Her gördüğüne aşık

Her gördüğüne aşık biriyim, En son bir lahanaya aşık oldum. "al beni diyordu adeta çok iyi sarmam olur, lütfennn " der gibi idi.
Dayanamadım, bir lahana ile kalsam iyi, turp, pancar, yeşil domatesler ve varsa topladım. Hem alırım hem de yolda taşırken pişman olur söylenirim.

- Çok lazımdı değil mi şimdi sana lahana sarmak, akıllanmayacaksın sennnn hadi sardın kim yiyecek? Bir hafta kaldır lahana sarması, kondur lahana sarması, kıyamaz köklerini de atamazsın ondan da bol limonlu ekşili zeytinyağlı salata da yaparsın sen şimdi.

Aferimmm, artık haftaya senin adını değiştiririz adını lahana Halide olur...

Hafta sonu yüklendim lahanımı hadi gel bakayım dedim seninle şöyle Bitez'e doğru gidelim dedim.

Sahile değil elbet, gülmeyin makul bir açıklamam var. Lahanamı götürüp bir evin kapısına da bırakacak halim de yok, hadi onu sepete koyup üzerini bir örtü ile örtüp yanına bir baş soğan, biraz pirinç, maydanoz nane, biraz zeytinyağı ile bırakıp "lütfen onu iyi sarın, ben saramadım saran eller sağ olsun "diye yazsam ne olur acep....)

Kardeşime doğru gittim, hane kalabalık girdim içeri "çekilin bakayım bugün lahana sarması yapacağım, işi olmayan çekilsin mutfaktan diyerek" ki bir anda boşaldı mutfak sanki bu teklifimi bekliyorlarmış gibi kanat takmadıkları kaldı sevinçten.

Aldım lahanayı, kocaman bir de bıçak ilk öldürücü darbeyi köküne doğru vurdum, sanki derinden bir ahhh sesi mi duydum? Kanat kanat ayırdım hepsini. ehh be mübarek bu kadar da kıtırdak ve taze mi olunurmuş.

Bir yandan da bir tencereye su ile doldurup kaynamaya bıraktım. Yaprakları başında durarak haşlayacağız ya. İlk lahana sarması yapacağım zaman suyun içine lahanaları koyup tv izlemeye gitmiştim. Döndüğüm de Ayşe teyzenin cırt diyen çamaşırları gibi lime lime olmuşlardı, yabana gitmesin diye üzerine bolca llimon sıkıp, zeytinyağı ile hatamı tamir edip tuz ile tadını verip sağlıklı yaşam için lahana gerek deyip eşimin önüne sürmüştüm.

Diğer bir tencereye de önce bolca zeytinyağı koydum iki üç soğanı doğradım, biraz çevirip biraz salça ve pirincini ilave edip bir parmakcık geçene kadar su koydum, birkaç dakika sonra da kapatıp demlenmeye bıraktım.

Geçtim usta aşçılar gibi masa başına, pirinçli karışıma nane maydanoz, dere otu doğrayıp karıştırdım.
Lahana yapraklarının kök kısımlarını da kıyıcığa ayırdım, bunları annem bizim annemin sarma yaptığı günler de kedi gibi sokulup, bize bir kaşık o pilavından vermesini beklediğimiz anlar da o kökü alır pilava beler ağzımıza katardı.
Şimdi de ben bunu anneannelerini görme şansına sahip olmayan karabiber ve kimyon için ayırdım. Benim kelebeğim de çok sever bu pilavı ona gidince özellikle fazla iç hazırlarım.

Koca bir tencere lahana sarıldı üzerine biraz tuz biraz yağ ilavesi ile oturtuldu kısık ateşte ki ocağa. Bir de Bodrum pazaryerinde ki pazarcı kadınlar lahana sarması yerlerken bende kendimi davet ettirip tadına bakmıştım sarmalarının, üzerine karabiber serpişlerdi. Muhteşemdi.
Benim sarmamım tadı da pek güzel di.

Talip Bölükbaşının bulgur pilavı efsane ise benim de lahana sarmam efsane demedi demeyin.

Bugün yine pazarda ki kadının indirim yapması nedeniyle koca bir lahana aldım. Kimin kapısına bırakayım.)

Sevgi ile kalın efendim, sarmasız kalmayın.