Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Aralık '09

 
Kategori
Kişisel Gelişim
 

Hayata tümüyle sarılın...

Haydi ama biraz canlılık lazım size, Silkeleninnn, kocamannnn gerinin ve kendimi bomba gibi hissediyorum deyin gitsin :) Bunu yapmanın ne alemi var diyorsunuzdur şimdi yada ne kadar zor gelmiştir. Durup dururken herşey monotonluğunda devam ederken birdenbire kendimizi enerji dolu kabına sığmayan birisi olarak hissetmek sonrada bu enerjiyi tüm güne yayabilmek ne müthiş olurdu değil mi? Üstelik karşılığı sadece zihninizde böyle olduğunu düşünmekten ibaret. Başka hiçbir bedeli yok.
<ımg border="0" alt="" align="left" src="http://www.bilincalti.com/images/stories/mutlumavi_mutlu.jpg" width="200" height="178">

Günümüzün ortalama % 20 civarını olumlu geri kalanında ise kontrolümüz dışı ve stressli geçtiğini düşünürsek, hepimizin ihtiyacı olan bu tür takviyelere gerekli olacaktır. Kendimiz tarafından yada bize değer veren insanlar tarafından. Cankurtaranınız olacak bu güç ile stress nedeniyle işlerin yada çalıştığınız kişilerin baskısını daha aza indirecek ve sorunlarınızla başa çıkmak artık eskisinden çok daha kolay olacaktır. Çünkü sorun diye nitelendirdiğiniz durumlar, çözümün bir parçası olacaktır.

Nasıl diye soruyorsanız buyrun devam edelim. Birçoğumuz sevdiklerimize vakit ayıramamaktan şikayetçi iken yeni tanıştığımız birisi için gerekirse tüm zamanımızı feda edebiliyoruz. Bu sevgili olabilir yada çok değer verilen birisi olabilir. Bu tip kimselerin çekim gücü başlangıçta fazla olacaktır ve başka bir yazımda buna değinmeye çalışıcam. İşte bu insanlarla vakit geçirmek bizi neşelendirirken üzerimizde çok fazla emeği olan yakınlarımızı yada arkadaşlarımızı geri plana iteriz. Bununla başa çıkabilmek için bir değil birkaç şey yapmalıyız.

Öncelikle kendimize bir liste oluşturmalı ve çevremizdeki değer verdiğimiz kişileri yakınlık derecesine göre bir yere yazmalıyız. İsterseniz numaralandırma yaparak sıralama yapabilirsiniz. Burada genellikle arkadaşlar ilk sıralara akrabalar son sıralara yazılmaktadır :) Hayatımız devam ettikçe yaşanılan ve paylaşılan deneyimler sıralamadaki dengeyi değiştirse de önemli olan kendimizi yalnız hissetmemektir.

Kime sorsanız kendisine süpriz yapılmasına bayılır ama nedense bu konuda ilk adımın kendisinden gelmesi en zor olandır. Kendimizi tanımanın altın kuralı karşımızdakini koşulsuz kabul edebilmektir. Karakteristik olarak çok farklılıklar göstersek de karşımızdakinin hoşuna gideceğini hissettiğimiz adımları tahmin ederek sonuca ulaşmak kendimize yapacağımız en büyük yatırımdır.

Bu anlamda sevdiklerinizi mutlu ederek onların da bunu düşünmesini sağlayabilirsiniz. Sevdiğiniz insanın bulabileceği şekilde küçük notlar yazarak onun eşyaları arasına bırakabilirsiniz. Yada ileriye yönelik olarak kendinize hatırlatmalar bırakın. Çok sevdiğiniz bir konser , sinema yada tiyatro için yer ayırtıp o günü iple çekin. Normaş iş yaşantınızın dışında hayatın sizi beklediği enstantaneler oluşturun ve o heyecanı sürdürün. Sizin yaptığınız her adım başkalarına örnek olacak buna emin olun.

Kendinize verdiğiniz değer , başkalarından size kat be kat geri dönecektir. Önemli olan maddi yada manevi kısmını düşünmeden karşınızdakini mutlu edecek birşeyler düşünün ve yapın. Alçakgönülllüğü hiçbir zaman elden bırakmayın yeter. Sizi siz yapan karşınızdaki insanı mutlu edebilmektir. Onların mutluluğu da yaşamın içine doğru savrulan gül yaprakları...

Yazan: Turgay GEZİCİ

Diğer Yazılarım : http://www.bilincalti.com/
 
Toplam blog
: 98
: 414
Kayıt tarihi
: 11.12.09
 
 

1977 İstanbul doğumluyum. Web Tasarım ve Bilişim Danışmanlığı yapmaktayım. Uzun yıllardır ilgi du..