Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

10 Aralık '12

 
Kategori
Gezi - Tatil
 

Hayallerim, emeğim, yolum. (Yola çıkma hazırlıkları- 7/9 Mayıs 2012)

Hayallerim, emeğim, yolum. (Yola çıkma hazırlıkları-  7/9 Mayıs 2012)
 

7 Mayıs Pazartesi

Diş provasına gittiğimde beklerken, Uçmakdere ye gitmeye karar verdim. Hastaneden çıkıp doğru tekneye geldim. Kirli çamaşırlarımı topladım. Köye giden minibüse yetiştim. Tekirdağ dan Uçmakdere ye köy minibüsü yaz ayları dışında sadece pazartesi ve Perşembe günleri çalışıyor. Bu günler dışında ya Gaziköy dolmuşlarıyla ya da Tekirdağ dan Şarköy e otobüsle gidip, Şarköy dan minibüsle Gaziköy e gelecek, Gaziköyden de ya otostop yapacak ya da taksi tutacaksınız. Boşuna Trakya daki mahrumiyet bölgesi demiyorum Uçmakdere hakkında…

Köyde geçen iki günde kirli çamaşırlarımı yıkadım. Bahçedeki otların bir kısmını temizledim. Çarşamba günü Tekirdağ a dönebilmek için Salı akşamından Gaziköy dolmuşlarından randevumu aldım. Köy minibüsü sadece Pazartesi ve Perşembe çakışıyor. Yıl 1950 değil 2012

9 mayıs Çarşamba

Hava sert. Ben yeni yelkenimi denemek için sabırsızlanıyorum. Limandan motorla çıkıp , yelkenimi açtım. Barbaros a doğru ilerliyorum. Rüzgar apaz geliyor. Devekuşu sancağa doğru yatıyor. Keyifli bir gezi. Bu arada sancak çarmıhının gevşediği gözüme çarptı derken sancak tarafındaki dönger yerinden çıkarak havada uçuşmaya başladı. Henüz ticari limanı geçmiştim ve iyi ki çok uzaklaşmamıştım. Direk bir anda yan yattı. Ana yelkeni hemen indirerek kaporta kapağından içeri tıkmaya çalıştım.

Flok u sardım. İyi ki sarma sistemi yapmışım. Yoksa şimdi başa geçip  flok u aşağıya çekmek neredeyse imkansız olacaktı. Arada sarma sistemim takılıyor ve flokun sıkı sarılmasına engel oluyor. Gevşek te olsa sarma işlemi tamam. Direk yan yatmış. Cem Gür üstadın önerisiyle, destek amacıyla koyduğum direk başından arkaya giden ilave halatlar tutuyor direği.

Motoru çalıştırdım. Limana geri dönüyorum. Gevşek sarılmış flok un içine rüzgar girerek şişiriyor , kuvvet olarak fazla bir etki yapmasa da sesi insanın canını sıkıyor. Liman içine girince rahatladım. Yerime bağlandım. Yerinden çıkan döngeri, Hüseyin Bey in yardımı  ile , her ne kadar bu havada yapmayalım denize düşeriz itirazlarına rağmen yerine taktık.

Denize çıkmadan mutlaka arma kontrolu yapın diye boşa demiyorlar. Ben kalın kafalı olduğum için , kafama direk vurmadan anlamıyorum. Döngerin üst tarafındaki radansadan alttaki kilide piyan ipi ile bir 3 tur atarak ek bağ attım. Dönger çıksa da bu bağ direğin birden yan yatmasını önleyecek.

Karaya çıkıp biraz dolaştım. Korkmuştum. Sahilde bir tur attıktan sonra rahatladım. Yarın tekrar deneyeceğim.

  

 
Toplam blog
: 55
: 313
Kayıt tarihi
: 10.11.12
 
 

Yaşamımın büyük bir bölümünde , kafam kuma gömülü KARADAN DENİZE bakmıştım. Bundan böyle kafamı k..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara