kaz gelecek yerden tavuk esirgemeyelim dedik ama topladıkları tavuklarla geçinen birçok işletme var.
ENDÜSTRİ KÜLTÜRÜ – 5: Sanayileşmenin eksik tarafı
İşletme müdürü ile birkaç defa telefonla konuştuk. Bir ay kadar zaman geçtikten sonra bizi işletmeye çağırdılar. Heyecan içinde gittik. Kapıcılar ve sekreterler ile uğraşmadan doğrudan görüşeceğimiz müdürün yanına çıkacak kadar samimi olmuştuk. Müdürün yanına gittiğimizde sıcak bir karşılama ile buyur edildik. Patronların projemizden çok etkilendiği ama şu anda o çapta bir çalışmanın bütçelerini çok zorlayacağı anlatıldı. Bunu kısa zamanda yapamayacakları, bir iki yıla yayarak bu işi bize yaptırmakta kararlı olduklarını söylediler. Öncelikle benim geliştirdiğim bir yazılımı almak istediklerini, bunun arkasının geleceğini belirten müdür lafı dolamayıp konuya doğrudan girmek istediğini belirtti ve: “Otomasyon için öncelikle sizin yazılımınızı almak istiyoruz. Ama ilk etapta lazım olan modüllerde indirim yaparsanız çok iyi olur. Bu konuda sizi mağdur etmeyiz. Sonraki aşamalarda bunu telafi ederiz.” Dedi. Almayı istediği ürün bizim iki gün boyunca anlatıp kafa patlattığımız projenin %1’lik kısmı bile olmayan küçük bir cihazdı. Açıkçası iki günlük mesaimizin giderini bile karşılayacak bir değerde değildi. Bu yetmezmiş gibi 5.000 Dolarlık modülü almak için bize 2.000 Dolar teklif ettiler!..
Biz de gelecekte vermeyi düşündüğümüz hizmetlerin ve iş bağlantısı yapmış olmanın yüzü suyu hürmetine %60’lık indirim yapacaktık. Kaz gelecek yerden tavuğu esirgemeyecektik.
Kaz bekleyecek durumda olsaydık gerçekten de kaz gibi yolunmaya razı olabilirdik. Ama bizim böyle bir bonkörlük yapabilecek durumumuz yoktu. Mali durumumuz sınırdaydı, yeterli finansmanımız yoktu. Yani bizim kümeste tavuk yoktu.
İşletme müdürüne: “Bizim kümeste tavuk kalmadı. O yüzden kaz bekleyerek tavuk dağıtamıyoruz.” Deyip işi bozmak da istemiyordum. Ama söylenecek söz gerçekten de buydu. O müdür ve patronu bu lafı yemeyi çoktan hakketmişti.
Ben bunları düşünerek dişlerimi sıkmış, haftalardır üzerinde çalışılan işin “boşa sardığını” fark etmenin sinirini dışarı vurmamaya çalışıyordum. Bir an önce oradan çıkıp boş bir arazide avazım çıktığı kadar bağırıp rahatlamak istiyordum. Benim çevremde olup bitenlere karşı ilgim tamamen yok olmuştu. Kendime geldiğimde gördüğüm tek şey; müdürün mor bir renk alan suratını hala hatırlıyorum. Ben ne olduğunu anlamaya çalışıyordum. Arkadaşım çantasını toplayıp odadan dışarıya çıkarken ben müdüre yöneldim. Tokalaşmak için elimi uzattığımda müdür tereddütlüydü. Çekinerek elini uzattı. Tokalaşıp, ‘Görüşürüz’ dediğimde arkadaşım koridordan seslendi: “Haydi Murat!” Ben küçük bir tebessüm patlatıp odadan çıktım. Arkadaşımın yanına gittiğimde birlikte dışarıya doğru yürümeye başladık. Başı önde, düşünceli ve kızgındı. Filmin en önemli yerini kaçırmıştım. Dahası içimde kalan birkaç lafı da söyleyememiştim. Arabaya bindiğimizde bir saniye içerisinde tavırları normale döndü. Ben, ne olduğunu sormaya çekiniyordum. Ama o, açıklamak için sormamı beklemeden hemen söyledi:
- “Bizim verdiğimiz fiyatın onda birini başka bir firmadan daha teklif almışlar. O teklifte, bir tek senin yaptığın modül eksik. O yüzden sadece senin modülü almak istediler!…” Dedi. Ben, o anda olup bitenleri duymadığıma dua ediyorum. Yoksa arkadaşım kadar sakin olamayabilirdim. Ben:
- “Peki, ne dedin de morardılar?” dediğimde bana aynen şunu söyledi:
- “Şu anda sizin yerinizde olsam, ben de onda bir fiyat vereni seçerim. Önce onu alıp bir deneyin. Sonra bize geldiğinizde, meseleyi daha iyi kavramış olursunuz. Böylece sizinle daha rahat anlaşırız. Ama şunu belirtmekte yarar var: İlk geldiğimiz firmalara uygulanan fiyat politikamız artık sizin için geçerli olmayacak. Bu işletme ürünlerinizi ancak liste fiyatları ile temin edebilir.”
O lafı söylediği sırada patronu da yanımızdaydı. Onun da morarıp morarmadığını bilmiyorum. Ama müdür gerçekten de işletmesi için bir şeyler yapmaya çalışan özverili bir mühendisti. Zaten proje sunumu sırasında gözleri parlayan tek kişi de oydu.
Sonuçta onlar tavuğu, biz de kazı kaçırdık.
(Devam edecek)
Murat SEVGİ
msevgi@mental.com.tr