Hep bir yerlere,
bir şeylere yetişme telaşındasınız değil mi?
Hiç vaktiniz yok..
"Fast life", "fast food", "fast music", "fast love"..
Dikte ettirilen "yükselen değerler",
"in" ler, "out" lar..
Buna benzer bir odada,
Şanslıysanız
gökyüzünü görebilen bir pencere ardında,
Bitecek hepsi..
Eyyy dostluğu klavyelerinde,
yaşamı monitörlerinde arayanlar..
Size sesleniyorum..
Hangi tuş daha etkilidir ki sıcacık bir gülüşten,
ya da hangi program verebilir
bir ağaç gölgesinde uyumanın keyfini?
Copy-paste yapabilir misiniz
dalgaların sahile vuruşunu?
İçinizi ısıtan gün ışığını
gönderebilir misiniz mail arkadaşlarınıza?
Sevgiyi tuşlarla mı yaşarsınız?
Öpüşmek için hangi tuşlara basmak gerekir?
Ya da geri dönüşüm kutusunda
saklanabilir mi kaybolan zaman?
Doğayı bilgisayarlarına döşeyenler,
Neden görmezsiniz
Bir akasyanın tomurcuklandığını
Ve ıslak toprak kokusu var mıdır
kitaplarınızın arasında?
Koklamak, duymak, dokunmak,
yok mu yaşam skalanızda?..
Bilgi toplumu oldunuz da,
Duygu toplumu niye olmuyorsunuz?
Hayat ıskalamayı affetmez..
Keşkelerle, tühlerle baş başa kalmadan önce...
Müşfik Kenter
14.04.2020 Büşran Betül Kaya