- Kategori
- Gezi - Tatil
Hayallerim, emeğim, yolum. (Tekirdağ'da geçen günler -21 Nisan 2012)

21.Nisan Cumartesi
Sabah saat 6:00. Hava çok bulutlu. Saat 7:30 da gök gürültüsü ve yağmur başladı. Saat 9:00 oldu. Yağmur yağmaya devam ediyor, rüzgâr şiddetini giderek arttırıyor.
Saat 10:30 da Bülent bey ile balıkçı barınağında buluştuk. Yağmur dinmişti. 4 hakem, birde ben 5 kişiyiz. Hava rüzgarlı dalga var. Devekuşu ile 5 kişinin denizde rahat edeyemeyeceğine karar verdik. Devekuşu nun havuzluğunda en fazla 2 bilemedin 3 kişi rahat çalışabilir, ona da rahat denir mi denmez mi bilemem.
Hakem heyeti balıkçı barınağından büyükçe bir balıkçı teknesiyle görev yapmak için çıktılar. Ben de yarışları izlemek için Yelken kulubüne döndüm.
Öğlen saatlerinde rüzgâr neredeyse hiç esmiyor. Arada küçük sağanaklar. Hava bir türlü oturmuyor. Tüm gün biz karada, hakem heyeti ve sporcular denizde bekledi. O günün yarışları maalesef yapılamadı.
Akşam hakem botları ile misafir kuluplerin antrenör botlarını Tekirdağ limana devekuşu nun yakınında benim görebileceğim bir yere bağladılar. Akşam lodos esmeye başladı. Lodos Tekirdağ limanda benim bulunduğum yerde çalkantıya yol açıyor. Bir ara dışarı çıktım. Yakınıma bağlanan botlardan birinin yan durduğu dikkatimi çekti. Bir yerinden su almıştı. Berk hocaya telefon ettim. Berk hoca Hakan hocayla beraber geldiler. Hep beraber yan yatmaya başlayan bota Devekuşu ile gittik. Hakan hoca su alan bottaki suyu, Cem Gür üstadın bana hediye ettiği manuel pompayla boşaltarak, limanda Devekuşu'nun yanına bağladı.