- Kategori
- Deneme
Hayatın hızı belliyken daha hızlı olmak işe yaramaz; çiçekler açsın dersen baharı bekleyeceksin
Benden büyük bir kız vardı. O beklese ben büyüsem aynı olsak demiştim. Küçük sevgilisi olup o büyüsün ben bekleyim diyen de vardır. O büyür ama sen bekleyemezsin.
Hayatla aynı hızda olsak diyorsun da sadece sen olsan hızını sana göre ayarlardı, uçuşan her bir tel saça papatya takıp şarkılar söylemek zorunda kalınca. Hem belki istemezdin, bahar olacak da, güller açacak da…
İnsanoğlu niye acele eder bilmiyorum ki, ne yapsan hayatı kaçırırsın; saçlarına takılan rüzgârla mutlu ol. O bekler sen geçersin, hayat seni kovalamaz sen onun peşinden gidersin. Bazen zamanlama hatası yapar önüne düşersin, sürükler seni; bazen arkada kalırsın. Hayat sana göre değil sen hayata göre kendini ayarlayacaksın.
Hayat bize uymaz; sabah olsun güneş doğsun diye feryat ederiz sesimizi duymaz, bazen de keşke doğmasa deriz yine duymaz. Zaman geçmez saat durmaz. Bir bakmışsın Azrail elinde tabut kalkıp gelmiş.
Hayata göre yaşamak da biraz mahkûmiyet, zaten ömrümüz kontrolümüzde değilken bir de yaşamımız… Acele ediyorsun gönül dinlemiyor ama ne çare hayatın umurunda değil, zamanı bekleyeceksin.
Hayat bizi beklese, uyanmak istediğimiz zaman güneşi doğdursa, serinlemek istediğimiz zaman rüzgâr… Olur mu hiç… Tepemizde kar boran, yüzümüzü yakar rüzgâr… Hayat, kafasına göre yaşar.
İnsanoğlu bunu bilmez, evecenleşir ya kimin umurunda; elinde simit yüreğinde umut evrenin uçurumlarında debelenir durur.