- Kategori
- Güncel
Haydarapaşa'ya veda edememek
Bazı yerler vardır, bazı eşyalar, bazı kokular çıkarlarsa en az giden dostlar kadar, sevgililer kadar kanatır, bilirsiniz boşluğu dolmaz, bilirsiniz aynısı asla olmayacaktır.
Çocukluğumun geçtiği evin karşısında yer alan un fabrikası ilk kapandığında ev ne sessiz gelmişti. Oysa ben yıllarca o sesi hiç duymamıştım, ama susunca içim ıssızlaşmıştı. Öylece blog tutmaya başladım ben, istedim ki herkes Türkiye'nin ilk fabrikalarından birini tanısın, bilsin, bir kişi bile yeterdi, nitekim o yazı bana çok güzel dostluklar getirdi ama bu un fabrikasının başarısıydı benim değil.
Şimdi Haydarpa kapanıyor, sessizce bugün 23.30 da susacak, biliyorum Siz bu satırları okuduğunuzda çoktan susmuş olacak.
Ben bundan 2 sene önce, İstanbul'a trenle gitmek istemiştim, kızımla, Haydarpaşa'da inecektik, sonra vapura. Kızım ilk benle görsün istemiştim. Tren yolculuğunu çok severim ben, çok keyifilidir. Olmadı, hastalandım gidemedik.
Yıldız Teknik Üniversite'sini kazandığımda Babam'la İstanbul!a ilk oradan adım atmıştık. O büyülü ortama bayılmıştım. Sonrasında biz hep trenle yolculuk yaptık bazen yataklı vagonda başkalarını rahatsız ederek, bazen gülerek, çokça çok eğlenerek. Okuduğum 5 yıl boyunca anılarımdan Haydarpa sürekli geçti. Çok sevdim ben onu. Sıradan değildi. Kocamandı, içinde kaybolmak pahasına kocaman.
Son 3 yıldır kapanacağını öğrendiğimizden beri yığınla çaba verdik, uğraştık, emek verdik, olmadı. Biz bugün Haydarpaşa'ya istemeden de olsa veda ediyoruz. Şimdi içimizde kocaman bir öfke, gözümüzde akmayan bir damla, şimdi tüm kelimeler eksik, anlamsızlık varoluşun ötesinde. Evet beceremedik, yankı yapamadık, eko olamadık. Affet bizi Haydarpaşa. Affet.