Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Nisan '13

 
Kategori
Bebek - Çocuk
 

Hayata, 1 artı da siz katın

Hayata, 1 artı da siz katın
 

ınt


OTİZM: DESTEKLE, EĞİT, KORU , KABUL ET.
Sadece kutlayıp geçmiyoruz. Sosyal İsteksizlik için bizler de bir şeyler yapabiliriz.
Otizm ne korkulacak bir hastalık, ne de zeka geriliğidir. Toplumda tam olarak bilinmediği için de çoğu zaman gözden kaçırılabiliyor. Otizm, sosyal ve iletişim becerilerinin oluşmasını etkileyen bir gelişim bozukluğudur. Otizm genellikle yaşamın ilk iki  yılında ortaya çıkar. Otistik çocuklar genelde öğrenme zorluğu çekerler. Otistik çocukların büyük bir kısmında farklı seviyelerde zeka geriliği görülse de, zeka seviyeleri normal otistik çocuklar da vardır. Ancak genel zeka seviyeleri ne olursa olsun, Otistik çocuklar çevrelerindeki dünyayı algılamakta ortak bir zorluk çekmektedirler.
 Otizmin meydana geliş süreci farklı şekillerde olduğu için de anne-baba tehlikeleri farketmeyip, müdahale sürecinin yavaşlamasına istemeden de olsa sebep olabilmektedir.
Örneğin bir çocuğun otizmli olduğunu doğumdan hemen sonra ilk birkaç saat içerisindeki belirtilerden anlamak mümkün olabiliyor. Fakat farklı bir şekilde gelişen otizm var ki; bu noktada anne-babanın çoğu zaman tecribeli bir danışman doktor-eğitimci-terapiste ihtiyacı olabilmektedir.. Çünkü yaşamının ilk aylarını normal davranışlarla geçiren hatta kısa kelimelerle bile konuşmaya başlayan bir çocuğun, 2 yaşına yaklaştığı ya da henüz geçtiği dönemlerde bir anda konuşması, iletişim arzusu bozulabiliyor. Göz teması ve parmakla gösterme gibi otizm teşhisinde oldukça önemli olan bir unsurların azaldığı; çocuk istediği şeyi anne-babasının elinden tutup götürerek gösterdiği için farkedilemeye biliyor.
Günümüzde yapılan araştırmalarda otizm görülme sıklığının hızla arttığı da düşünülürse, erken teşhis ve eğitimin çok önemli olduğu otizmin, ilk belirtilerini her anne-babanın bilmesi gerekmektedir. Tam sebebi henüz bilinmiyor olmasına rağmen otizmin en önemli sebebinin genetik olduğu düşünülmektedir. Otizme neden olan tek bir genin olmayışı, bu sorunun farklı gen kombinasyonu ile meydana geliyor oluşu genetik araştırmalarda ortaya çıkan sonuçlardan birisidir. Otizmin genetik özelliklerine sahip olan bir çocuk, belli bir yaşa kadar, yani bu genel de 2 yaşına kadar, yaşının gerektirdiği tüm becerileri zamanında göstermiş olsa da; bu yaştan sonra bir anda bu becerilerini kaybedebiliyor.
Bu becerileri bir anda kaybetmesine çoğu zaman genetik yatkınlık sebep olsa da bu genetik yatkınlık, bazı tetikleyici unsurlar olduğu zaman belirginleşiyor. Bu unsurlar;  anne-babadan uzun süre uzak kalmak, bakıcı ilgisizliği, televizyon izleme, bilgisayar oyunları ile oynamak şeklinde sıralanabiliyor.
Sebebi ne olursa olsun otizm belirtileri gösteren bir çocuğun zamanında müdahale edilmesi gerekmektedir.
Başkalarına karşı ilgisizliği,
Göz temasından kaçması,
Başkaları ile kendiliğinden iletişim kurması,
İsteklerini bir büyüğün ellerini kullanarak belirtmesi,
Çocuklarla oynamaması,
Sürekli aynı konu üzerinde konuşması,
Sebepsiz şekile ağlaması veya gülmesi sebepsiz davranışlar göstermesi,
Anlamsız kelimeleri üst üste tekrarlaması,
Nesneleri tutup sürekli döndürmekten hoşlanır. Değişikliklerden hoşlanmaz.
Yaratıcılık gerektiren oyunları oynayamaz.
Bazıları yaratıcılık gerektirmeyen bazı işleri oldukça hızlı ve iyi yapar.
Otizm bir hastalık değildir. O nedenle, ilaç aramıyorlar. İnsanlar tarafından kabullenilmiş olmayı ve kendilerine, diğer insanlar gibi davranılmasını istiyorlar.

 
Toplam blog
: 137
: 2242
Kayıt tarihi
: 19.02.13
 
 

05 Ekim Ankara doğumluyum. Okumayı, yazmayı, insanları dinlemeyi seviyorum. Kişisel blogumda her ..