Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

05 Aralık '12

 
Kategori
Siyaset
 

Hem Kemalist Hem Sosyalist Olmak

Hem Kemalist Hem Sosyalist Olmak
 

  • Her zaman deriz ya, “Bu ülke siyaset sahnesinin en mizahi konularından birisi hem Kemalist, hem de sosyalist olmaktır” diye.
  •  
  • Nede olsa az buçuk Kemalizm’i, az buçuk da sosyalizmin ne olduğunu bilmekteyim ve bir insanın hem Kemalist, hem de sosyalist olamayacağına dair kesin kanaatlerim hasıl olmuştur.
  •  
  • Geçtiğimiz günlerde “Kürt Sorunu” üzerine kelamlar ederken, sorunun özünde “Şark Islahat Planı” var demiştim ve bu durumu yaratanlarında, ülke kurucu kadroları olduğunu ileri sürmüştüm.
  •  
  • Şark Islahat Planı bu ülkenin bir gerçeğidir ve Şark Islahat Planı’nı bilmeyen hiç kimse “Kürt Sorunu” üzerine kolay kolay kelam edemez, etse bile gülünç olur.
  •  
  • Bizim U. Kesici Hoca’da Şark Islahat Planı’nın ne olduğunu herkeslerden iyi bilmektedir. Şark ıslahat Planı eleştiri alanına girerse, bilir ki Kemalizmle, yani bu ülkenin resmi ideolojisiyle ters düşecektir. Zira Kemalizm bu ülkenin resmi ideolojisidir ve Şark Islahat Planı’da bu resmi ideoloji gereği, tek tipleştirmenin, asimilasyonun kilometre taşıdır.
  •  
  • Peki ya bir sosyalist nasıl olurda kalkıp Şark Islahat planı denen asimilasyon uygulamalarını savunur? Görüyorsunuz işte, kendisini hem Kemalist, hem de sosyalist olarak tanımlayan çevreler, iki ara bir derede kalmaktalar. İki arada bir derede kalanlardan birisi de bizim Ufuk Hoca’dır. Çünkü hem kallavi bir Kemalisttir, hem de kallavi bir sosyalisttir kendileri.
  •  
  • Tabi Ufuk Hoca’nın çelişkileri sadece bunlarla sınırlı değildir.
  •  
  • Ufuk Hoca, Dersim tartışmaları yapıldığında da, Dersim isyanının kanlı bir şekilde bastırılmasını meşru görmüştür. Oysa bu ülkede kendisini sosyalist olarak niteleyen hiçbir kimse Dersim Katliamını savunmaz ve meşru görmez. Zira Mustafa Kemal, milli mücadele döneminde en fazla desteği Alevilerden almış ve milli mücadele sonrasında ilk önce Alevileri sistemin dışına itmiştir. Bu gün ne diyanette temsil hakları vardır, nede cumhuriyet tarihi boyunca inançlarını özgürce yaşayabilmişlerdir. Kendilerine verilen sözlerin tutulmaması üzerine Dersim Halkı yeni rejime itaat etmemiş, dipçiği ensesinde görerek tüm zamanların en feci kitle kıyımına maruz kalmıştır.
  •  
  • Bir sosyalist nasıl olurda hakları gaspedilen Alevilerin katledilişini meşru görebilir?
  •  
  • Kendisine hem Kemalist, hem de sosyalist diyen kimseler Kemalizmle ters düşmemek adına Dersim Katliamını meşru görerek nasıl bir tuhaf durumun içerisine düştüklerinin de mi farkında olamıyorlar.
  •  
  • Ufuk Hoca bana gönderdiği bir yorumunda, “Şark Islahat Planı başarılı olsaydı, bu gün Kürt Sorunu diye bir şey konuşmuyor olurduk” buyurmuş. Bu yorum nerelere gitti bilemiyorum. Editörlerin canı sağ olsun. Hemen Ufuk Hoca’ya soralım, Cumhuriyet tarihi boyunca Kürtler kaç kez ayaklandılar ve ödedikleri bedel nedir?
  •  
  • Yani bildik Kürt Sorunu öyle böyle bir sorun değil ki… Peşi sıra nüfusu kırk milyon olan bir halktan bahsediyoruz. Bu planının uygulanabilmesi için yeni cumhuriyet ne kadar kan dökmüştür ama yine de kati bir asimilasyon da başarılı olamamıştır.
  •  
  • Tabi yine Ufuk Hoca şahsında, hem Kemalist, hem sosyalist olanlara bir soru daha buyuralım. Dönemin onca sosyalistinin başına gelenler hakkında ne düşünmektesiniz? Nazım Hikmet, Kemal Tahir, Hikmet Kıvılcımlı, Şefik Hüsnü, Şevket Süreyya, Sabahattin Ali ve saireler.
  •  
  • Sistemin en kadim balyozu bu isimlerin üzerine inmiş, Mustafa Suphi ve arkadaşları ise Karadeniz’de malumunuz üzere boğdurulmuştur.
  •  
  • Kendisini hem Kemalist, hem de sosyalist olarak görenlerin bu durumla nasıl barışık olduğu hiçbir zaman anlaşılamamıştır.
  •  
  • Kendisine hem Kemalist, hem de sosyalist diyenler, ille de Kemalizm’in antiemperyalist kimliğine atıfta bulunurlar. Hoş, kaç kez dile getirdik, “Bu nasıl bir antiemperyalist mücadeledir ki alınan kararların tamamı emperyalistlerin işine yaramıştır?” diye. Ne var ki bizim hem Kemalist, hem de sosyalist olan arkadaşlarımız Ülkücü çevrelerle birlikte hareket ederek, yeri gelmiş rejime bağlılık eylemleri yapmışlardır. Oysa NATO denen emperyalizmin silahlı kanadı için Ülkücüler, ülkemizdeki Gladyo yapılanmasının da omurgasını oluşturuyorlardı. Dikkat buyurunuz… Aynı Ülkücü çevreler, “Biz ne eylediysek devlet için eyledik” derlerken, hem emperyalizmin oyuncağı olmuşlardı, hem de 12 Eylül döneminin mağduru olmuşlardı. Çok antiemperyalist olan sosyalistlerimiz ki bu sosyalist çevreleri tırnak içerisine alalım ve Silivri ikâmetgâhında olduklarını buraya not edelim, cümbür cemaat antiemperyalist mitingler düzenlemişleri. Oysa biliyoruz ki antiemperyalizmin en kallavi yanı Ulusalcı ve Milliyetçi çevreleri kullanmaktır.
  •  
  • Bu yazıyı hemen şurada bağlayalım…
  •  
  • Memleketin resmi ideolojisi olan Kemalizm’in en çok yaptığı şeylerden birisi, mahkeme kurup hükmü verdikten sonra, “İngiliz Ajanı” yaftasını vurmaktır.
  •  
  • Şeyh Sait İsyanı’da bu şekilde yaftalanmıştır, Dersim Katliamı  ve diğer kanlı operasyonlarda bu şekilde meşru hale getirilmiştir.
  •  
  • Bir sosyalist önce bu çözümlemeyi yapar. Kendisine hem Kemalist, hem de sosyalist diyenler bu çözümlemeyi kolay kolay yapamazlar.
  •  
  •  
 
Toplam blog
: 1509
: 1145
Kayıt tarihi
: 07.08.07
 
 

Yazarım... Okurum... Öğrencilik yıllarımda çok yazdım... Kompozisyon derslerinde yazdım... Duvar ..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara