- Kategori
- Deneme
Hayat bizimle oyun oynuyor.
Resim: Milliyet fotogaleri.
İmkansız diye bir şey yoktur. Ta ki biz imkansız demedikçe... Olmaz deriz bazen, olmaz dediklerimiz oluverir aniden. Şaşırırız... Biz vazgeçmişken, bize rağmen olan şeylere şaşar kalırız. Sonra bir kez daha sorarız imkansız ne demektir? Ya da imkansız diye bir şey gerçekten var mıdır? Bizim imkansızlaştırdıklarımız, sadece bize göre imkansızdır aslında. Bizim dışımızdakilere göre çok şey gerçekleştirilebilirdir. Onların imkansızları da bize göre gerçekleştirilemezlerden değildir bazen.
Öyle bir an gelir ki siz hiçbir şey yapmasanız da fırsatlar ayağınıza dolanır, tökezlersiniz adeta. Sırf o işi başarın diye uğraşır bilmediğiniz bir güç. Bazen nerdeyse istemeden başarırız bir şeyleri. Sonra döner bakarız yaptığımız şaheserlere. "Bunu ben mi yaptım" diye sorarız kendimize. İçimizden bir ses "evet" der, "sen yaptın". Takdir edilirsiniz. Bazen de teşekkür ederler. Nasıl başardığınızı sorarlar. Yanıtlamakta zorlanırsınız, ama mutlaka diyecek bir şeyler bulursunuz o anda. İşin sırrını anlarsınız iyice düşününce ama anlatmazsınız "meslek sırrı" dersiniz ve gidersiniz.
Bazen de öyle şeyler olur ki ne kadar isteseniz de gerçek olmaz yapmak istedikleriniz. Her imkan elinizdedir, dağı yerinden oynatabilirsiniz belki ama olmayacaksa istediğiniz, engel olur ona yine bilmediğiniz bir güç. Sorarsınız kendinize, imkansız ne demektir? Ya da imkansız böyle bir şey midir? Kolayca gerçekleşen hayallerinizi hatırlarsınız, onların gerçek olmasını sağlayan formülleri, gerçekleştiremediklerinize de uygularsınız. Sonra beklersiniz, hayat yine sizden yana olsun diye. Ya istediğiniz gibi olur ya da ummadığınız kadar kötü, ya umduğunuzu bulursunuz ya da bulduğunuzla yetinirsiniz, yaşamaya öyle devam edersiniz.
Elimizden gelenler, başardıklarımızla sınırlı değildir. Her zaman başaracak yeni şeyler bulur ve onları gerçekleştirmeye çalışırız. Farkında olduğumuz çok önemli bir güç vardır. O büyük güç izin vermedikçe ne kadar güçlü olursak olalım, gücümüz yetmez güçlükleri yenmeye. O büyük güç izin verirse şayet, ne kadar güçsüz olursak olalım, gücümüz yeter güçlükleri geçmeye. Yolumuza devam ederiz... Başarıdan başarıya koşarız, alkışlarla!..
Öyle bir an gelir ki siz hiçbir şey yapmasanız da fırsatlar ayağınıza dolanır, tökezlersiniz adeta. Sırf o işi başarın diye uğraşır bilmediğiniz bir güç. Bazen nerdeyse istemeden başarırız bir şeyleri. Sonra döner bakarız yaptığımız şaheserlere. "Bunu ben mi yaptım" diye sorarız kendimize. İçimizden bir ses "evet" der, "sen yaptın". Takdir edilirsiniz. Bazen de teşekkür ederler. Nasıl başardığınızı sorarlar. Yanıtlamakta zorlanırsınız, ama mutlaka diyecek bir şeyler bulursunuz o anda. İşin sırrını anlarsınız iyice düşününce ama anlatmazsınız "meslek sırrı" dersiniz ve gidersiniz.
Bazen de öyle şeyler olur ki ne kadar isteseniz de gerçek olmaz yapmak istedikleriniz. Her imkan elinizdedir, dağı yerinden oynatabilirsiniz belki ama olmayacaksa istediğiniz, engel olur ona yine bilmediğiniz bir güç. Sorarsınız kendinize, imkansız ne demektir? Ya da imkansız böyle bir şey midir? Kolayca gerçekleşen hayallerinizi hatırlarsınız, onların gerçek olmasını sağlayan formülleri, gerçekleştiremediklerinize de uygularsınız. Sonra beklersiniz, hayat yine sizden yana olsun diye. Ya istediğiniz gibi olur ya da ummadığınız kadar kötü, ya umduğunuzu bulursunuz ya da bulduğunuzla yetinirsiniz, yaşamaya öyle devam edersiniz.
Elimizden gelenler, başardıklarımızla sınırlı değildir. Her zaman başaracak yeni şeyler bulur ve onları gerçekleştirmeye çalışırız. Farkında olduğumuz çok önemli bir güç vardır. O büyük güç izin vermedikçe ne kadar güçlü olursak olalım, gücümüz yetmez güçlükleri yenmeye. O büyük güç izin verirse şayet, ne kadar güçsüz olursak olalım, gücümüz yeter güçlükleri geçmeye. Yolumuza devam ederiz... Başarıdan başarıya koşarız, alkışlarla!..