Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
 

Kağıt Gemilerin Kaptanı

http://blog.milliyet.com.tr/hayrettinturan

03 Aralık '08

 
Kategori
Deneme
 

Her aşk ilk aşkın gölgesidir.

Her aşk ilk aşkın gölgesidir.
 

..ne zaman iki aşık birbirinden ayrılsa, bir yerlerde bir yunus balığı intihar eder..


Sonraki aşklar asla ilk aşk kadar masum ve saf olmuyor doğal olarak insan kirleniyor çünkü zamanla..Benim ilk aşkım komşu kızıydı..Yemyeşil gözleri ve suskun bir romantizmi vardı. Sabahlara kadar pencereden pencereye bakışır ama sadece bakışırdık. Babası onu en kısa sürede evlendirmek istiyor, birileri görücü geliyor, zoraki nişanlanıyor ama her defasında benden sebep nişandan dönülüyordu..Böylece yıllarca aynı pencerelerden bakışan aşkımızı korumayı başarmıştık ki birgün, benden kendisini derhal istetmemi istediğinde, kaçınılmaz gerçekle yüzleşmiştim.

Çünkü henüz yaşım onsekizdi ve önümde eğitimim ve askerliğim vardı..Ve herkes, bunun nisan yağmuru olduğunu, her insanın yaşadığını ama kısa sürede unutulduğunu söyledikçe de kafam karışıyordu. Geceler boyu demiryollarında yürür, doğruyu bulmaya çalışırdım. Zavallı kızcağız benden ciddi bir teşebbüs gelmeyince, babasının son nişanladığı adamla evlendi gitti.

Nitekim bir süre sonra geçirdiğim trafik kazasının da aşkımdan intihar girişimi olduğu söylentisinden de, korkak bir kertenkele gibi, bırakıp kaçtığım kuyruğuma bakıp bakıp içten içe haz duyuyordum, ta ki hastane odasında gözlerimi açtığımda, baş ucumda duran, ve O na yılar önce verdiğim müzik kutusunu buluncaya değin. Demek ki dedim bitirmiş artık bitirmiş yüreğindeki beni..

Hastaneden çıktığım daha ilk gün, deniz kenarında kayalıklara gittim, bir şarap aldım, martılar ve kapkara bulutlardan başka bir de deniz, bir de bir yunus dadandı hüznüme. Yanı başımdaysa can çekişen bir müzik kutusu, beni denize fırlat diyordu avaz avaz.. Çocukluğumdan kalma bir alışkanlıkla, cebimde taşıdığım mızıkamı çalarak, ilk aşkımın ardından gözlerimden yaşlar dökerken , bir yunus balığı gelip küt diye kendini oturduğum kayaya vurdu..Sonra bir balıkçı sandalı gelip, o yaralı yunusu açık denize götürüp bıraktı ama o yine açıklardan yalpalaya yalpalaya gelip yine aynı benim oturduğum kayaya, küt diye vurdu kendini..Ben şaşkınlıklar içinde, kendimi lanetlenmiş bir ızdıraba teslim etmiş ve öylece kalakalmıştım. Yunus bu sefer ölmüştü..İçim paramparça oldu ve ben hala, asla bir araya gelemeyecek olan aynı parçaları bulmaya ve onarmaya çalışıyorum, o gün kayalara çarparak dağılan yüreğimi. Benim yerime sanki oydu intihar eden. Sanki o yunus balığı, benim korkaklığım yüzünden, tüylü bir adamla zorla evlendirilen ilk aşkım, o zavallı, o yemyeşil bahar gözlü kızdı...Ben o günden sonra, ne zaman iki seven ayrılsa, bir yerlerde bir yunus balığının kendini intihar ederek öldürdüğüne inanırım.

 
Toplam blog
: 98
: 638
Kayıt tarihi
: 21.08.07
 
 

Zonguldak'ın Ereğli İlçesinde, 1971 Yılının soğuk bir Şubat Gecesi doğdu. İlk ve orta öğrenimini ..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara