Hasret...

>> Sana değilse eğer hasretim, özlemim, kime olur bu mecalsiz çırpınışım...

''Gözlerine baktım dün gece, orada görmek istemiştim dolunayı ve sonrada giderdim yüreğindeki sonsuz yerime... Orada olabilirdi yerim ancak, yoksa ne büyük ceza olurdu yokluğun bana ey sevgili;''

>>> Vakit varken daha gitmeye, bu duraksız gidiş niye? dur bir nefes al, al da yerine gelsin yüreğimin eksik yanı, yoksa sevdana dağ dayanmaz.

''Sonra yüreğime biçtim hepsini, bunca zulüm kokan özlemi; Sana bir umut vermiyorsam halla, yaşam zehirlenmiştir içinde bu aşkın. İkimizede geçit zor... Bu daracık yoldan zordur geçmek ey yar... Vermiyorki geçelim aşkından. Korkar oldum kendimden içimdeki senden bundan sonraki, senin içinde olmayacağın geleceğimden, korkar oldum...''

>> Ve sana değilse eğer hasretim, özlemim, kime olur bu mecalsiz çırpınışım. Gözlerine baktım dün gece, orada görmek istemiştim dolunayı sonrada giderdim yüreğindeki sonsuz yerime...

not: hayatımdan kesitler koymuşumdur, her zaman yazdıklarıma. Belki az, belkide çok, ama bu zaman zaman değişe biliyor yanı o anki ruh halime bağlı. Ama bu sefer tamamı benim 1989 yılında karaladığım ve o anki ruh halimi yansıtan bir yazıdır. değiştirmeden sadece noktaları ve virgüllerini çoğaltarak, sevgili blog sever arkadaşlarımla paylaşmak istedim sevgiler...

Faruk Fahrettin ÖZCANAN