Hatalar ziniciri

Bilmiyorum dikkatinizi çekmiş midir ?

Birçok önemli sorunda hep uçlarda dolaşıyoruz.. Ortasını bulamıyoruz. Bunun o kadar çok örnekleri varki...

Bir siyasi düşünceyi suçluyoruz. Suçlamamız nasıl oluyor ? Vatan hainliği , hırsızlık, beceriksizlik ... v.s. Asla yapıcı bir eleştiri yok. Ellerinden gelse liderler birbirlerini bir kaşık suda boğacaklar.

Devletin fabrika işletemeyeceğini bu nedenle özelleştirmeyi şiddetle savunuruz, ama siyasilerin, 100 kişinin çalışacağı bir fabrikaya yandaşı 1000 kişiyi doldurmasını, KİT lerin paralarının birtakım gerekçelerle hükümetler tarafından bloke edilmesini v.s. bu tür nedenlerle devletin fabrika işletemediğini ama aslında çevreye özen ve işçi hakları konusunda devletin işlettiği fabrikaların çok daha duyarlı olduğunu görmeyiz ya da görmemezliğe geliriz.

Özel sektör fabrikaları başarılı deriz ama neye rağmen. 100 işçinin olması gereken bir yerde 50 işçi çalıştırarak, bunların sigortalarını yatırmayarak, çalışanları istediği gibi işten çıkararak, hatta bazen onlara haklarını vermeyerek, ağır işte çalışanlara dahi asgari ücret vererek, insanları 12 saat ücretsiz çalışmaya zorlayarak, işten atmakla tehdit ederek, çevreye asla özen göstermeyerek v.s. başarabilmelerini gene gözardı ederiz ...

TSK yı suçluyoruz. Gene vatan hainliğine gidecek derecede gaddarca. Yok efendim kendi insanlarını katletmiş, katliam yapmış, cami bombalamış, suçsuz günahsız insanları yakalamış asmış v. s. Asla gerçek olmayan bir şekilde. Belki de kendi geleceğimizin kuyusunu kazarak...

Diyarbakır Cezaevi ni suçluyoruz gene tek taraflı. Orada ölenlere karanfil atıyoruz, ama onların öldürdüğü, sakat bıraktığı yüzlerce masum insana hiçbirşey yok...

12 / Eylülü suçluyoruz, Tüm 1980 öncesi olaylara , beceriksizlikleri nedeniyle sebep olan, dolayısıyla 12 Eylül darbesine neden olan siyasilere birşey yok...

Güney Doğunun geri kalmışlığı nedeniyle devleti suçluyoruz, son 80 yıldır TBMM de, o bölgeyi temsil eden, bölgeden seçilerek meclise gelen milletvekillerine, o bölgeden üst düzey devlet görevlilerine v. s. ye hiçbirşey yok. Bunlar bilindiği gibi o yöreyi halen de idare eden ağalar ve onların adamlarıydı. Ayrıca son 26 yıldır zaten terör nedeniyle hiçbir fabrikanın oraya gitmesi mümkün değil ki, devlet ve oranın ağalarının temsilcileri hata yaptık bunu artık düzeltelim diyebilsinler. Geri kalmışlığın düzeltilebilmesi şansı zaten şu an ve uzunca bir süre yok.

Tophane olayları nedeniyle o bölge halkını suçluyoruz, sanatçıyız diyenlerin, o insanları bu noktaya getiren duyarsız, anlayışsız davranışlarına birşey yok.

ÖSYM yi suçluyoruz, 28 yıldır orayı denetlemesi gerekirken denetlemeyen , görevlilere, siyasilere hiçbirşey yok.

Terör örgütünü (belki kendileri de canlarından endişe ettikleri için) haklarını almak için silahlı mücadeleyi seçen ve bu nedenle insanları öldüren bir gerilla grubu olarak tanımlayan, asla bir terör örgütü olarak tanımlamayan bir siyasi görüşü destekleyen, Güneydoğu halkını, en haince eleştiririz ama o insanların can güvenliğini sağlayamayız. Acaba bizler ve ailelerimiz o bölgede yaşasak başka bir partiye oy verebilecek miydik?. Sanmıyorum...

Bu listeyi o kadar uzatabiliriz ki, inanın kitap olur.

Lütfen olayları her zaman her yönüyle değerlendirelim. Asla tek taraflı bakmayalım.

Çocuklarımıza da bu şekilde bakmalarını sağlayıcı bir eğitim verelim.