Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Ocak '12

 
Kategori
Kişisel Gelişim
 

Hayatın bir film olsaydı

Hayatın bir film olsaydı
 

Kahve


Truman Show diye bir film vardı.. Başrolde Jim Carry..Filmdeki adı Truman.. Truman bir proje çocuk..Tüm hayatı bir film stüdyosunda kurgulanıyor ve gerçek dünya sandığı bu stüdyoda doğuyor.. Onun annesi, babası, okulu, arkadaşları, aşık olduğu kadın..hepsi bu film için çalışan oyuncular.. Doğal olan tek bir şey var; tüm bu kurgudan habersiz olan Truman…Truman Show en çok seyredilen tv programı ve tüm Amerika onun hayatını evinden, kendi televizyonundan seyrediyor…

Hayata kuşbakışı bakıldığında, düşünmeden edemiyor insan.. Benim hayatımda bir kurguysa ve benim bundan haberim yoksa…kader dediğimiz, bir senaryoysa…

Ben, hayatımın sonuna kadar şu an oturduğum sandalyeden kalkmamayı seçsem.. senaristleri şaşırtmış mı olurum, yoksa bu zaten onların yazdıkları mıdır, veya sadece işinden istifa etmiş bir oyuncu mu olurum?

Peki, gerçekten herkes senaryosunu kendi yazıyorsa, yaşadığın, iyi veya kötü olan her olayın, sorumluluğu sendeyse, kalbin sesi, sözler unutulduğunda sufle verense... ve bu yüzden ..kalbinin sesiyle hareket ettiğin zaman rolünün hakkını verdiğini hissediyorsan..

Tüm bunların gerçek olduğunu düşünürsek ve kalan hayatımız için kalbin sesini dinlemeyi seçersek hayat tadından yenmez hale gelmez mi? Kim kendi için kötü bir son yazar ki? Ve kim kendinin en mükemmel haline ulaşacağını bilerek, en kolay yolu seçer ki?

Bugün karar versek ve desek ki..

Ben kendim için mükemmel bir senaryo yazdım.. Bugünden önce yaşadığım herşey, bugüne gelebilmek içindi ve bugünden sonra yaşayacağım herşey beni mükemmel bir sona götürecek.. ve ben bugünden sonra ne yaşarsam, hakkını vereceğim..

Filminin ismi neydi?
Mükemmel sonların nelerdi?
Bu filmi eğlenceli hale getirmek için neler düşünmüştün?
Diğer karakterler kimlerdi?
Mekanlar nasıldı?
Nasıl bir evde yaşıyordun? Nasıl bir işte çalışıyordun?
Gözünün önüne ne geldiyse..
İşte o senin filmin..
Her hayalin senin filminin bir karesi..

Ben, kendi adıma, yazdığım senaryoda,  kendimi şaşırtmamak için, şu an oturduğum sandalyeden kalkmayı seçiyorum.. Biliyorum ki, ben kendime ne bu kadar basit  ne de hayattan istifa eden bir  rol yazarım.
 

Benim filmimin adı.. “Hayat ve Kahve”
Bazen acı, bazen tatlı hayat (ve kahve)
Yaşadığım her acıyı, en tatlısını bulmak için yazdım…
ve başrol oyuncusu olarak;
Acısıyla, tatlısıyla YAŞIYORUM..
Benim filmimdeki mükemmel son..
yemekten sonra içtiğim kahvem gibi..
Acı, tatlı ne yiyorsam,
Tok karna kahve içebileyim ve uzun uzun keyfini sürebileyim diye..

Yazının şarkısı: Mavi sakal-İki yol

 

 

 
Toplam blog
: 33
: 735
Kayıt tarihi
: 06.06.07
 
 

Seyahat etmek, gezmek, fotoğraf çekmek, okumak ve yazmak en sevdiklerim..O yüzden bu blogu kurdum..