Haydi bakalım…

Peruklarınızı savurun kızlar…

Ellerinizde kitaplarınız, başınızda türbanınız, okuyunuz kızlar…

Ahlak için saç saklarken, öğretmen olunuz mesela, kimlik veriniz kızlarımıza…

Yeni öğretmen olarak atandığınızda, aranızda birkaç yaş olabilir erkek öğrencinizle…

Kaçışın kızlar…

Kulvarınızdaki erkekler, kaçmak zorunda değildir… Tövbe…

Tövbe eder geçerler…

Erkeklerin kölesi olunuz kızlar…

Doktor olun…

Erkek hastalara dokunmayın…

Kulvarınızdaki erkekler dokunsun… İç de geçirebilirler… Hasta da olsa, açtı ya kadın bir yerlerini…

Göğsünü… İğne için kalçasını…

Bakarlar… İç geçirirler… Fantezi de üretirler…

Aman… Tövbe der geçerler…

Kadın açtı sonuçta… Günahları ne?

Sömürülün kızlar…

Kocalarınız sizden din… Sizden çocuk… Sizden sorgusuz riayet beklerken…

Siz türbanınızın rengini seçerken ve de kendi aranızda çekiştirirken saç teli türbanından gözükeni…

Ağlayın kızlar…

Hem sizin… Hem çocuklarınızın yaşayacağı çokkkk hayal kırıklıkları var…

Çok değil…

On yıl sonra…

Hayıflanmayın lütfen, kadın doktor on yedisindeki oğluma bakmadı diye yitirdim yiğidimi diye…

Kadın doktor yok diye öldü gül gibi kız kardeşim diye…

On yaşındaki oğlum öpmüyor artık beni annem diye…

Hayıflanmayın lütfen “Allah’ım bu mudur örtündüm, ama bu mudur bana verdiğin hediye” diye!

“Adamım aldatmış beni, saç telimi sakınırken herkesten, anasın sen demiş, doğru değildir artık seninle sevişmem”

Gülün kızlar gülün…

Güllü türbanlarınızı örtünün!

Ama… Benden size tavsiye…

Türbanlarınızın bir ucunu azıcık açık bırakın…

Saç kadar gülen ağzınızdan gözüken dişleriniz de caziptir, benden söylemesi, az biraz da onları örtün!

Hem de alıştırmış olursunuz…

Dikkat çekmez…

Az bir zaman sonra, o uçlarla gözyaşlarınızı silersiniz…

Şimdilik gülün kızlar…

Gün sizin gününüzdür!...

Gülgün Karaoğlu
Şubat,25/08