Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

08 Haziran '16

 
Kategori
Eğitim
 

Hayatımız sınav

Hayatımız sınav
 

Kişi olarak bir düşündüm eğitim hayatımın onbeş yılını sınav olarak beş yılını sınav yaparak otuz üç yılını sınav sonuçları üzerinde ve sınav yarışı içinde geçirdim. Birde buna baba olarak çocuklarımın eğitim süresi içinde otuz yıl da baba olarak sınav yaşantısı konursa hayatımın sınav olduğu sonucu tam anlamıyla ortyaya çıkar. Demekki sınav konusunda oldukça deneyimliyim. Tabiki bu yılların sınav sonuçları üzerine başarılı bir sonuç aldığımdan hem öğrenciler hemde çocuklarımın başarısı düşünüldüğünde ayrıca başarı konusunda da tecrübeli olduğum sonucu çıkar.

Öğrencilik yıllarımızda ilk,orta lise son sınıflarında ayrıca bitirme sınavı denilen bir sınav olurduk nedendir bilinmez, yani yıl içinde alınan yazılı sonuçlarına güvenilmez komisyon marifetiyle yeniden sınav olunurdu.demek ki eğitim sistemimizde öğretmenin ölçme ve değerlendirmesine güvensizlik ta o zamandan beri var. Ya da yetiştirdiği öğretmeni yeterliliği ya da adaletli davranması konusunda güvensizlik denilebilinir. Bu sınavlarda öğrenci değerlendiermeye tutulurken değerlendiren kişilerin performansı,konularındaki yeterliliği, öğretmedeki başarısı, ölçme değerlendirmesindeki kriterleri hiç sorgulanmamıştır.

Kabul etmek gerekirki sınav hayarımızın bir parçası,aslında haytımız bir sınav, yaşantımızın her alanında sınav içindeyiz,spor yarışmaları, evliliğimiz, insanlarla ve doğa ile ilikilerimiz, ticaret, çalışma hayatı kariyer ya  da daha iyi yaşama gayreti başarı denilen ölçü ile ölçüldüğünde bir sınav olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu anlamda sınavla yaşıyoruz demektir. Konuyu manevi açıdan ele alırsak da aynı şeyleri söylemek doğru olur.bu dünyada yaşantımızın, yaptıklarımızın bir hesap verme ile karşılaşacağımıza inanıyoruz. Böyle oluncada yapyıklarımızın sorgulanıyor olacağına inandığımız için daha dürüst, çalışkan, adaletli, temiz olmamız için çalışmaya gayert etme gereğimiz ortaya çıkmaktadır. O zaman sınav dan korkma yerine sıvla birlikte yaşmayı ve başarma yollarını aramayı öğrenmliyiz. Her şeyin bir ölçüsü olması gerektiğine göre hayatın, çalışmanın, emeğin, kariyerin, hak etmenin de bir ölçüsü olmalı bunuda ölçüsü sınav olmalı, ama elemesini de hayat yapmalıdır. hayatın yaptığı eleme daha adaletli ,insanların yaptığı eleme hep kriterleri sorgulandığından güven ve gerçekçiliği tartışılır olmuştur. Bir standardı olmadığından sorgulayanın ölçmedeki gerçekçiliği,gerkliliği hep tartışılmıştır. Eğitim sistemimiz içinde sebep ve sonuç ilşkilerinde olumlu, başarılı sonuç elde edilmesie hizmet etmemiştir.böyle oluncada bu yanlışlık kişilerin hayatına olumsuz olarak yansımış, mutlu, işinde başarılı ,işini seven birey yetişmesine eğitimin olumlu katkısı olmamıştır. Okulda sınavlarda başarılı olamayan çocukların akademik başarısı da düşük olacağından hayatta da başarısı düşük olacak diye bir algıda toplumda oluştuğundan, bu algı çocukta olumsuz davranışlara neden olmaktadır oysa böyle bir algı yanlıştır. Yanlış olan eğitim sistemimizin çocuklarımızı anlamaya, kendilerini keşfetmelerine, yaratıcılıklarını geliştirmelerine yardımcı bir sistem olarak işlememsidir. Eğitim sistemi sınav odaklı olmaktan çıkarılmalı,hayat onu eler anlayışı ile kurgulanmalıdır.

Eğitim ve eğitimcilik hayatımda sınavlardan dolayı akademik başarısı düşük olup ta iş hayatında başarılı ve kariyer sahibi birçok arkadaşlarım ve öğrencilerim olmuştur. Bu kişiler sınav odaklı bir sistem yerine hayat onu eler mantığına dayalı, yeteneklerini ortaya çıkaran bir sistem içinde eğitimlerini görselerdi çok daha başarılı olacaklarını tahmin etmek çok da zor olmasa gerekir sanırım. Sınava dayalı bir başarı sisteminde yetişen insanların mutlulukları da sürdürülebilir değildir. Onun içindir ki birçok meslek gurubunda çalışanlar çalıştıkları işinde mutlu değillerdir, işinde mutlu olamayanlarda çok doğal olarak başarılı olamazlar. Okullarda okutulan dersler çocukları hayata hazırlıyor mu? Sınavlarda başarılı olanlar hayatın sınavında başarılı olabiliyor mu? mutlulukları sürdürülebilir mutluluk mu?

Bu sorunun cevabı evet olmalı evet diye biliyor muyuz, gerçi sınava da hazırladığı pek söylenemez sınava hazırlasa dershaneler, etüt merkezleri, özel dersler olmazdı bu yüzden okulların ve okullarda okutulan derslerin amacı çocukları hayata hazırlamak olmalı sınava değil, zaten hayatımız sınav. Ayhan ŞİMŞEK/Eğitim Yöneticisi.

*Tembel insan yoktur. Sadece kendisine esin kaynağı oluşturacak kadar güçlü amaçları olmayan insanlar vardır. A.Robbins

*Durmak ölüm, taklit uşaklıktır, çalışmak ve yetişmek ise hayat ve hürriyettir. L.Y. Rauke 

 
Toplam blog
: 33
: 490
Kayıt tarihi
: 09.05.16
 
 

Eğitim ensitüsünü bitirdim, Fen bilgisi öğretmenliği yaptım, Türkiyenin bir çok yerinde ve okulun..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara