Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Ekim '08

 
Kategori
ÖSYS
 

Hayal yakaladım seni

Hayal yakaladım seni
 

hayal kurarken galiba hepimiz çocuk oluruz


Hayallere kapılmak. Dikkat! Tüm mesele bu değil işte. Hayallerle yaşamak mı peki mesele? Hayır bu kesinlikle olmaz. O zaman bizim sorunumuz hayallerimiz için neler yaptığımızdır.Onlar için neler yaptığımız çok önemlidir. Ancak bunu yaparken de kazanacağımız gibi kaybedeceğimiz şeyleri de göz ardı etmemeliyiz.

Evet. Az önce milliyet blogda yazdığım ilk yazıyı okudum. Ne hayallerim varmış be. İkinci sınıfta okulu bırakıp tekrar Öss'ye girecekmişim. Öss de canı gönülden istediğim FTR'yi kazanacakmışım.Ancak bunun getirdiği durumlardan da etkilenecekmişim. İki yıllık arkadaşlarımdan ayrılıp, iki senedir kurduğum o mükemmel ortamı bozacakmışım. İşte tüm bu hayaller gerçekleşti sonunda. Ha kimi olumlu kimi olumsuz ;ama önemli olan "baba hayal" değil midir?

Birinci sınıfın sonlarına doğru alınmış bir karardı bu. Belki de bu bölümü önceden kılpayı kaçırmış olmam kuyruk acısı yaratıyordu. Ancak bu böyle olmayacaktı. Çalışmak lazımdı. Bazı şeyleri boş bırakıp dengeyi kurmak lazımdı. Gidecek misin? Kalacak mısın? İşte bu soruların cevaplarının alınması için tam bir yıl geçmesı gerekiyordu.

İkinci sınıfın birinci dönemininin sonuna doğru artık bir şeyler belirginleşmeye başlamıştı. Bazı durumlar oluyordu ki insanı çıldırtıcı. Bazıları ise sadece çıldırtmıyordu. Ancak onun dışında her şeyi gerçekleştirebiliyordu.

İkinci dönem başladığında başıma gelmesinden çok korktuğum duygusal fırtınalar da kendini gösterip tekrar diniyordu. Öyle bir riske girmiştim ki bana bir fırtına yaşatacak o sessizlikten bir şekilde uzak kalıyordum. Bazen yetti artık burama kadar geldi desem de insan baba hayalden başka bir baba hayal görmüyordu rüyasında. Görseydi işte o zaman sokaklarda çok kullanılanılan o meşhur laf kalabalığı gelirdi aklıma.

Neyse! Vizeler, ödevler derken artık yolun sonuna geliniyordu. Yolun sonu ya da hayalin başlangıcı olacaktı. Veya daha da ağırı "alacaktım ....yı.

Sınavlara öyle hazırlanmalıydım ki hayallerim gerçek olsun

Arkadaşlarla öyle bir ilişkiye girmeliydim hayallerim gerçek olsun

Öss'ye öyle hazırlanacaktım ki hayallerim gerçek olsun.

Üniversite ortamını kendime göre bozmayacaktım ki hayallerim gerçek olsun, vs......

Mükemmel bir dönemdi geçirdiğim.Dengeyi yakalamıştım açıkçası. Her şey istediğim gibiydi.Yani sınavları da kayıpsız geçmiştim. Arkadaşaları da hiçbir anlamda yalnız bırakmamıştım. Ve biraz daha özele kaçan kişi için ise kendimi az çok anlatmayı başarabilmiştim. Gerçi bu son yazdığım daha önceleri olmuştu ;ama zaten artık bir önemi yok.
Haziran'ın 10'u, 11'i, 12'si, 13'ü ve14'ü finaller derken o gün de geldi çattı. Sabah kalktığımda Allah tan benim için en hayırlısı olmasını dileyerek yol almaya başladım. Sınav saati geldiğinde öyle bir durumu yaşıyordum ki aynen güler misin ağlar mısın halindeydim. İmkanınız varsa arkadaşlar her halükarda bu iğrenç ötesi sınava tekrar girmelerini tavsiye ederim. Ancak benim durumumuda olmalılar.Yoksa ters tepebilir.
Sınav anında bir kahkaha atasım geliyordu ki sormayın. Tabi ki sınavı gerçekten hakkedenlerin kazanmasını dilemem işten bile değldi.

Neyse artık üniversiteden ayrılma vakti gelmişti. Belki de bu son görüş olacaktı oradakileri ve orayı. Ayrılmıştık bile. Herkes yaz tatilindeydi.

Temmuz'un galiba 15 idi .Ben de yine hiç heyecen yok. Zaten içim rahat . Oh valla derken,
kardeşim bana ordan haber veriyor. Abi hiçbir yere yerleşmemişsin. Ee zaten ben de bunu beklemiyormuydum?
Önemi yok diyorum kardeşime hayırlısı buymuş diye geçiştiriveriyorum.

Ancak şu dikkatimi çekmişti. Önceki sene 1 puanla kaçırdığım bölümü şimdi 3 puanla kaçırıyordum. Demek ki olmuyor kardeşim daha fazla sıkmaya gerek yok. Zaten elinden geleni de yaptın diyorum ve tatili bitirip üçüncü sınıfı okumaya üniversiteme gidiyorum.

Zaman hızla geçiyor. Ben kendimi tam olarak hayata adapte etmeye çalışırken bir arkadaştan teklif geliyor
-Oğlum ek kontenjanlara başvursana
-Yok ya saçmalama oğlum bir şey olmaz önümde tercih yapacak 20 kişi olmaz mı ? derken
-Ya olmazsa sorusu ikimizin de aklından geçmiyor değil.

Ve Ekim in onaltısı saat 4:30-5:00 gibi.Ekrana bakıyorum

Hatay sağlık yüksek okulu FİZİK TEDAVİ VE REHABİLİTASYON önce inanmıyorum. Sonra da mantıklı olmaya çalışıyorum ve hayaller.

Ve artık bunun sonrası aslında yazıda yazdılarımdan ibaret .Biraz rahatlık var içimde. Aslında havalardayım. Belki de ilk defa benim istediğim oluyor. İnanılmaz bir duygu. Yani kelimler kifayetsiz kalır bunları anlatabilmek için. Gidiş gününü bekliyorum gözlerim kapalı.

Yaşadığım durumu az çok anlatmaya çalıştım. Kimseyi kırmadan ayrılmak istedim ordan. Ancak kırılmış olan varsa da o kendisinin sorunudur.

Arkadaşlar imkansız diye bir şey yoktur.Sadece zaman alır. Hatta imkansızı gerçekleştirmek sizden çok şey alıp gitmiş gibi görünse de işin sonunda her anlamda kazanmış sizler olacaksınız.
Aman ha vazgeçmeyin!

 
Toplam blog
: 15
: 473
Kayıt tarihi
: 11.10.07
 
 

Atatürk'ümüzün ülkemize kazandırdığı son illerden biri olan Hatay'da 1988 senesinde doğdum. Karadeni..