Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Nisan '10

 
Kategori
Deneme
 

Hastaneler ülkenin aynasıdır

Hastaneler ülkenin aynasıdır
 

Hastanelerde İnsan Manzaraları

I-GİRİŞ :

Ne zaman nasıl başladı bilmiyorum, ama küçüklüğümden kalma alışkanlıkla bulunduğum kalabalık ortamlardaki insanları;

- Onları rahatsız etmeden gözlemler,

- Bu gözlem sürecinde bu küçük topulukları basit olarak istatistik işlemine tabi tutar,

- Bir sonuç elde etmeye ve buradan da bir değerlendirme yapar,

Tüm bunların sonuçlarını kişisel bilgi dağarcığıma atar ve zamanı geldikçe iş ve özel hayatımda kullanmaya çalışırım.

Bazı kişiler kendilerinin “İnsan Sarrafı “ olmakla öğündüğü gibi bir tavır içine kesinlikle girmem, “Yurdum İnsanının İnsan Manzaralarını” sadece farklı bir pencereden görmeye çalıştığımı anlatırım. Kalabalıklar veya toplulukların da birer hüviyeti ve kişiliği vardır. Ben bu gözlemlerimle bu kalabalıkların ruhuna ulaşmaya çalışırım.

Mesleğimin istatistik ile doğrudan bağlantısı olmadığını özellikle hatırlatmakta yarar görmekteyim. Bu benim için biraz hobi gibidir.

Belki bu davranışım tıbbi olarak da bir takıntı olabilir. Bu takıntının da bir bilimsel olarak adlandırılıp, hastalık tanımlaması içine girmesi ihtimali de mevcuttur.

Bu gözlemlerimin sonucunda yaptığım değerlendirmelerimin önemli kısmı gerçeğe yakın, kabul edilebilir ve anlaşılabilir iken, bir kısmı da Türkiye şartlarını yansıtmayan son derece saçma ve tutarsız sonuçlar vermiştir. “Otogarlar şehirlerin aynasıdır” konulu yazım yıllar önce başlayan ve halen devam eden ve sonucu mevcudu yansıtmaya yakın olan gözlemlerimin içindedir.

II-HASTANELERDE INSAN TİPLERİ:

Doktorlar tarafından istenen tahlillerimin yaptırmak ve neticenin almak için geçtiğimiz günlerde uzunca süre Bir Devlet Hastanesinde beklemek zorunda kaldım. Sıkıntıdan patlamamak ve halkımıza farklı gözle bakmak için yine bu gözlem yöntemine başvurdum.

Ne kadar eleştirilse de; AKP iktidarının en önemli başarısı , halkın hastanelerden rahatça yararlanma yolunu açmış olmasıdır. Sağlık hizmetlerinden yararlanmanın getirdiği bu kolaylığın, bir vatandaş olarak ona maliyetinin ne şekilde geri döndüğünü veya başka tedbirlerle de döneceğini bilmemekte veya bilse de hastane kapılarından içeri giremediği düne göre kıyas yapınca kendini mutlu hissetmekte ve AKP iktidarına övgüler yağdırmaktadır.

Yazımın konusu AKP iktidarının sağlık hizmetlerinde yaptığı değişiklikleri övmek/yermek değildir. Amacım “Hiçbir önyargı olmadan birer çıplak gözle hastaları nasıl insanlar olarak görmekteyim ?” sorusuna cevap bulmak olup, buna yönelik gözlemlerden sonuç çıkarmaktadır.

II-GÖZLEM SONUÇLARI:

Kullanılan yöntemin ana hatları:

1- Bulunduğun ortamda etrafı rahatsız edecek davranışlar yapma, çok fazla hareket etme,

2- Onların doğallığını bozacak tepkiler sergileme,

3- Hiçbir şekilde gözlem yaptığın ortamda yazılı not alma, dışarı çık ve not aldığını belli etmeden notlarını yaz,

4- Tüm gözlemlerini sayısal yap, “Topluluğun çoğunluğu erkek” gibi genel notlar alma,

5- Gözlemlerini belirli periyotlarda tekrarla,

6- Neyi öğrenmeyi hedeflediyse öncelikle onu gözlemle, bu gözlem sonuçlarını test etmek için başka gözlemler de yap,

7- Kendi yargılarınca bir sonuç çıkarmak için zorlama,

8- Sayısal tesbitlerinle, çıkardığın sonuçları en az üç-beş defa test et,

9- İşe duygularını, ön yargılarını ve kendini karıştırma,

Saat 8.00 da hastanedeydim. Önce doktor için çok kısa süre sırada bekledim. Daha sonra 8.30 dan başlayarak 8.30-12.00 ve 13.00- 16.30 arası Radyoloji/laboratuar bölümlerinde bekledim.

Bu bölümlerinde beklerken,

- Bir taraftan bir tetkikin devamı ve bölümleri,

- Diğer taraftan ise Ayrı ayrı tetkikler,

Yapılmaktaydı.

O gün yaşadığım sağlık problemlerimin etkisiyle kravatsız ve spor ceketli halimle genel ortalama yakın bir Türk erkeği tipinde olduğum için varlığım diğer hastalarca da pek dikkat çekmemekteydi. Bu da bana rahatça gözlem yapmam için ciddi avantaj sağlamaktaydı.

A-CİNSİYET :

Her 30 dakikalık yaptığım sayımlarda bekleyenlerin %55’lik kısmı bayan, % 45 lik kısmı erkekti.

B-YAŞ:

Bakarak edindiğim yaş izlenimine göre yaş dağılımı erkelerde;

- 0-10 yaş sadece %2,

- 11-20 yaş %9,

- 20-30 yaş %8,

- 30-40 yaş %9,

- 40-50 yaş % 15,

- 50-60 yaş % 25,

- 60-70 yaş %25,

- 70 yaş üstü % 7,

İlk bakışta edindiğim yaş izlenimine göre yaş dağılımı kadınlarda;

- 0-10 yaş sadece %2,

- 11-20 yaş %9,

- 20-30 yaş %6,

- 30-40 yaş %7,

- 40-50 yaş % 17,

- 50-60 yaş % 21,

- 60-70 yaş %29,

- 70 yaş üstü % 9 ,

NOT: Gittiğim sağlık birimi çocuk ve ana sağlığı birimlerinde yoğunlaşmamış bir genel hastane olduğu için bebek yaş sayısı çok düşük olması normaldir.

C- REFAKATÇI :

Yaşlı kadınların yanında mutlaka bir refakat eden yakını vardı. Bu refakatçıların da % 70’i 30-45 yaşları arasında bayanlardı. Bu bayanlar muhtemelen ya Kızı, ya da geliniydi.

Yaşlı erkeklerin yaklaşık %80’lik kısmında refakatçı olup, bunların %60 oranı erkek refakatçıydı.

NOT: Yaşlı kapsamının içine 60 yaş üstü kişiler alınmıştır.

D- GİYIM KONUSU:

a) Bayanlar:

Toplam bayanların %30’lık kısmı Türban, başörtüsü, eşarp vb olarak adlandırılan örtü kullanmaktaydı. Bu bayanların da % 60’lık kısmı uzun mantoluydu. Başı örtülü bayanlar 18-20 yaş civarından başlayarak her yaştan eşit olarak dağılmaktaydı.

Bayanların %43 lük kısmı pantolonlu iken, pantolon giyenlerin %25 lik kısmı kot pantolon tarzıydı.

Ergen yaş sınırından başlayarak bayanların makyajlı olma oranı % 62 olup, bu oran yaş ilerledikçe hızla azalmaktaydı.

Yaşlı veya genç olsun tüm bayanların mutlaka bir el çantası vardı.

Bayanların %80 lik kısmının ayakkabıları boyalı veya temizlenmiş haldeydi. Bu oran yaş grubu ilerledikçe düşmekteydi60-70 ve üzeri yaş grubun bayanların %70’de ayakkabılar boyalı değildi.

Her ne kadar subjektif olmamaya çalışsam da; Kadınların erkeklere göre daha bakımlı ve düzgün giyimli olduğu net olarak belli olmaktaydı.

b) Erkeklerin:

Erkeklerin hiç birinde köylü kasketi tarzı şapka yoktu.

Yaşı 60 üzerinde olan yaşlı erkeklerin %40 ve genel erkek nüfusunun %8 lik kısmı, yünden örme tarzı takkeler vardı.

Erkeklerin %24 lik kısmı kravat ve takım elbiseliydi.

15-35 yaş grubu erkeklerin %62 lik kısmı kot tarzı spor pantolon ve montlar giyerken, Bu oran yaşlandıkça azalmaktaydı. 60 yaş üzeri erkelerde kot tarzı giyen yoktu. Spor tarzda giyinen erkeklerin % 29 luk kısmının kazak tarzı giyimlerinin üstünde yabancı harflerle yazılar veya markalar vardı.

Ergen yaşı aşmış erkelerin % 22 lik kısmı sakalsız ve bıyıksız, % 62 lik kısmı bıyıklı, %16 lık kısmı ise sakallıydı. Sakallı olanların %5 lik kısmı topsakal denilen çene-bıyık sakalı, kalanı ise tam sakaldı. Günlük sakal tıraşlı olma oranı sadece % 58 dir.

Erkeklerin %57 lik kısmının ayakkabıları boyalı veya temizlenmiş haldeydi. Bu oran yaş grubu ilerledikçe düşmekteydi. 60-70 ve üzeri yaş grubun erkelerin %33’de ayakkabılar boyalı değildi. Erkeklerin %33 lük kısmı spor tarzda ayakkabı giymekteydi.

Erkeklerin sadece %5 lik kısmında portföy tarzı küçük el çantası vardı.

E- SAĞLIK KARNESİ:

Nüfus Cüzdanı-Vatandaşlık numarası yeterli iken hastaların %72 lik kısmı müracaatlarını sağlık karnesi ile yapmaktadır.

F- BEKLEME SIRASINDA TEPKİ:

Tüm işlemler numaratörden verilen sıra numarasına göre yapıldığı ve bekleme süresinin azlığı nedeniyle hastalarda tepki olmadığı gibi kendi aralarında memnuniyet ifadesi tarzı konuşmalara da şahit oldum.

G- NETİCE :

Yukarıdaki bilgilere göre şu sonuçlara ulaşmaktayım.

1- Türk halkı yaş ilerledikçe hastaneye daha fazla gidiyor.

2- Yaşlı kesimin yanında bir refakatçı olması aile bağlarının güçlü olduğunu göstermektedir.

3- Kadınlar erkeklere göre daha bakımlı ve düzgün giyimlidir.

4- Kadınların üçte biri baş örtülüdür.

5- Kadınların ve erkeklerin yaşı ilerledikçe giyimi muhafazakarlaşmaktadır.

6- Spor giyinen erkeklerin önemli kısmında yabancı yazılı kıyafetler bulunmaktaydı.

7- Erkeklerin önemli kısmı bıyıklı ve sakal tıraşsız, yani bakımsızdır. Yaş ilerledikçe önce bıyıklı, sonra sakallı erkek oranı artmaktadır.

8- Türklerde yaş ilerledikçe ayakkabı bakımı ve temizliği önemini kaybetmektedir.

9- Türk erkekleri de Batıdaki gibi el çantası kullanmaya başlamıştır.

10-Özellikle yaşlı hastaların kendi aralarında yaptıkları konuşmalardan; geçmiş dönemlere göre sağlık hizmetlerinden açıkça memnuniyetine şahit oldum.

Genel düşüncem; Hastaneler öncelikle ülkenin , sonra ise şehrin genel insan görünümünü yansıtır. Bu yazı ile bunu anlatmaya çalıştım. İnşallah yolunuz bir hastaneye düşmez, düşerse şöyle bir bakınız ve o şehrin ortalamasını görünüz, oralardan ülkenin genel ortalamasına çok rahat ulaşırsınız.

Bu gözleme dayalı tespitleriniz ve bilgiler ne işimize yarayacak diyebilirsiniz. Ben yazayım, belki birilerinin işine yarayabilir ve Türk halkını doğal davranış içinde bulunduğu ortamlardan bakarsanız onları çok rahat tanıyabilirsiniz.

 
Toplam blog
: 55
: 4036
Kayıt tarihi
: 02.03.09
 
 

15 yıldır  İnsan yaşamı ile doğanın kuralları arasındaki benzerlik, kaos, değişim, kaostan düzene..