Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Ocak '09

 
Kategori
Haber
 

Hasta oldum hafızaya!

Hasta oldum hafızaya!
 

İBRAHİM ŞAHİN


Bağırmak mı gerekiyor illaki?

Yok yok.
İlla bağırmak gerekiyor.
Haberlere göz atıyorum da, yazılıp, çizilenler insanın kanını donduracak cinsten şeyler.
Komedi.
Aymazlık.
Hepsi bir arada.
Seç, beğen ve al.

Hani canım şu İbrahim Şahin vakasından bahsediyorum.
Kaza geçirmişti muhterem.
Hafızasını kaybetmişti.
O günleri hatırlıyorum da İbrahim Şahin yatakta yatıyor ve boş gözleri fıldır fıldır etrafı tarıyor.
Gazeteci soru soracak kendisine.
Koruması “kardeşim görmüyor musun, adam hafızasını kaybetmiş” diyor.
Gazeteci ısrarla soruyu sormaya çalışıyor.
Koruma “Al sor sor, hadi durma sor bakalım cevap alabilecek misin?” diyor gazeteciye.
Gazeteci soruyu soruyor.
İbrahim Şahin yattığı yatakta alenen numarasını patlatıyor.
“Hı hu haa” yollu sesler çıkarıyor.
Ve koruma gazeteciye tekrar müdahale ediyor.
“Kardeşim, işte durum ortada, adam hafızasını kaybetmiş, görmüyor musun?” diyerek gazetecinin kolundan tutarak kenara itiyor.

Bu durumun yanın da “MURO” filmi halt etmiş.
Hoş “MURO” filmini seyretmedim ya.
Ve tüm zamanların en matrak komedi filmlerine taş çıkartır cinsten bir senaryo, İbrahim Şahin senaryosu.

Şimdi kurumlar yandım yandıma düşmüş.
Cumhurbaşkanı Sezer kendi dönemin de muhteremin hafızasında sorun olduğuna dair gelen rapora dayanarak af kararını onaylamış.
Sonrasında nasıl olmuş ise muhterem hafızasına kavuşuyor.
Çeksin kardeşim yarım kalan cezasını.
Altı yıl ceza almamış mı bu adam?
Almış.
Alengirli raporlarla bir güzel punduna getirip adamın affına teşne olmuşlar.
Hemen bir parantez açalım bu noktada.
(İbrahim Şahin’e verilen raporun en önemli yanı “kalıcı hafıza kaybı” olması.)


Şimdi kalkmış birileri o kurumlardan kimler rapor vermiş, peşine düşmüşler.
Dava da delil oluşturacak mış.
İstanbul Tabip Odası Adli Tıp Kurumunun vermiş olduğu raporun peşinde.
Tabip Odası Adalet Bakanlığına da baskıyı kurmuş.
“Rapor bir an önce kamuoyuna açıklansın” diye.

Ama işin aslı astarı şu.
Şayet bu rapor gerçeği yansıtıyorsa İbrahim Şahin bir kez daha elini kolunu sallayarak evinin yolunu tutacak.
Yok, eğer raporun düzmece olduğu teyit edilirse, o raporun altında imzası olan heyetin başına ne gelir?
Ne gelirse gelsin, ama şu aralar geceleri uykularının kaçtığı kesindir.
Pek de güzel bir şeyler gelir başlarına muhteremlerin!.
Hipokrat yeminleri havaya uçmuş, kerameti kendinden menkul doktorlar, düşünün başınıza geleceklerin hesabını.

Bakınız efendim kimlerin imzası var mış bu düzmece raporun altında.
Uzman Dr. Nur Birgen, Ortopedi ve Travmatoloji uzmanı Op. Dr. M. Oktan Aktürk, Genel Cerrahi uzmanı Prof. Dr. Can Ö. Gökdoğan, Nöroloji uzmanı Prof. Dr. Hayrünnisa Denktaş, İç Hastalıkları uzmanı Prof. Dr. Esin Öztürk, Göğüs Hastalıkları uzmanı Prof. Dr. Sema Umut.

Daha ilginç olan noktaya dikkat çekelim.
Şu yukarıda isimleri yazılı muhteremler 3. İhtisas Kurulu’nun üyeleriymiş.
Ve bu kurulun birçok üyesi hakkında “düzmece rapor düzenlemek” iddialarından soruşturmalar açılmış.
İddialar haklı bulunmuş ve meslekten men cezaları verilmiş.
Ama Adli Tıp Kurumu meslekten men cezalarını ısrarla uygulamıyor muş.

Yuh demeyelim de ne diyelim?

 
Toplam blog
: 1509
: 1145
Kayıt tarihi
: 07.08.07
 
 

Yazarım... Okurum... Öğrencilik yıllarımda çok yazdım... Kompozisyon derslerinde yazdım... Duvar ..