Haydi gel, bizimle ol !

Bartın' ın meşhur Şelale'si

Haydi, gelin size Bartın’ı anlatayım… Sular şehri Bartın’ı… Kavşak suyunu içip de bırakıp gidilemeyen, vazgeçilemeyen Bartın’ı… Nemenem şeymiş sakın demeyin, çok büyük bir yanılgının içine düşersiniz.

Boşuna demiyorum size, bir avuç toprak bir avuç dünya…Dünya mı küçük sizce, yoksa Bartın mı büyük?

Sadece ve sadece yaşamak lazım Bartın’ı

Şivesi yuvarlaktır, anlatacak ve paylaşacak o kadar çok şeyi vardır ki Bartınlı’nın, zahmetli harfleri yuvarlayıp kısa zamanda çok iş başarmak ister.

“Yangunculuk va mı, yok mu gelip görecesiyiz, yaşaycasıyız” (Sevda var mı yok mu gelip göreceksiniz, yaşayacaksınız Bartın’ı)

Ankaralıların, hafta sonu tatil beldesi gibidir Bartın. Dünya’nın gözünün hayallere peri masalı yazdıracak Amasra sı da, sadece Boğaz da bir balık restoranına verdiğiniz bir öğünlük parayla ile iki gün konaklayabileceğiniz mütevazılik içinde, harika bir yerdir.

Amasra’sı, İnkum’u, Güzelcehisar ‘ı ve Mogadası, Kurucaşile’si Bartın’ın Mavisinin yeşiline aşık olduğu sahil güzellikleridir.

AMASRA'DA MEŞHUR ÇEKİCİLER ÇARŞISI.

Güzelcehisar’da, tarih öncesi çağların günümüze olduğu gibi getirdiği o mistik lav kayalıklarına hayran kalacaksınız. Denize mavi-yeşil gölgesinin düştüğü bu kayalar, Dinozorların ayak izlerini sakladığı gibi, kim bilir, milyonlarca yıl sonra sizin yapacağınız ziyaretlerin izini de taşıyacaktır. Yaz güneşinin Güzelcehisar denizinde batan sesini duyduğunuz anda aşk başlar. Kumsalda ki altın kumun üzerini süsleyen midye kabuklarını toplamaktan zevk alır, kum zambaklarının büyüsüne kapılıp, gitarın tellerinde nazlı bir melodi olursunuz. Bağlamanın Anadolu’yu anlatan kokusuna, tarihin yosun kokusu düşer.Tarihi Bartın evlerinin kapı önü udi muhabbetlerinin misafiri olmalısınız.Yürek dolu yaşanmışlıklarla dingin ruhunuzu dönüş yoluna atmadan evvel, Bartın sen neymişsin yahu dediğinizi duyar gibiyim.

Amasra’nın Küçük limanın da, büyük Limanın da, ya da Kale içinde; neresinde olursa olsun, balık ve Amasra salatasının tadını, bıçakla kesebileceğiniz kadar harika ballı manda yoğurdu ile çıkartırsınız. Lezzetin tamamlayıcı unsuru dur Bartın da Manda yoğurdu..

Çekiciler çarşısının tarihini de anlatmalıyım size bir ara… Pers Prensesi Amastrist’i, Hititleri, Cenevizlileri, Romalıları ve Amasra da ki Fatih’i anlatmalıyım size. Zamanında gemicilerin soluklanmak için mola verdikleri Amasra da tarihi hamamın duvarında hala onlara ait izler sanki dünmüş gibi yaşıyor sanki.

Kurucucaşile… Neresinden başlasam size anlatmaya, Ahşap tekne yapımıyla ünlenmiş bu şirin beldenin suyuna girmeden dönmüş olamazssınız.Halt etmiş Havainin o tropik denizi

Kurucaşile mavisinin farklı tonlarını gördüğünüz an hayran kalacaksınız. Bartın’ın göz nuru, kimisi, kimisi huzur pınarı, kimisi geçmişi kısacası Bartın’ın kendisidir bu beldelerin her biri …Birini ziyaret etmeden diğerine geçemezsiniz.

Hep ilkleri yaşıyor gibi olursunuz. Sanki ilk kar buraya düşer, korkunç sel bıraktığı alüvyonlarla berekete dönüşür. Yaz güneşi sahil de her batışında aşka, İlkbahar da bahar dalları Rıza Polat AKKOYUNLU’nun “Nokta Noktam” şiirinde ki sevdası olur.

Kıskananlar var; aklın da, mantığın da, hukukun da kabul etmediği Bartın’ın üzerini kara bulutlarla kaplamaya niyetlenip, termik santral yapmaya kalkan rant sahipleri var son yedi yıldır Bartın’da… Bartınlılar her zaman olduğu gibi, sevgi dolu yürekleriyle mücadele ediyorlar.