Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

28 Mart '12

 
Kategori
Mizah
 

Hatlar karışınca...

Hatlar karışınca...
 

webmastersitesi.com


 

Bir gün işyerinde çalan direkt telefonumu açtığımda,  karşımdaki bayan "Orası Çarkıfelek mi?" diye bir soru sorunca doğal olarak "Yanlış numara" deyip kapattım. Ama telefonu kapatır kapatmaz, telefonum tekrar çaldı ve açar açmaz yine aynı soruyla karşılaştım.
 
 "Orası Çarkıfelek mi?" 
 
"Siz hangi numarayı aradınız?"
 
Kadının söylediği telefon numarası benim direkt telefon numaramdan sadece bir rakkam farklıydı. 
 
"Tamam", dedim kendi kendime "Başımıza iş aldık". Çarkıfelek yarışma programına katılmak isteyenler o kadar çoktu ki, o numara çok yoğun olunca otomatikman hatlar benim numarama düşüyordu. Demek bu program için yeni bir hat almışlardı ve bu yeni aldıkları hat benim başıma bela olacaktı. Diğer taraftan telefonum susmak bilmiyordu. Bir süre telefonu açık bıraktım ama bu defa beni arayanlar ancak santraldan ulaşabilecekti ama santral hatları da çok yoğundu.  Bu defa kadının söylediği numarayı arayarak, sorunumu dile getirecektim ama, o telefon devamlı meşguldü. 
 
O gün öyle geçti. Ertesi günü sabah erkenden Çarkıfelek numarasını arayıp, telefona çıkan kişiye sorunumu anlattım. O kişi de o programı yöneten ajansın telefonunu verip, sorunumu onlara iletmemi istedi. Ne yazık ki orada da derdimi anlatacak bir yetkili bulamadım.
 
Diğer taraftan telefonlar çalmaya devam ediyordu. Numaramı değiştirsem, o zaman bütün şubelere telefon değişikliği hakkında sirküler çıkarılması gerecekti, sonra beni arayan müşteriler direkt olarak bana ulaşamayacaklardı. 
 
Bu arada ben de işi gırgıra almaya başlamıştım. Arasıra açtığım telefonda arayan numaralara "Orası Çarkıfelek mi?" dedikleri zaman, "Evet"cevabı veriyordum. Genelde arayan Türkiye'nin dört bir tarafından ev kadınlarıydı. Kayıt vermek isteyenlere, işlerini soruyordum. "Ev hanımıyım" diyenlere, "Kadın, senin işin gücün yok mu? Git evinin işini yap, yemek yap, kocan gelince dayak yiyeceksin" diyordum. Kadın "Ben işimi bitirdim" diye cevap veriyordu. Bazen de "Mehmet Ali bey, size programda şarkı söyletecek, önce bana şarkı söyleyin deyip, onlara şarkı söyletiyordum."
 
Bazen de telefonu "Çarkıfelek mi?" diye soranlara "Hayır, burası psikoterapi merkezi" diye cevap veriyordum. Bir kaç kere telefonu açan kadınlar benden psikolojik yardım istemişlerdi. Başka bir sefer telefonu açtığımda ise, "Burası kiralık katil bürosu" deyince, telefonu açanlar, "Aman, aman deyip, korkudan telefonu kapatıyorlardı."
 
Ama yine de bu durum başa çıkabilecek gibi bir durum değildi. En sonunda yanımızdaki notere gidip, bir tesbit yaptırmaya karar verdim. Noter de vekilini göndererek, çağrı tespiti yaptı. Telefonuma dakikada 35 çağrı geliyordu. Bunu tutanakla tespit edip, Çarkıfelek programının reklam ajansına bir yazı ekinde tutanağı faksladım. Eğer telefonlarını değiştirmezlerse kendilerine maddi manevi dava açacağımı bildirdim. Kısa bir zaman sonra ise ajans telefonlarını 300 le başlayan numaralarla değiştirdi de ben de bu sorundan kurtuldum. 
 
İlerki günlerde bu konuyu bir arkadaşımla konuşurken, zamanında onun da başına buna benzer bir iş geldiğini bana anlattı. Onun telefonları da bir hastanenin telefonuyla karışıyormuş. Ben kendisine;
 
"Yanlışlıkla seni arayanlar ne soruyorlardı?" diye sorunca,
 
"Hastalarının durumunu soruyorlardı."
 
"Peki sen ne diyordun?"
 
"Sizin hastanız öldü" diyordum.
 
"Yuh, oğlum, öyle şey denir mi?
 
"Tabii, ben öyle deyince, kimi ağlıyor, kimi fenalaşıyordu. Ama ne yapayım, ben de bu yanlış hatlardan dolayı sinir olmuştum"
 
Neyse şimdi Telekom'un alt yapısı düzeldi, santraller de çoğaldı, artık bu tip hat karışma sorunları pek yaşanmıyor. Ama yine de hatların karıştığı dönemlerle ilgili bir fıkrayı aşağıda paylaşayım.
 
******
 
Adamın karısı gece yarısı doğum yapmıştı. Sabah ilk iş hastaneye telefon edip durumlarını sormak istemişti. 
 
"Alo orası doğum servisi mi?"
 
"Evet efendim."
 
"Servis şefi ile görüşebilir miyim?
 
Tam o sırada hatlarda bir karışıklık olur ve müşterisiyle konuşan bir otomobil tamircisi hatta girer. Cazırt cuzurt kısa bir parazit sesleri ve daha sonra hat eskisi gibi netleşir. 
 
" Alo... alo sesim geliyormu aloo?"
 
" Evet devam edin"
 
"Sesim şimdi daha iyi geliyor galiba sizinki de düzgün gelmeye başladı da.."
 
"Merak edilecek birşey yok, burada herşey yolunda, onu iki gün içinde evinize göndeririz"
 
" Demek herşey yolunda, bir problem yok"
 
" Aslında ne kadar zorluk çektiğimizi bilemezsiniz beyefendi. Her tarafını elden geçirdik. İşe yaramaz hale gelen yerlerini değiştirdik iki gün sonra yeniden kullanmaya başlayabilirsiniz"
 
" Nasıl yeniden kullanabilirim anlayamadım?"
 
" Hiç merak etmeyin. Sonuçtan çok memmun kalacaksınız. Girişini daralttık çok fazla genişlemişti, herhalde fazla zorlamışsınız."
 
" Fa, fa, fakat..."
 
" Yooo hayır hiç itiraz etmeyin zorladığınız belli. Bu arada çıkışıda biraz açtık. Tıkanmıştı da"
 
"Çıkışı mı? nasıl yani?"
 
"Hani gaz çıkan delik canım. O kadar iyi açıldı ki şimdi gaz çıkarırken sesini dinlemek bir zevk haline geldi"
 
"Neeee.?"
 
"Dediğim gibi herşey yolunda. Emin olmak için dün akşam bizzat kendim denedim. herşey okadar iyidi ki neredeyse son model oldu vallahi. Bu sabah yedi kişi birden çıktık üstüne "Bana mısın?" demedi. Artık öyle hızlı ki hiç sormayın çok memmun kalacaksınız çoook...
 
 
Toplam blog
: 974
: 3444
Kayıt tarihi
: 16.01.07
 
 

2017 Basın özgürlük endeksine göre 180 ülkeden 155. sırada olan ülkemizde yemek tarifleri  ve tel..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara