Hassas ve duyarlı!

Duyarlı bir insan için Türkiye’de yaşamak manyakça bir şey!

Duyarlısınız ve sadece bir saatlik Türkiye haberlerini dinliyorsunuz???!!!...

İki tecrübeli pilot F4 uçağında eğitim sırasında şehit düşüyor. Bu meslekte sıradan bir olay bu! Nereden mi biliyorum? Babamın yıllığında arkadaşlarının resimleri yanına hep notlar düşülmüştü. Ölümlerin oranı %20 civarındaydı ve bunun da üçte biri için intihar olarak not düşmüş babam; ne acı değil mi?

Subay olmak zordur çünkü sadece bu meslek ve polislik mesleğinde hayatınızla sözleşme yaparsınız. Bazen şükür ki diyorum babamın hakkını yiyen o komutan babam için ne kadar da doğru olanı yapmış ve onun pilot olmasını engellemiş. Babaannem anlatırdı; baban pilot olmasın diye günlerce dua etmiştik diye ve kalpleri temizmiş. Evet, babam için çok travmatik bir sonuç olsa da, yani pilot olamamak, bizim için harika bir sonuç oldu!

Dolar tüm dünyada olduğu gibi bizde de yükselişte ve biz saçma sapan bir tartışma sarmalına girmiş bir şekilde konunun vehametini tartışıyoruz; dolara ne olacak diye! Dünyada ne oluyorsa o olacak! Tartışma o kadar kısır ve gereksiz ki detaylarına girmek istemiyorum. Ekonomi bilmeyen insanlar hayret verici cesaretle bu konuyu tartışabiliyor ya, işte sırf bu yüzden bile bu ülkeye bayılıyorum.  Hayatında bir tane bile ekonomi kuramı okumamış bir bayan veya bay, sonsuz cesaretle ve ağzını doldura-doldura konuşabiliyor ülkemde! Avrupa'da hiç görmediğim veya göremediğim bir durum bu! Ya da birbirinden güzel ve gösterişli vücuda sahip kadınların haberci olması aklıma İtalya’yı getiriyor. İtalya’da sunucu olabilmek için büyük göğüs şartı aranır. Neyse...

Duyarlıyız ya; her şeye karşı duyarlıyız!

Diyorum ya Mikro Ekonomi ile Makro Ekonomi arasında farkı sorsam, altlarına pislerler ama Borsa İstanbul’daki günlük değişimleri sorsam, altın nereye gidecek desem, hepsi bana BANTlardan bahsedecektir. Bant ne demek? BARAJ demek! O ne demek? Yol-su-elektrik demek mi? Tabi ki değil! Peki ne demek? Direnç noktaları... Peki nasıl hesaplanıyor? Bir çok parametreleri girdiğin zaman, bilgisayarlar otomatik hesaplıyor! Çoğu üniversite öğretimi ile yetiştirilen EKONOMETRİ mezunu ve işini yapamayan bir sürü insana rağmen kalınlaştırılmış dudaklı ve göğsü silikonla irileştirilmiş SIFIR beden hatunlar, çatır-çatır EKONOMİ’yi tartışıyor.

Ben hassas bir insan olarak bu ülkeye bayılıyorum!

Türkiye’nin uluslar arası en yerli markası RTE halkın önünde, sözlerini dinlemeyen, inatçı mı inatçı, gücünü BABACAN tavırlı fakat korkunç BİLGE bir adamdan alan Merkez Bankası Başkanına kafa tutuyor: “Beni halk seçti ve ben halkım. Halkın dediğine mi karşı geliyorsun sen, ey kendini bağımsız zanneden zat?”

“Ama cumhurbaşkanım yasa bana bu yetkiyi veriyor!”

Aynı şekilde içişleri bakanı resmen açıklıyor: “Halkın iradesi ve YASA koyucu MECLİS’tir. Kimse MECLİS’ten üste olamaz!”

Hani çüşünüz diyeceğim ama terbiyem itibariyle uygun olmayabilir!

“Ne halk, ne irade! Varsa yoksa İHALE!” diyeceğim ama bu da yanlış anlaşılacak!

Politik yazmaktan imtina ediyorum kendimi yıllardır. Bunda editörler kadar babamın uyarıları ve arkadaşlarımın bu konuya karşı ilgisizliği başrol oynuyor...

Oysa ne kadar da çok severim; bir bilseniz!

SOMA faciası sonucu İŞLETME batmış ve maden işçilerinin büyük bir kısmı işten çıkarılmış! Tazminatları birikmiş olanlar TAZMİNATlarını alamadıklarından dert yanmış, birkaç yıllık işçi olanlar, DEVLETİN bu kurumu kendisi bizzat işletmesi gerektiğini vurgulamış. PARASIZLIK kadar İŞ SAHİBİ olmamakta son derece zordur. ÖLENLER şehit oldu; geri kalanlar YA ALLAH, BİSMİLLAH!

Bugün sadece iki tane İYİ haberimiz var;

Birincisi DOĞUŞ gurubu Şanlı URFA’ya Meslek Anadolu Lisesi yaptırmış. 90’ı kız öğrenci kontenjanlı olmak üzere 300 kişilik ve 32.000 m2’lik, içinde yurdu dahil bir okul yaptırmış. Bence büyük bir hizmet ve kendilerini en ANILCIL dileklerimle kutluyorum. Haberi duyar duymaz ağlamaya başladım. Memleketimde halen İYİ insanlar var! Ya da ben halen böyle İNSANLARI öyle yani İYİ İNSAN olarak görüyorum!

İkinci İYİ haber de bendenizden geliyor; devlete geçen ay kazancımdan direkt olarak %55 oranında vergi verdiğim için kendimi acayip kutluyorum. Dolaylı vergileri de hesaba katarsak, kazandığımın %75’ini devletle paylaşmışım. Kendimi özellikle kutlamak istiyorum bu kadar salak olduğum için, işletmelerin niye vergi ödemeyip yatırım yaptıklarını ancak şimdi anlıyorum! Danışmanlık adı altında maliyet göstermenin imkansız olduğu bir alanda devlet beni çok karlı gördüğü için şunun kazancını öyle bir yiyim ki bir daha bana VERGİ yatırmasın diyor. Bu arada bu vergi oranına BAĞKUR ödemelerim dahil edilmemiştir. Türkiye devletinin niye GÜÇLÜ olduğunu artık çok net anlıyorum!

YA ALLAH, BİSMİLLAH!

Ve son olarak ECRİN’im tamı tamına 4 yaşında bugün! Allah bana hem KIZ, hem de ERKEK evlat verdiği için dünyadaki en şanslı insanlardan biriyim. Umarım ECRİN’i örnek bir TÜRK KADINI olarak yetiştirmeyi başarabilirim. Bence hayata ve ülkeme karşı yapacağım en büyük HİZMET bu olacaktır.

İYİ Kİ DOĞDUN KIZIM!