Haydi kızlar aşklarınıza sahip çıkın

Geçende düşüncelerine önem verdiğim bir ağabeyimin ağzından dökülen şu kelimeler bu konuyu zihnimde doğrulama çabası içerisine girmeye itti ve sonunda bu görüşün doğru olabileceğine kanaat ettim. Yazımın ana fikri olan cümle şu: “K(ız)adınlar rüzgar nereye esiyorsa o yöne gidiyorlar.”

Aslında bu güne kadar hep bu davranış biçiminin yakıştırıldığı cins erkekler idi bilinçaltımda. Etrafımdaki k(ız)adınları bu bu pencereden analiz etmeye çalıştım bir süre, gidebildiğim kadar geçmişlerine gittim ve ilişkilerinin istikrarını yoksa olmama sebeplerini hatırlamaya çalıştım. Ve sonunda ben de bu düşüncenin k(ız)adınların çoğunda aynı sonucu verecek bir yargı olduğuna karar verdim.

Gerçekten de çok sevdiklerini ve onsuz bir hayatı düşünemeyecekleri erkekleri elde eden k(ız)ların içerisine düştüğü alışmışlık ve rehavet, zor kazandıkları erkek sadakatini kaybetmelerine neden olmuyor mu?

Bu tablo daha çok sonu evlilik ile biten ilişkilerde belirginleşiyor. Uzunca zaman aradığı mutluluğu, aradığı hayatının erkeği ile ulaşabileceği en son noktaya geldikten sonra bu zirveye ne zorluklarla çıktığını bir anda unutup hayatın monotonluğuna, işine-kariyerine kaptırıp ulaştığı bu zirveden çoğu zaman da farkında olmadan kolaylıkla tepetaklak inebiliyorlar.

Aslında daha zor olanın elde edilen mutluluğun himayesi olduğunu akıllarına bir türlü getirmeyi beceremiyorlar. Bir mirasyedi sorumsuzluğu ile bu duyguları sömürüyorlar.

Sonra yeni bir rüzgara kaptırıyorlar kendilerini ve de daha da yükseklere çıkmak hevesi içerisinde ama gayretinde değil bir halde hayatın hengamesinde kendilerini mutsuzluk yumağına dolaştırıyorlar ve yarattıkları bu kördüğümü açabilecek kimseye aşk olsun helal olsun.

Eminim içlerinden birçoğu ben nerede yanlış yaptım diyorlar. Ve çok azı bu sorunun doğru cevabını buluyor ve bu cevaptan yararlanarak bu kördüğümü çözmeyi başarıyorlar.

K(ız)adınların, aslında aşk servetini harcamakta çok tutumlu olmaları gerektiğini düşünüyorum. Onlar da erkekler gibi sorumsuzluğu ele alırlarsa evlilik aşkı öldürüyor savına bir delil daha olmak yolunda hızla ilerlerler.

Aşka tavşan gibi gidip, aşktan kaplumbağa gibi dönenlerden olmanız temennisi ile...

Sevgiler.