- Kategori
- Aşk - Evlilik
Hayatta orta zaman dilimi

alıntıdır
Dün gece benim kıymetlimin yani annemin doğum gününü kutladık. Bu seneye kadar hep aynı evde olmanın rahatlığını yaşardım. Genelde ablamlar bize gelirdi ve böyle kutlanırdı doğum günleri. Şimdi ben ve eşim anneme gidiyoruz. Tuhaf geliyor bazen ama bir o kadar da güzel.
Annem her zaman çocuklarına doğruyu, iyiyi, güzeli öğretmeyi hedeflemiş bir annedir. Tüm anneler gibi. Yapısında sürekli kendini yenileme isteği bulundurur ki bu istek en çok bana yarar. Öğrendiği her yeni bilgiyi hemen paylaşır, bende onu dinler, elimden geldiğince uygularım.
Babam ise kendini ve bizi tamamen anneme teslim etmiştir. Çünkü bilir ki o en güzelini, en iyisini düşünür hepimiz için. Bu yıl annemin doğum gününü ilk kutlayan olmak için erkenden uyanmış babam. Süslü bir kutu içinde kolye armağan etmiş anneme. Hani derler ya gençlikte bilinmiyor bazı şeylerin önemi diye, babam da bunu savunanlardan. “Unuturdum özel günleri ama yapımda yok aklımda tutmak” diyor.
Annem ise “şimdi nasıl unutmuyorsun?” diye soruyor haklı olarak. Gülümsemelerle geçiyoruz bu konuyu.
Annem ise yavaşça bana eğilip; “evlilikler ilk zamanlarda ve son zamanlarda daha güzel geçiyor. Bu zaman dilimlerinde daha çok kıymet biliniyor. Ara zamanlarda harala gürele anlamıyorsun nasıl geçtiğini” diyor.
Düşünüyorum da her şeyin başı ve sonu önemli değil midir hayatımızda? Orta zaman dilimi genelde hep koşturmayla geçer ama aslında belki de en önemli zamanlardır. O süre zarfında gençliğin cehaleti yerini yavaş yavaş olgunlaşmaya bırakır.
Dinlemeyi öğreniyorsun her şeyin başı. Sinirini frenlemeyi. Empati duygun gelişiyor. Daha olumlu ve ılımlı kararlar alıyorsun.
O orta zaman dilimi bence çok önemli. Daha sonraki gelecekte aklında en çok o zaman dilimi kalıyor. İyisiyle kötüsüyle hatırlıyorsun.
Yani demem o ki; aslında en güzel zamanları “gençlikti” tanımının ardına saklanarak umursamaz geçirmemeli.
Her “an”ın tadına varabilmeli. Her saniye çok kıymetli. Sevdiğini karşıdan beklemeden söylemeli. Sabah uyandığında ilk kelimeyi sevdiğine adamalı “günaydın”.
Karşılıklı özveride bulunmalı. En önemlisi de “empati”.
Benim evliliğimde ilk deneyimlediğim bu oldu mesela. Eşim ne zaman kendini benim yerime koyarak konuşsa çok hoşuma gitti. Yorulduğum zamanları böylelikle benden önce bildi. Yada sıkıldığım işlerde bana telkinini, desteğini esirgemedi.
Ev arkadaşlığı, yol arkadaşlığı, hayat arkadaşlığı bizim ki. Ve umuyorum sizin ki.
İletişimi koparmadan her gün ilişkiyi yenilemeli. Bunda bir tek erkek değil kadın da rol üstlenmeli.