Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

20 Aralık '15

 
Kategori
Güncel
 

HDP Eş Başkanı Demirtaş'ın, "Özyönetim kararı meşru mu?"

HDP Eş Başkanı Demirtaş'ın, "Özyönetim kararı meşru mu?"
 

Bu açıklmanaın "skandal" olup olmadığı tartışılabilir mi?


DEMİRTAŞ, "ÖZYÖNETİM - ÖZERKLİK" VE "DEMOKRATİK ÖZERKLİK" KAVRAMLARINI BİRBİRİNE KARIŞTIRIYOR...YA DA BİR ALDATMACA YAPIYOR...

Geçtiğimiz günlerde(18 Aralık 2015), HDP ve yandaş parti ve çeşitli kongre eş başkanlarının (BDP-HDK-DTK) katıldığı bir basın toplantısında, HDP Eş Başkanı Demirtaş, "Özyönetimin meşru bir hak" olduğunu; Fırat Haber Ajansı'na yaptığı bir açıklamada da, bunun "siyasi bir irade beyanı olduğunu" ve buna "saygı duyulmasının" gerektiğini söylemiştir(1).

x       x       x

"ÖZYÖNETİM" NEDİR?

Bir topluluğun ya da toplumun, kendi dışındaki bir otoriteye bağlı olmadan kendi kendini yönetmesidir. Böyle bir topluluğun ya da toplumun yönetilmesi ise, kendilerinin seçip gerektiğinde de onları görevden alabilecekleri geçici örgütler aracılığı ile olur...(2).

x

"ÖZERKLİK" NEDİR?

Politik anlamda "bağımsızlık"; kendi kendini yönetme; "özyönetim"...(3)... Toplumun ayrı bir yasaya bağlı olarak kendini yönetme hakkı... Merkezi örgüt yapısını; dolayısıyla hiyerarşiyi reddeden bir yönetim tarzıdır.

Bu iki tanıma baktığımızda, "özyönetim" ile "özerklik" arasında "anlam" ve "uygulama" arasında bir fark yoktur... Ancak toplum, siyasetçiler, idareciler ve medya, "özerklik" sözcüğüne, genelde  "demokratik" bir anlam yüklediği için bu sözcük fazla tepki çekmiyordu.

Halbuki, her  iki kavram da, genel olarak, "bütünden ayrılma" ve "bağımsızlık"  anlamı ile yüklüdür... Bu nedenle de, HDP Eş Başkanı Demirtaş, daha önceleri "özerklik" sözcüğünü kullanıyordu. Bu nedenle de, toplumda ve medyada fazla tepki toplamıyordu...Birçok kimse onun bu deyişini, "Demokratik Özerklik" olarak anlıyor ve fazla ses etmiyordu...

HDP'nin bazı yöneticileri de, zaman zaman 1921 Anayasası'na gönderme yaparak, toplumda ve medyada hoşluk yaratmak istiyordu...

Oysaki, "Demokratik Özerklik" ile, altında Mustafa Kemal'in onayı olan 1921 Anayasası, hiç de Eş Başkan Demirtaş'ın ileri sürdüğü, "özyönetim" ile "özerklik" ile yakından uzaktan ilgisi yoktu...

x

"DEMOKRATİK ÖZERKLİK" NEDİR?

Demokratik Özerklik" yönetim modelinde il valileri, hem "merkezi yönetimin" hem de "bölge yürütme kurulunun" aldığı kararları uygular(4)...

Yani bu yönetim şeklinde, dış ve iç siyaset, adli ve askeri, uluslararası ekonomik münasebetler gibi işler merkezi devletin yetkisindedir...Bunun dışında kalan ve devletin yükünü hafifleten bazı görevler vilayetlerin yetkisine bırakılmıştır...

x

1921 ANAYASASI (TEŞKİLATI ESASİYE KANUNU) ve "VİLAYET ŞURALARI"...

23 Nisan 1920'de kurulan BMM'nin kabul ettiği 1921 Anayasası'nın 11. maddesi aynen şöyledir :

"Vilayet, mahalli umurda manevi şahsiyeti ve muhtariyeti haizdir. Harici ve dahili siyaset, şer'i, adli ve askeri umur, beynelmilel iktisadi münasebet ve hükümetin umumi umumi tekalifi ve menafii birden ziyade vilayete şamil hususat müstesna olmak üzere, Büyük Millet Meclisi'nce vaz edilecek kavanin mucibince Evkaf, Medaris, Ziraat, Nafia ve Munaveneti içtimaiye işlerinin tanzim ve idaresi Vilayet Şuraları'nın selahiyeti dahilindedir"

Bu maddenin açık anlamı, yerel yönetimlere fazlaca yetki veren Osmanlı'nın son dönemlerinde Prens Sabahattin'in öngördüğü "Adem-i Merkezi İdare" sistemidir...O günlerde konu edilmese de bu yönetim tarzının bugünkü anlamı; "Demokratik Özerklik"tir... Ne "Özyönetim" ne de "Özerklik"tir... Madde'nin birinci cümlesinin içinde geçen "muhtariyet" sözcüğünün de "özerklikle" bir ilgisi yoktur...Çünkü, maddenin tamamı okunduğunda bu konu açıkça anlaşılmaktadır...

Büyük olasılıkla, bazı HDP yöneticileri, "özerklik" için 1921 Anayasası'na atıf yaptıklarında, bu "muhtariyet" sözcüğüne dayanmaktadırlar... Bu tamamen, kamuoyunu yanıltmaya yönelik bir tavırdır...

Üstelik, 1921 Anayasası'nın 12.Maddesi'nde geçen "Vilayet Şuraları"  (günümüzde, "eyalet yönetimi" diyebiliriz), yalnızca Kürtlerin çoğunlukla yaşadığı vilayetleri için değil; Türkiye'nin tüm vilayetleri içindir.

x       x       x

DURUM BU...

HDP Eş Başkanı Demirtaş'ın dillendirdiği "Özyönetim" çıkışı, tamamen bütünden kopmayı, Merkezi Yönetim'in kontrolünde çıkmayı ve nihayet "bağımsızlık" aşamasına geçmeyi öngörür...

Bu geçişin, demokratik yollardan yapılması mümkün değildir... Hiçbir devlet ve  "merkezi yönetim" buna izin vermez... Yapılması gereken "silahlı mücadele"dir... PKK ve onun siyasi temsilcisi ve destekçisi HDP de şu anda bunu yapmaktadır...

2010-2013 arasındaki "çatışmasızlık döneminde", bazı bölgelerde yapılan "silah ve mühimmat" depolanmaları da bu çatışma içindi...

Bu silah ve mühimmat depolarının adı da, HDP Eş Başkanı Demirtaş'ın dillendirdiği gibi "Özyönetim Cephaneliği"dir...

 NOT: Bundan sonraki bloğum, bu "Özyönetim Cephaneliği" ile ilgili olacaktır...

cdenizkent

----------------------  :

(1) "habervaktim.com" ve "sabah.com.tr", 18 Aralık 2015

(2) Büyük Larousse Sözlük ve Ansiklopedisi, Cilt-17

(3)-(4) A. g. y.

NOT : Bu konuda yaptığım araştırmalarda, aynı ve benzer sonuçlara ulaştım. Daha güvenli olur düşüncesiyle, yaptığım alıntılar için "internet" yerine "Ansiklopedi" kullanmayı tercih ettim.

 
Toplam blog
: 979
: 1425
Kayıt tarihi
: 11.12.07
 
 

İstanbul doğumluyum. İlk, orta ve lise öğrenimi İstanbul'da tamamladım. İstanbul Üniversitesi'nde..