Hayret, Yaşar Kemal "Bir Nesil Daha Yok Olur" demiş! Hangisi yok olmadı ki?

Burada paylaşacağım sonuçlara kendi ortamımda yaptığım görüşmeler sonucu vardım. Elbet okuduğum yazıların ve dinlediğim yazarların da katkısı oldu…  Elbet bu düşüncede olan hiç Kürt tanıdığım yok. Çünkü çevremde olan Kürtlerin ağızlarını bıçak açmıyor. En kötüsü de artık konuşma gereği duymuyorlar. Kendileri bilir elbet. Ne de olsa bizler demokrat insanlarız…

Biliyorsunuz ülkemizde ölüm oruçları var. Ölüm oruncundakiler zaten cezaevindeler. Yani zaten suçlular. Sayıları da yedi yüze yakınmış. Suçluda olsalar yinede üzülüyor insan. Grevlerin sebebi neymiş biliyor musunuz?

İmralı’ya ‘’tecrit kalksın’’ mış. Yahu kardeşim tecrit filan yok. Başbakan bile İmralı’yla ‘’konuşabiliriz’’ demedi mi? Koster bozuk, koster. Parçası yurt dışına parça siparişi verildi gelecek. Nerden çıkardınız tecriti. Devlet nerden bulsun her istenilen yere gidecek aracı. Boru değil bu, koster. Elbet bozulabilir. Bekleyin yakında gelir parçalar. Bu parça bulunmazsa diye tornacıya da yedeği siparişi verilmiştir sanırım…

Ana dilde savunma hakkı isteniyormuş. Yahu Başbakan dedi ya ‘’vereceğiz’’ diye... Hayır, illa bunlar alacak. Bunlar verileni istemez.. İlla kendileri zorla alacaklar. O zaman daha kıymetli oluyor galiba her şey. Amaçları kötü bunların... Hükümeti yıpratmak için siyaset yapıyorlar… Bunl

Ana dilde eğitim olmalıymış... Zaten asıl istedikleri bu değil mi? Yahu ‘’hazırlık’’ yapılıyor. Bekleyin azıcık. Vereceğiz. Yeni Anayasada elbet olacak bir şeyler…

Valla halkın çok umurunda değil, ölmeleri ya da yaşamaları açlıktan... Ama dış dünyada kıyamet kopuyormuş… Ona korkuyor herkes. Korkumuz Diyarbakır cezaevi gibi kara bir leke olarak kalacak bu olaylar. Dış dünyada itibarımız yine tartışılmaya başlandı bile. Devlet adamları nereye gitse önlerine konuyor. Bak Almanya’da her fırsatta önüne kondu Başbakanımızın… Başbakanımızda gürledi; Ölüm orucu yok! Show var! Tek kişi yapıyor bu işi…

Birde bu sayılarda çok kafamız karıştı bizim:                                                                                                                                                           

Başbakan tek bir kişi var diyor… Adalet bakanı 682 kişi var diyor… Bence bu Bakan uyarılmalı…

Meclis İnsan hakları Komisyonu Başkanı ise, hepsi sağlıklı buyurdu… Arkadaşlarının iaşelerinden araklıyor olabilirler demeye getirdi… Akıllıdır benim siyasetçim… Kül yutmaz…

Muhalefetin başı Kılıçdaroğlu ise daha bilmiyormuş taleplerinin ne olduğunu… Ama saygılıyız diyor… Hükümete zılgıtı çekiyor; sert sözler söyleyip ortalığı germe! Yani saygılı işte daha ne olsun…

Bakın sıkı sıkı tembih ediyoruz: Hayata döndürme operasyonu filan yapmayın bu sefer. İçimiz kaldırmıyor o görüntüleri. Üzülüyoruz sonra akşam yemeğinde çıkan o görüntülere…

En çok Yaşar Kemal’e şaşırdım ben… Bir nesil daha yok olacakmış… Sen üzme kendini… Hangi nesil kazanıldı be Yaşar Baba? Yine de yok olan nesillere yaktığın ağıtlar için önünde saygıyla eğiliyorum… Demek ki artık sana da ağır geliyor yaptığın iş… Baştan uyarıyorsun kıymayın bu nesle diye…

Nefretoloji Üniversitesi oldu Anadolu… Gelen geçen ders veriyor…