- Kategori
- İlişkiler
Hayat bir merdivende yürümek gibiydi

Hayat Bir Merdivende Yürümek Gibiydi
Hayat bir merdivende yürümek gibiydi.
Hangi basamağın kırık ya da çatlak olduğunu bilmeden tırmandığımız, kimi zaman düşüp yaralandığımız, kimi zaman yaraladığımız bir yolculuktu yaşam…
Ve bu yolculukta hangi basamağın bizim için son olacağını bilmeden sürekli adım adım yokluğa doğru gittiğimiz, kimi zaman düz, kimi zaman patika yollardan, kimi zaman yüksek dağlardan, ovalardan yürüdüğümüz ince uzun bir yol değil, kısa bir yoldu.
Bunu geçmiş zamana baktığımızda daha iyi anlıyorduk.
Sonu olan bir yolculuktu...
Bunu bildiğimiz halde yüzyıllarca hep aynı, hiç değişmeden yaşadığımız bir süreçti hayat dediğimiz...
Yaşamak ne kadar doyumsuzdu ama bizler bu tadı hissettiğimiz anlar o kadar azdı ki...
Kimi zaman bir tepeden uzaklara baktığımızda, kimi zaman yavru bir kediyi severken, kimi zaman minicik bir çocuğu öperken, kimi zamanda fırtınalı bir yaşama girdiğimizde anlıyorduk sevginin, dostluğun, aşkın ne kadar da güzel olduğunu.
Bunlardan geri kalan zamanların hepsini koşuşturmakla, itişip didişmekle, geçim derdiyle, yoklukla, sıkıntıyla, stresle, biraz da alışkanlıklarımızla geçiyordu günlerimiz.
Farkına varmadan hızla yok oluyordu her şey.
Adım adımda olsa hayat merdiveninden her gün bir basamak eksiliyordu.
Geriye baktığımızda ağız dolusu gülüşlerimizden daha çok gözyaşımızın izi kalıyordu içimizde. Aynaya baktığımızda en çok hüznün, acının ve yapmak isteyip de yapamadığımız özlemlerimizin kaygı dolu izlerini görüyorduk.
Belki de bu yüzden demişlerdi, her ölüm erken ölümdür diye. Yapacak çok şey vardı daha...
Oysa merdivenin son basamağına gelmiş ve ellerimiz bomboştu.
Ve artık yapacak hiç bir şey yoktu.
Kaybettiğimiz yakınlarımızın ardından hayata tutunmak zorundaydık.
Bu yaşamın bir süreciydi.
Hayat bir merdivende yürümek gibiydi…
*
Siz de özlüyorsunuz bazen bir şeyleri değil mi?
Yüreğiniz doluyor bazen sizin de
Duygularınızı tam olarak anlatamıyorsunuz
Bazen de pişman oluyorsunuz geçmişte yaptıklarınızdan
Geçmişe dönüş olmadığını hissedince üzülüyorsunuz
Dile gelmeyen duygularınızı peş peşe isyanlara çıkıyor
Ellerinizin kırıldığını hissediyorsunuz
Gözleriniz doluyor belki de
Ağlayamıyorsunuz bile
Ağlayamıyorsunuz
Yok olan zamanı ne yapsak tutamayız.
Yapmamız gereken tek şey sevdiklerimizle sık sık birlikte zaman geçirmek olmalıdır
Yazar: Mustafa Çifci- Aşk Yazarı www.mustafacifci.com
facebook.com/askyazarimustafacifci
t@mustafacifci
İnstagram:mustafa_cifci
Not: Bu eser Mustafa Çifci’nin kitabından alınmıştır. Telif hakkı yazarına ait olup, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasası kapsamında her hakkı saklıdır. Yazarın yazılı izni alınmadan kopya edilmesi, çoğaltılması, dağıtılması, özet olarak belli bir bölümün başka yerlerde yayınlanması yasaktır.